| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 22.11.2018 |
HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, her 24 Kasım geldiğinde mesleğimize bir methiye, mesleğimize ilahî, kelâmî, efendim, vecize vesaire sıralamakla bitmiyor, methiyeler bitmiyor. Gelin, bu beyhude methiyelerden vazgeçelim. Öğretmenlik mesleğinin kutsiyeti, öğretmenlik mesleğinin ne olup olmadığı zaten toplumun gözünde, insanlığın gözünde, tarihin nezdinde tescil edilmiştir. İkide birde "Bana bir harf öğretenin kölesi olurum." deyip bu lafı diline pelesenk edenler, bu lafı kim söylemiş: Şahı Merdan Ali söylemiş. Şahı Merdan kimdir? İlmin kapısıdır, ilmin şehrine giden kapıdır, ilim, adalet, merhamet, keramet kapısıdır. O, söyler. O, Ali Haydar-ül Murtaza Ebu Turap'tır. O "Ne kadar yücelik aradımsa tevazuda buldum." diyen hakikatin kapısıdır, o söyler. Biz, bizler, siz, herhangi bir insan, öğretmene köle olmak değil yar ve yâren olmak, yoldaş olmak, sorunları çözmek gibi bir sorumluluk ve yükümlülükle karşı karşıyayız.
Bakınız -demin de ifade edildi sayın konuşmacılar tarafından- 3600 ek gösterge, sözleşmeli, atama bekleyen, atama beklerken intihar eden, meslekten ihraç edilen... Aman Allah'ım, bu nasıl manzara! Türkiye toplumunu, Türkiye insanını eğitecek, donatacak, geleceğe hazırlayacak, geleceğimizin kurgusunu yapacak meslek grubunun karşı karşıya olduğu vahamete bakar mısınız. Böyle bir vahamet karşısında, gelin, bunun çözüm yolunun bir, maddi; iki, manevi; üç, sosyal; dört, kültürel olduğunu kavrayalım ve bu boyutuyla bakalım.
Maddi... Arkadaşlar, daha demin dersten çıkmış gelmiş bir öğretmen olarak şunu söylüyorum: Öğrencilerimiz karşısında bizi mahcup etmeyin. Öğrencilerimiz karşısında mahcup oluyoruz; bu koşullarda, bu yasayla, bu eğitim programıyla mahcup oluyoruz. Bu mahcubiyetimizi sevgili öğrencilerimiz anlıyor.
Sevgili öğrencilerimize buradan 24 Kasım vesilesiyle diyorum ki: Sevgili çocuklar, cismi canım, ruhi revanım, kalbî devranım, aşkım, imanım çocuklar; zahmet edip hediye getirmeyin, sizin o güler yüzünüz, o tebessümünüz bizim başımızın tacı, yüreğimizin nurudur, yeterlidir.
Sevgili veliler, zahmet edip hediyeler getirmeyin. Öğretmenlik mesleğinin donatımı, gelişimi ve eğitim programının...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Sevgili Başkanım...
BAŞKAN - Toparlayın sayın vekil.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
...ve eğitim programının laik, demokratik, eşitlikçi, ana dilde... Tüm etnik ve inançsal grupların görüldüğü, tanındığı, kabul edildiği, ana dilde eğitimin, laik, demokratik eğitimin, inançsal eğitimin görüldüğü, tanındığı, kabul edildiği ve öğretmenin memur değil, bir bilim insanı, bir sosyolog, bir kültür insanı olarak algılandığı bir eğitim yapısı tahsis edelim. Bunun maddi boyutu da var, manevi boyutu da var.
Ve 24 Kasım Öğretmenler Günü kimilerinin bildiği gibi cumhuriyetin kuruluşundan gelen bir şey değil, öğretmenlere karşı suç işlemiş Kenan Evren'in güya öğretmene bir hediyesidir, bunun da bilinmesi gerekir. Kenan Evren öğretmenlere karşı suç işlemiştir.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)