GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:12
Tarih:31.10.2018

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; en sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Öncelikle, kayyum ataması halkın iradesine ve milletin iradesine vurulmuş bir darbedir ve bu darbeyi de maalesef geçtiğimiz dönem Adalet ve Kalkınma Partisi bu Parlamentoda bir kanun hükmünde kararnameyle gerçekleştirdi.

Hafıza tazelemesi bakımından bir şey söyleyeceğim. 1/8/2016 tarihinde, Türkiye Varlık Fonu Kanunu bu Parlamentoya getirildi. Bu taslağın 51 ve 52'nci maddelerinde kayyum atamasına ilişkin düzenleme var, burada. Sonra bu düzenleme komisyonda görüşüldü, kayyum atamasına ilişkin düzenleme de komisyondan geçti, burada, aynen burada. Sonra Parlamentoya geldi, bu Parlamentoya geldi. 18 Ağustos 2016 tarihinde 127'nci Birleşimde görüşüldü, kayyum atamasıyla ilgili düzenleme görüşüldü. 4 siyasi partinin ortak iradesiyle kayyum atamasına ilişkin düzenleme bu yasadan çıkarıldı bu Parlamentonun iradesiyle ve bu Parlamentodan geçmedi kayyum ataması 4 siyasi partinin iradesiyle. Tutanaklar burada; Adalet ve Kalkınma Partisinin de imzası var, diğer siyasi partilerin de imzası var. Ortak imzayla torba yasadan bu çekildi ve burada yasalaşmadı.

Ama ne yaptınız? O nedenle söylüyoruz, 15 Temmuz darbesini fırsat olarak kullandınız, bir fırsat olarak. Ne yaptınız? 1 Eylül Cuma günü çıkardığınız 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle, bu Parlamentodan geçmeyen kayyum düzenlemesini, Parlamentonun iradesine de darbe vurarak, buradaki ortak iradeye darbe vurarak kanun hükmünde kararnameyle geçirdiniz.

Şimdi size soruyorum: Bunun neresi demokratik? Bunun neresi Parlamento iradesine saygı öncelikle? Bakın, bu Parlamentodan geçmeyen, taslaktan çıkarılan bir metni, on gün sonra, 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilerek ilan ettiğiniz olağanüstü hâl nedeniyle elde ettiğiniz kanun hükmünde kararnameyle geçirmeye çalıştınız, dolayısıyla bunu fırsat bildiniz.

Kayyum ataması halkın iradesine büyük bir darbedir. Eğer belediye başkanları veya belediye meclis üyeleri suç işlemişlerse, siz bu kanun hükmünde kararnamenin çıktığı tarihe kadar neredeydiniz, eğer suç varsa? Ceza Yasası'nda, Terörle Mücadele Yasası'nda ve Ceza Muhakemesi Yasası'nda hangi tür işlemin yapılacağı belli. Mahallî İdareler Yasası'nda İçişleri Bakanlığının görevleri belli. Bunlar o tarihe kadar terörle iltisaklı değildi de bu kanun hükmünde kararname çıktığı gün mü geldi?

Evet, bunu bir yöntem olarak kullandınız ve terörle mücadeleyi bahane ettiniz. Eğer işledikleri bir suç var idiyse soruşturma yapılır ve Mahallî İdareler Yasası'ndaki prosedür uygulanırdı ama bundan özellikle kaçındınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Tanrıkulu, toparlamanız için bir dakika süre veriyorum.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Evet, şimdi de önümüzde yerel seçimler var ve Sayın Cumhurbaşkanının çok talihsiz bir beyanı oldu "Eğer bir daha seçilirseler -iltisaklı olanlar- ben yeniden görevden alırım." dedi.

Şimdi, yani Mahallî İdareler Yasası'nda kriterler var, Yüksek Seçim Kurulu var, oradan geçmiş, adaylaşmış bir insan için bir de Adalet ve Kalkınma Partisi kriteri mi var, Cumhurbaşkanı kriteri mi var, ondan onay almış adaylar mı olması lazım? Bakın, bu düzen tamamen ama tamamen halkın egemenliği ilkesine, milletin iradesine saygı gösterme ilkesine tamamen aykırıdır. Dahası da var ve onu da yaptınız: Çok değer verdiğiniz, sarayda topladığınız muhtarlara bile neredeyse kayyum atayacaksınız. Halkın iradesinin partisiz tecelli ettiği yer mahalle ve köylerdir. Bakın, bölgede 259 tane muhtarı haklarında herhangi bir mahkeme kararı olmadan, sadece bir idari kararla görevden aldınız. Bu, halkın iradesine, milletin iradesine büyük bir saygısızlıktır ve atanmış kayyumların da bu konuda birçok sabıkası vardır, buradan ifade ediyorum.

Çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)