GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'nin sorunu olmadığına ve 12 Kasım Düzce depreminin 19'uncu yıl dönümünde depremde yitirilenleri rahmetle andığına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:15
Tarih:07.11.2018

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; on dokuz yıl önce, 12 Kasım Cuma günü gerçekleşen Düzce depreminin yıl dönümü nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyorum ama öncesinde, kadına yönelik şiddetle ilgili bazı bilgi ve verileri doğrulama ihtiyacı duydum.

Kadına yönelik şiddet sadece Türkiye'nin sorunu değildir, dünyanın sorunudur; Türkiye üzerinden açılan tartışma eksik bir tartışmadır. Bugün, Danimarka'da yüzde 52, Finlandiya'da yüzde 40, İsveç'te yüzde 46 oranında kadın şiddet görmektedir. AK PARTİ iktidara geldiği günden bu yana Anayasa, TCK, İş Kanunu, 6284 sayılı Yasa başta olmak üzere bu konudaki gayretini, niyetini ve samimiyetini ortaya koymuştur. Kadın hakları mücadelesinin en etkin verildiği dönem AK PARTİ dönemidir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yalan, yalan!

AYŞE KEŞİR (Devamla) - Ayrıca, PKK'nın kadın ve kız çocukları üzerinde yaptığı terör faaliyetlerine yer vermeyen kadın hakları mücadelesi eksiktir. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Örgütünün 2017 yılı raporunda, 72'si kız olmak üzere 224 çocuğun PKK tarafından şiddet gördüğü uluslararası belgelere girmiştir. Bu rakamların olmadığı kadına yönelik şiddetle mücadele söylemleri eksiktir.

Evet, gündemime geliyorum. 12 Kasım 1999 depreminde 710 kişi hayatını kaybetti ve çok ağır bir tahribat yaşandı Düzce'de. Bilindiği gibi ülkemiz ve şehrim Düzce, deprem kuşağında bulunmaktadır. Otuz saniye süren deprem ne yazık ki çok ağır tahribatlar bırakmıştır Düzce'de, 710 vatandaşımız hayatını kaybetmişken binlerce insan da bu doğal afetin sonuçlarından etkilenmiştir.

Deprem bir gerçek, Türkiye'nin ve şehrimin bir gerçeği. Depremle yaşamayı öğrenmek ve depremin değil, bilinçsizliğin ve hazırlıksızlığın öldürdüğünü de görmüş olmak zorundayız.

Diğer taraftan, Türkiye'de yaşadığımız bu depremlerden çıkardığımız derslerle zorunlu deprem sigortası getirilmiş, 2009 yılında AFAD kurulmuş, yine, Kentsel Dönüşüm Yasası ve Afet Sigortaları Yasası yürürlüğe girerek depremle ve afetle mücadelede etkin bir yöntem izlenmiştir.

12 Kasım ve 17 Ağustos depremlerinde aziz milletimiz farklılıklarla ayrılmak yerine acıda birleşmenin, millî birlik ve kardeşliğin, dayanışmanın en iyi örneklerini göstermişlerdir. Depremden kısa süre sonra toparlanan Türkiye'nin en genç ili Düzce'dir ve bu dayanışmanın en iyi örneklerinden birini sergilemiştir.

Düzce, AK PARTİ hükûmetleri döneminde şehirleşme alanında önemli mesafeler katetmiştir. 315 yeni derslik, genç bir üniversiteyle 30 bin öğrencilik bir üniversite şehri, gençlik merkezleri, spor salonu, otogar, kültür merkezi, hastane ve atıl kalan iş yerlerinin yurtlara dönüştürülmesi, semt sahaları gibi pek çok kentsel kazanımlar elde etmiştir. Fiziki ihtiyaçlarının büyük bir kısmını karşılamakla beraber eksik kalan unsurlar ve yeni ihtiyaçlar da peyderpey tamamlanmaktadır.

Düzce depremden hemen sonra il statüsü kazanmış olmakla birlikte, tarihi milattan önce 1'inci yüzyıla kadar dayanan, Eti medeniyetine kadar dayanan eski bir şehirdir. Genç Yunan ve erken Roma dönemine ait, Batı Karadeniz Bölgesi'nin ayakta kalan tek antik kenti Prusias Düzce'dedir. Konuralp Müzesi, Ceneviz Kalesi'yle büyük bir tarihî mirasa sahip bir şehirdir. Konuralp Bey tarafından 1323'te Osmanlı topraklarına katılan Düzce, Konuralp Bey'in naaşını da topraklarında muhafaza etmektedir. Tarihî evleri, tarihî camileriyle kültürel ve tarihî mirasa da sahip çıkan bir şehirdir.

Başkent Ankara'nın denize açılan kapısı Akçakoca, mavi bayraklı sahilleri, eşsiz zümrüt ormanları, termal kaynakları, yaylaları ve gölleriyle ekolojik turizmde de iddialı bir şehir hâline gelmiştir şehrimiz. Samandere, Güzeldere, Aydınpınar, Aktaş, Harmankaya başta olmak üzere şelaleleri, Efteni Gölü Kuş Gözlem Yeri, sarkıt ve dikitleriyle doğa harikası olan Sarıkaya ve Fakıllı mağaraları, Topuk, Odayeri, Pürenli, Sırık ve Kardüz yaylalarıyla toplam 19 yayla ve göletleriyle Ankara ve İstanbul'un âdeta gizli bahçesi hâlindedir. "Yüzde 100 Doğadasın" sloganıyla Düzce ekolojik turizmde cazibe merkezi olma konusunda iddialıdır. Osmanlı bakiyesi olan tüm yerel unsurları barındıran şehrimiz kültürel çeşitliliği, gastronomi zenginliğiyle de âdeta bir açık hava müzesidir.

Daha Düzce hakkında çok söyleyecek sözüm var. Beş dakikaya şehrimin güzelliklerini sığdırmam mümkün değil.

BAŞKAN - Devam edin, devam edin, bir dakika daha ben eklerim size.

AYŞE KEŞİR (Devamla) - Bu vesileyle ben depremde yitirdiğimiz canları tekrar rahmetle anıyorum. Allah bir daha ne Düzce'ye ne Türkiye'nin başka bir şehrine böyle acılar yaşatmasın diyorum ve tüm Parlamento üyelerimizi ve milletvekillerimizi şehrin bu güzelliklerini görmeye davet ediyorum.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Keşir.