GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:23
Tarih:28.11.2018

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesinde değişiklik yapılması için verdiğimiz önerge üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, dün ve bugün İstanbul ve Batman'daki şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yine, bugün Gebze'de viyadük inşaatında beton blokların çökmesi sonucu ölen işçilerimiz var, onlara da Allah'tan rahmet diliyorum.

Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan bu madde metninden anlaşılacağı üzere, mimar ve mühendislerin çok geniş olan görev, yetki ve sorumlulukları vardır. Bu kadar geniş bir alanda hizmet üreten ve aynı zamanda, ürettiği hizmetin beğeni sağlaması için çaba sarf eden mimarlar ve mühendisler ağır bir stresle mücadele etmektedir. Bu madde kapsamında, benim de mensubu olduğum bu meslek gruplarının problemlerine ve yaşadıkları sıkıntılara birkaç cümleyle değinmek istiyorum.

Türkiye'de sayıları oldukça yüksek, ancak bunun karşılığında kıymetleri az olan bir meslek grubudur inşaat mühendisleri. Hayatımızın her alanına dokunurlar ama biz yine de onların varlığından habersizizdir. Örneğin, kara yolunda ailece seyahat ederken, bir viraja girerken aracın konforunun bozulmaması için yaptıkları hesabı bir bilseniz. Yine, seyir hâlinde iken büyük bir hayranlıkla izlediğiniz o muhteşem tünellerde, viyadüklerde onların inkâr edilemez emekleri vardır. Ailenizle birlikte kurduğunuz o sıcak yuvalardan tutun çocuklarınızı götürdüğünüz oyun parklarına kadar hayatımızın her alanında izleri görülmektedir. Üreten, ürettiğiyle ülkeye yüksek katma değer sağlayan, ülkemizi yurt dışında da önemli projelerde temsil eden inşaat mühendisleri bu üretkenliklerine karşı, beraberinde birçok problemi de yaşamaktadırlar. Öğrencilikten mezun olana kadar, mezun olduktan sonra iş hayatına katılana kadar birçok engelle aynı zamanda mücadele etmektedirler. Aslında bu meslek grubunun en önemli beklentisi ve talebi -tıpkı diğer meslek gruplarında olduğu gibi- her meslek grubunun kendi işiyle ilgilenmesidir.

Biz inşaat mühendislerinin aslında gizliden gizliye diğer meslek gruplarını da kıskandığımız doğrudur. Bu kıskanmayı onların aldıkları ücretleri veya kolay iş bulmaları anlamında söylemiyorum. Örneğin hukukçular, tıp doktorları, eczacılar, öğretmenler; bu meslekler bir görev tanımı içerisinde ve sadece bu ehliyete sahip kişilerin icra ettiği mesleklerdir. Ancak bizlerde öyle mi? Diploma değeri her geçen gün azalan bu meslek grubunun -karşılaştığı en büyük problemlerin başında- mesleki itibarının yeniden tesis edilmesi için özellikle müteahhitlik yasası ivedi bir şekilde gündeme gelmeli, yine çok uzun bir zaman önce çıkarılan ancak her yıl üzerinde yeni düzenlemeler yapılarak değiştirilen yapı denetim yasası kapsamlı bir şekilde ele alınmalıdır. Ayrıca, kamuda yeni ve yüksek miktarda kadro talebi de inşaat mühendislerinin ortak talebidir. Bu meslek grubunun bir mensubu olarak, memleketimin her köşesinde, hatta yurt dışında ister bir şantiyede olsun ister proje ofisinde, ülkenin kalkınması adına verdikleri emeklerden dolayı tüm inşaat mühendislerine teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; çevreyle ilgili bu yasa teklifi Mecliste tartışılırken, ben de seçim bölgem olan Hatay'da çevresel olarak yaşadığımız bir probleme de değinerek sözlerime son vereceğim. Hatay'da, hepinizin bildiği üzere, birçoğumuzun dizilerde hatta sinema filmlerinde seyrettiğimiz çok güzel bir nehrimiz var, Asi Nehri. Bu Asi Nehri öyle bir nehir ki başka bir ülkenin toprağından doğup bizim topraklarımızdan geçerek Akdeniz'e boşalıyor. Lübnan'dan doğup Suriye'yi bir baştan bir başa dolaşarak Hatay'ın Antakya ilçesinden Hatay'ımıza gelip Samandağ ilçemizden de Akdeniz'e boşalan, gerçekten şehrimize büyük bir katkı sunmak için gelen bu nehrimiz, üzülerek söylüyorum ama bizler tarafından kirletiliyor. Akdeniz'e çıkarken özellikle ağır metal yönünden çok kirli olduğu tespit edilen bu nehrin temizliği ise yine üzülerek söylüyorum ama sadece ilçe ve büyükşehir belediyelerinin üzerine yüklenmiş büyük bir sorumluluk hâlinde. Yaklaşık 100 kilometresi şehrimizin içerisinden geçen bu nehrin temizliğini sadece ilçe ve büyükşehir belediyelerimize bırakmayarak, ilgili bakanlıkların da bu işe el atmasıyla bu nehrin tekrardan temizlenmesini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - Sayın Başkan, bitiriyorum.

BAŞKAN - Sayın Kaşıkçı, tamamlayalım lütfen.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - ...Hatay'a ve çevreye sunduğu o büyük kirlilikten bir an önce kurtarılmasını bekliyoruz.

Bu vesileyle Gazi Meclisimizi de saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.