GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:23
Tarih:28.11.2018

KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...

Sayın Başkan, öncelikle, bu çevre konusu konuşulurken şurada yapay çiçeklerin olması gerçekten akla ziyan bir şey. Türkiye Büyük Millet Meclisinin ortasında yapay çiçekler var. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar) Bunun bir an önce sahici çiçeklerle değiştirilmesi gerekiyor, birincisi bu.

İki: "Dostluğun sıfatı yüzünde zahir,

Yüreğinde sevgi denen cevahir,

Barışın Elçi'si sevgili Tahir,

Minare önünde kasten vuruldu."

Sevgili Tahir, sevgili yoldaşım, sevgili dostum, aziz dostum, canım, cananım, yârim yârenim, seni sevgiyle anıyorum ve mademki bu kürsü adaletin, hakkın, hakikatin kürsüsü, bu kürsüye yazıyorum: Sana aşk olsun ki katillerin bulunup yargılanacak. Bunu bulmamak için ipe un serenlerin tavrının hukuktaki karşılığı neyse o da yargılanacak.

Üç: "Mecnunum, Leyla'mı gördüm,

Bir kerecik baktı geçti.

Ne sordum ne de söyledi,

Yıldız gibi aktı geçti."

Sevgili Leyla, aşk olsun sana. Özgürlük, adalet, eşitlik, hakikat aşkına canını açlığa yatıran sevgili Leyla, buradan Hakkâri'ye kadar aşk olsun sana.

Dört: Aha buraya, sekiz sütuna manşet yazıyorum; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı tartışmak için değil, uygulamak içindir; Selocan bırakılacak ve buraya gelecek. (HDP sıralarından alkışlar)

Beş: Bugün olan bir iş cinayetidir, bu iş cinayetini kınıyorum. Sevgili işçilere, ailelerine sevgi ve saygılar yolluyorum. Dayanışma için yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Altı: Sabahtan beri yapılan tartışmalarda, gözaltına alma furyası için illa da bir hukuki kılıf. Savcı efendiler kılıf uyduramıyorlar; kılıf delik, kılıf yırtık. Kılıf uydursalar, bakın, 80 yaşındaki Sisi anne ayakta duramıyor, hâlâ cezaevinde tutuluyor. Dün İnsan Hakları Derneği Malatya Şube Başkanı Sevgili Gönül Öztürk gözaltına alındı. Hadi diyelim ki HDP'lilere, sendikalılara, gazetecilere bir kılıf buldunuz; Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürk'e ne kılıf bulacaksınız? Dolayısıyla gözaltıların tamamı uyduruk, sahte gerekçelerle yapılan -evet, doğru- bir seçim yatırımı mahiyetindedir.

Yedi: Çevre. Sevgili İbrahim Kaboğlu Hocam, Hawking aramızdan ayrılmadan kısa süre önce bir konferansta dedi ki: "Dünyanın bin beş yüz yıllık ömrü kaldı." Dünyanın, üzerinde yaşadığımız küreiarzın bin beş yüz yıllık ömrü kaldı, biz hâlâ neyi tartışıyoruz? Çevre sorunu tartışıyoruz. Çevre sorunu tartışırken Kur'an-ı Azimüşşan'dan, kutsal kitaplardan ayetikerime getirip açıklama yapanlara ibretiâlemlik bir İslam diyalektiği söyleyeyim size. Muhammed Mustafa Habibullah'a Kur'an nazil edilirken ilk laf neydi? "..." (x) Ya Muhammed baktı, okudu, idrak etti, izah etti, lakin Muaviye soylu Yezid zihniyeti bunu şöyle anladı: Sen her şeye hâkimsin, dünyada istediğini yapabilirsin diye anladı ve dünyayı talana başladı, bu talan hâlâ devam ediyor.

Bakınız sevgili dostlar, iki tane dağ örneği vereyim size; birisi Cudi, birisi İda; birisi Türkiye'nin bir ucunda, öbürü öbür ucunda. Cudi ve Şırnak halk dilinde "Şehrinuh" diye anılır, Nuh Neciyullah'a atfen anılır. Cudi'ye atılan bombalarla Nuh Neciyullah'ın kemikleri, varlığı, hakikati, bedeni tümden sızladı; İda ise yağmalandı. Cudi'ye bomba, İda'ya yağma; çevre politikası bu. Adana civarında giderken bakın, dağı sökmüş götürmüşler, yerinde dağ kalmamış. Neymiş? Mermer bulacakmış. Ne yapacaksınız bu mermeri ya? Doğanın kendisi bir cevher.

Sevgili dostlar, bitirirken özellikle şunu ifade etmek istiyorum bir Alevi olarak, bakınız, Yunus ne diyor:

"Yüce dağların başında

Salkım salkım duran bulut,

Saçın çözüp benim için

Yaşın yaşın ağlar mısın?"

Bakın, Yunus bulutla konuşuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Rica ediyorum Sevgili Başkan.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Pir Sultan Abdal ne diyor:

"Sordum sarı çiçeğe

Annen baban var mıdır?"

Çiçek cevap veriyor: "Ne sorarsın be derviş,

Anam yer, babam yağmur."

Aziz vekiller, yer gök, cümle kevnümekân, kainat canlıdır, her şey canlıdır; canlara kıymayalım, canı katletmeyelim, çevreyi katletmeyelim.

Sözümüz anlayana. Hünkar Hacı Bektaş'ın şu deyimiyle bitirmek istiyorum, Hünkâr diyor ki, Kutb-ül Ârifîn Hünkâr Hacı Bektaş: "Şu beş şey ki cinsinin en yazığıdır. Bir: Görmeyen bir göz karşısında bir cemalin güzelliği. İki: Tok bir insana sunulan güzel bir taam. Üç: Çorak toprağa düşen yağmur damlası. Dört: Güneşe karşı balkığıdını sanan ışık. Ve beş: Bir ahmağa söylenmiş hakikat sözü."

Eyvallah!

Sevgi ve saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)