GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 31 Ekim bilim ve siyaset adamı Erdal İnönü'ye ölümünün 11'inci yıl dönümünde Allah'tan rahmet dilediğine, Harran Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ramazan Taşaltın'ın Cumhurbaşkanına itaat etmenin farz değil farzıayn olduğuna, karşı çıkmanın ise haram olduğuna ilişkin sözlerini kınadığına, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmesi mümkün gözükmeyen bu rektörün ivedilikle görevden alınmasının şart olduğuna, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü'ne ve Türkiye'nin plastik çöp ithal eden bir ülke konumuna geldiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:12
Tarih:31.10.2018

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, bugün, bilim ve siyaset adamı olan, siyasette de naifliği ve hoşgörüsüyle hoş bir seda bırakan Sayın Profesör Erdal İnönü'nün ölüm yıl dönümü. Merhuma Allah'tan rahmet diliyorum, ailesi ve sevenlerine de başsağlığı diliyorum.

Bugün hayli gündemde ama bir de ben hatırlatmak istiyorum; Harran Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ramazan Taşaltın. Hayatında bu kadar meşhur olacağını bilseydi bu Sayın Rektör aklına bile getirmezdi. Akit Televizyonunda bir programa katılıyor, Sayın Erdoğan'a itaatin farz değil farzıayn olduğunu iddia ediyor, karşı çıkmanın ise haram olduğunu söylüyor. İlim, bilim ve kültür adamı sıfatıyla özgür düşüncenin temsilcisi olması gereken bir rektörün sınır tanımaksızın yaptığı bu gaf içeren ifadeleri esefle kınıyorum. Farz da, helal de, haram da yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de belirlenmişken sözde rektörün kendince farz ve haram uydurması gaflet değilse şüphesiz şifa bulmaz bir cehalettir; bu, şirk koşmakla da eş değerdir. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmesi mümkün gözükmeyen bu rektörün ivedilikle görevden alınması şarttır. Bu rektör en büyük kötülüğü de Sayın Cumhurbaşkanına yapmıştır aslında. Sayın Cumhurbaşkanının bu konuyu bir defa daha gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bugün 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü. Yani Türkiye'nin en çok tasarruf etmesi gereken, bir ekonomik savaştan geçtiğimiz ifade edilen günün kutlaması bugün.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ama biz bugüne girerken Sayın Cumhurbaşkanımız kendi kendine yaptığı zamla, aslında bizim tasarruf etmeyen bir toplum olduğumuzu ifade etti. Bundan sonra hiçbirimizi, hiçbir kamu görevlisini, hiçbir vatandaşı da tasarrufa davet etmesin, hiç kimse bu daveti ciddiye almayacaktır.

Son olarak bir şey ifade etmek istiyorum. Biz dünyanın kendi kendini doyuran yedi ülkesinden biri hâline gelmişken nohut ithal ettik, mercimek ithal ettik, et ithal ettik, saman ithal ettik, derken en sonunda ne ithal ettik biliyor musunuz? Çöp ithal ettik, çöp! Türkiye, çöp ithal eden bir ülke. 27 bin ton çöp ithal etti Türkiye bu yılın ilk üç ayında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Türkkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yani demem o ki Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti Türkiye'yi her şeye muhtaç ettiği gibi sonunda çöpe bile muhtaç etti. Çöplerin iktidarı olarak akıllarda kalacak.

Teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)