GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Manisa ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:14
Tarih:06.11.2018

TAMER AKKAL (Manisa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün Manisa ilimizin sorunları üzerine konuşmak için gündem dışı söz aldım.

Manisa, özellikle 1970'li yıllardan itibaren sanayileşme ile ihracatta ve buna bağlı olarak gelişmiş olan yan sanayi sektöründe yükselmeye başlamıştır. Gerek ticari gerek sosyoekonomik açıdan bölgede hep önemli bir sanayi, ticaret ve tarım merkezi olmuştur. Ancak son yıllardaki kontrolsüz endüstriyelleşme ve yanlış tarım politikaları sebebiyle Manisa çiftçisi gerçekten çok zor günler geçirmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Manisa'da Kolin grubu, termik santral inşaatını bahane göstererek 6 bin tane zeytin ağacını katletmişti. Manisa'da zeytin ağaçlarından sonra şimdi de zeytin üreticileri yok edilmeye çalışılıyor. Birkaç büyük firma bir araya gelerek tekelleşiyor, zeytin maliyetlerinin yarısının altında fiyat vererek, devamında da alım yapmayarak Türk zeytincisinin tüm emeğini zayi ediyor. Manisa bölgesinde Türk zeytinciliğini ve tarımını âdeta yok olma noktasına getiriyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, yerli tarım üreticisinin üzerinde tekelleşmiş bu yapı Tunus başta olmak üzere bazı ülkelerden zeytin ve zeytinyağı ithal ederek yerli üreticinin 5 liraya sattığı zeytini maalesef 2 liraya kadar düşürüyor.

İthalat bakanlığı gibi çalışan Tarım Bakanlığına sormak istiyorum: Manisa'da ve ülkemizin tamamında üreticinin hakkını, hukukunu savunmak için bir önlem alacak mısınız? Bir politika uygulayacak mısınız yoksa yerli tarım üretiminin yok olmasını izlemeye devam mı edeceksiniz? 170 milyon dolarlık zeytinyağı ihracatımızın 40 milyon dolarlık girdisi Manisalı zeytin üreticileri tarafından sağlanıyor. 200 milyon dolarlık zeytin ihracatımızın da 36 milyon dolarlık kısmı Manisalı zeytin üreticisi tarafından sağlanıyor. Geldiğimiz noktada Manisa'da ve ülkenin tamamında Türk zeytin üreticisinin durumu şudur: Gübre 82 liradan 180 liraya yükselmiş, göztaşı 250 liradan 450 liraya yükselmiştir; buna karşın, domat zeytinin kilosu 5 liradan 2,2 liraya, trilye zeytinin kilosu ise 9,5 liradan 5 liraya düşmüştür. 750 bin ailenin zeytinden geçim sağladığı bu ülkede daha fazla tarım üreticisi ailenin mağdur edilmemesi için Tarım Bakanlığını derhâl önlem almaya davet ediyoruz ve hatırlatmak istiyoruz: Ziraat Bankasının görevi yandaş sermayeye televizyon kanalı satın alması için 700 milyon dolarlık kredi vermek değil, hâlihazırda zor durumda olan tarım üreticisinin rahatlaması ve üretim yapabilmesi için ona destek olmaktır. Tarım üreticisinin diğer bankalardaki borçları Ziraat Bankasına aktarılıp düşük faizle yeniden yapılandırılmalıdır.

Yine, Manisa'mız kurutmalık üzüm ve sofralık üzüm üretiminde ülke birincisidir. TÜİK verilerine göre ilimiz, Türkiye'de kurutmalık üzümün yüzde 85'ini, sofralık üzümün de yüzde 20'sini üretmektedir. Üzüm Manisa'nın en önemli tarımsal gelir kaynağıdır. Toplam tarım alanımızın yaklaşık yüzde 16'sında Manisa'mızın ve ülkemizin en önemli tarımsal ürünlerinden olan üzüm yetişmektedir ancak çiftçimize mazot 6,5 liradan verilirse, gübre ve ilaç fiyatları son bir yılda neredeyse 2 katına çıkarsa, üzüm üreticilerimizin bırakın para kazanmayı borçlarını ödeyecek, maliyetlerini karşılayacak gücü kalmaz. Girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve borçların ertelenmesi tarım üreticimiz açısından zaruri hâle gelmiştir. Ucuz mazot yatlara değil, Türk çiftçisine verilmelidir.

Son olarak, Türkiye yıllardan beri cari açığa dayanan, inşaat sektörüne dayalı bir tüketim ekonomisi içerisinde olmuştur. Ekonomimiz rantçı küçük bir azınlığın elinde maalesef paramparça bir hâle getirildi. Yanlış ekonomi politikalarıyla Türkiye bir borç ve kredi bataklığına sürüklendi. Tüketim ve borçlanmaya dayalı ekonomi politikalarını terk etmek, yerine imalat sanayisini önceleyen bir ekonomi modeli uygulamak gerekirdi. Üretim ekonomisini inşa ederek istihdamı artırmak, işsizlik oranını düşürmek gerekirdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TAMER AKKAL (Devamla) - Toparlıyorum.

BAŞKAN - Tabii, buyurun.

TAMER AKKAL (Devamla) - Oysa geldiğimiz noktada, yurt dışından işçi ithalatı yapılarak Türk işçilerin kapının önüne konulduğunu Manisa'da görebiliyoruz. Yalnızca Manisa'da değil, ülkemizin çeşitli illerinde Türk işçiler işten çıkarılıyor, yerlerine Çinli işçiler yerleştiriliyor, Çinli. Hükûmete yakınlığıyla bildiğimiz şirketlerden biri olan Kolin Grubu Manisa'nın Soma ilçesinde Kolin Termik Santrali inşaatında çalışan 2 bine yakın Türk işçiyi geçtiğimiz nisan ayında işten çıkardı ve yerlerine binlerce işçi istihdam etti. Çinli işçi rezaleti yalnızca Manisa'da değil, İstanbul, Zonguldak ve Bartın gibi pek çok ilimizde de yaşanmaktadır. Bu konuyla alakalı olarak ilgili bakanlığa verdiğimiz soru önergesinin cevabını ise maalesef ki bir aydır hâlâ alamadık fakat bu konunun da sonuna kadar takipçisi olacağımızın da önemle bilinmesini istiyorum. Mümkün olan her fırsatta, demokratik haklarımızı kullanarak Manisa'nın ve Manisalının sorunları dile getirip çözüm arayışımıza devam edeceğiz.

Saygılar sunarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)