GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 5 Aralıkta Türk kadınını hak ettiği yere Avrupalılardan önce taşıyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyetin kurucu kadrolarını saygıyla andığına ve Türk kadınının kadın haklarında çağının öncüsü olması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:26
Tarih:05.12.2018

NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün 5 Aralık. 5 Aralık kadını hak ettiği yere Avrupalılardan daha önce taşıyan Türk milletinin kadına verdiği önemin altına atılmış en önemli imzadır. Cumhuriyetin kurucu fikrini taşıyan Türk milliyetçisi aydınlarından Ziya Gökalp'in Malta sürgününde kızına yazdığı mektupta "Yeni hayat ne zaman başlayacak? Ne zaman ki kadınlar da erkekler kadar tahsil görerek cemiyetin idaresindeki rollerini icraya başlarsa." sözleriyle bu sorunlara ne denli önem verdiği görülmektedir. Rahatlıkla diyebiliriz ki, Türk milliyetçilerindeki bu hassasiyet 5 Aralık sürecini hazırlamakta müthiş bir etki yaratmıştır.

Bu vesileyle, bu sürecin mimarı başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyetin kurucu kadrolarını saygıyla anıyorum.

Türk kadını siyasal haklarını pek çok devletten önce elde etmiş olsa da dünyada ve Türkiye'de hâlâ kadının karar alma mekanizmalarındaki yeri, parlamentolardaki temsiliyet kuvveti tartışılmaktadır. Türk kadını siyasal haklarını kazandığı yıllarda dünyada en çok temsiliyet sahibi olan 2'nci ülkeyken şu an dünya ortalamasının yüzde 7 gerisinde bulunmaktadır. Tarihinde kağanla birlikte karar veren hatundan, seçilme hakkını 1934 yılında elde eden genç cumhuriyet kadınına intikal etmiş bir demokrasi bayrağı mevcuttur. Bunu her alanda güçlendirmek elbette yine biz Türk kadınına düşmektedir. Bu minvalde, Türk milliyetçileri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin neticesi olan bilhassa ekonomik şiddetin karşısında durmaktadır. Çünkü biliyoruz ki kadına yönelik ekonomik şiddetle mücadele kadının karar alma mekanizmalarındaki yerinin de en büyük destekleyicisidir. Adına ister kadın yoksulluğu diyelim, istersek "cam tavan sendromu" diyelim, netice itibarıyla, kadının ekonomik olarak önündeki engelleri aşmamız ülkemizin temel meselesi olmalıdır.

Kadınlara uygulanan ekonomik şiddet sadece Türkiye'nin sorunu değildir. 2016 Dünya Ekonomik Forumu'nun özellikle ekonomi alanındaki verileri de sorunun evrenselliğini göstermektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Çok az kaldı Sayın Başkan.

BAŞKAN - Toparlayın, tabii.

Buyurun.

NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Rapora göre, kadın-erkek eşitsizliğinin yüz yetmiş yıl sonra ortadan kalkacağı öngörülüyor. Bu da bize toplumsal cinsiyet eşitsizliğini oluşturan en önemli unsurlardan ekonomide eşitsizliğin bir dünya gerçeği olarak karşımızda durduğu anlamını taşımaktadır. Ancak, yine, Dünya Ekonomik Forumu tahminlerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranındaki yüzde 1'lik artış küresel gayrisafi yurt içi hasılayı 80 milyar dolar artıracaktır. Yani ülke olarak güçlenmenin de, yükselmenin de yolu kadınlarımızın ekonomik hayata katılımından geçmektedir. Biz de bu itibarla diyoruz ki: Kadınlarımız güçlenirse Türkiye büyüyecektir. Medeni ve siyasi hakları çağına göre oldukça erken elde eden Türk kadını, atasından aldığı bayrakla yine kadın haklarında çağının öncüsü olmalıdır.

Biliyor ve inanıyoruz ki, toplumda Türk kadınını hak ettiği yere taşıyacak lokomotif güç Milliyetçi Hareket Partisinin ta kendisidir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.