| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 04.12.2018 |
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, aradan yaklaşık yirmi beş yıl geçmiş. Yani dün gibi hatırlıyorum o dönemleri, İstanbul'daki bombalamayı da Diyarbakır'dakini de Ankara'dakini de. Ape Musa'nın öldürülmesini de hatırlıyorum, otopsisine gitmeye çalışmıştım. Aynı zamana denk düşen, Uğur Mumcu öldürülmüştü. İşte o zamandan bu zamana kadar onlarca gazeteci öldürüldü. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı 2001'de kurulurken ve 2002'de, tümünden hesap sorma iddiasıyla geldi ve kendi dönemlerinde bunların olmayacağı iddiasıyla geldi. 2001 Parti Programı, Seçim Bildirgesi, ondan sonraki uygulamalar ve bugün geldiğiniz nokta; o uygulamaların yani o zamanki derin devletin yeni sahibi ve yeni uygulamaların yeni sahibi oldunuz, mesele burada. O nedenle bu araştırma önergesine "Evet." demeleri mümkün değil çünkü aynı uygulamaların daha ağırı bugün Adalet ve Kalkınma Partisi yargısı tarafından yapılıyor. Yargısız infazlar bizzat yargı tarafından yapılıyor. Bu kadar çok gazeteci hapiste. Kanun hükmünde kararnameyle kapatılan birçok yayın kuruluşu var ve bunların tümü de ya yasa adı altında kanun hükmünde kararnamelerle ya da yargı eliyle yapılıyor. Dolayısıyla yirmi beş yıl sonra geldiğiniz nokta, eski derin devletin yeni sahipliğidir, başka bir şey değildir. O uygulamaların en ağırının şu anda yapıldığı bir ortam var.
Dün Silivri'deydim değerli arkadaşlar, bakın, avukat arkadaşlarımızın duruşması vardı, geçen duruşmada tahliye edildiler, sonra itirazla tutuklandılar, aynı mahkeme tutukladı; o mahkeme anında dağıtıldı, 37. Ağır Ceza Mahkemesinin üyeleri dağıtıldı. Mobil cezalandırıcı heyetler var Çağlayan Adliyesinde, mobil cezalandırıcı heyetler var. Avukat arkadaşlarımız var sizin sıralarınızda da. Ne zaman bir heyetin görev yeri değişir? Adli yılın başında değişir, yetkilendirme yapılır. 37. Ağır Ceza Mahkemesini dağıttılar. Görevini tamamlayan, cezalandırmakla görevini tamamlayan 26. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerini ve Başkanını aynı bina içerisinde 37'nin Başkanı ve üyeleri yaptılar.
Şimdi sizlere soruyorum: Elinizi vicdanınıza koyun, bir kattan diğer kata heyet nasıl değişir, niye değişir yargı yılının başında? Sulh ceza hâkimini asliye ceza hâkimi yaparsınız, asliye ceza hâkimini ağır ceza mahkemesi hâkimi yaparsınız ama bir heyeti olduğu gibi aldınız, 26. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini olduğu gibi aldınız -ki parantez içinde söylüyorum, Selahattin Demirtaş'a hızla ceza verdiği için, bakın, hiçbir tevsiyitahkikat talebini kabul etmeden ceza verdiği için ve rüştünü orada ispatladığı için- şimdi 37. Ağır Ceza Mahkemesinde bekleyen dosyalar bakımından -ceza için- oraya atadınız. Böyle bir yargı anlayışı darbe dönemlerinde olmamıştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Tanrıkulu.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bir kattan diğer kata heyet nasıl değişir, nasıl değişir heyet, niye değişir ve hangi ihtiyaçla değişir? Niye söylüyorum? Dün kendi gözlerimle gördüm, o salonda Türkiye'nin 3'üncü büyük barosu başkanına yumruk atıldı, yumruk atıldı değerli arkadaşlar. O salonda, mahkeme başkanı, avukatları dışarıya attı, sanıkları dışarıya attı, "Sus, otur!" dedi hepsine, "Sus, otur!" dedi. Bu yetkiyi kimden alıyor değerli arkadaşlar? Avukat meslektaşlarımızın duruşmasında bu kadar ağır ihlal yapan, seyircileri atan, duruşmaları seyircisiz yapmaya çalışan bir yargı ortamından ne beklersiniz? Aynı yargısız infazları şu anda size bağlı olan, bağımsız ve tarafsız olmayan yargı ortamı yapmaktadır. Dolayısıyla bu yeni uygulamanın sahibi olduğunuz için, sonuç itibarıyla bu araştırma önergesine de sizden "evet" beklemiyoruz tabii ki ama biz sizlere rağmen özgürlüğü ve adaleti Türkiye'de inşa edeceğiz.
Teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanrıkulu.