| Konu: | (10/340) No.lu Emeklilikte Yaş Şartını Sağlayamayan Vatandaşların Yaşadıkları Sorunların İncelenerek Bu Sorunlara Karşı Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergenin Ön Görüşmeleri Münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 24.10.2018 |
AK PARTİ GRUBU ADINA RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ramazan Can milletin lehine bir şey söylememiştir, Allah nasip etmedi bir kere lehine konuşmak.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Öncelikle emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili şu anki gündeme gelen grup önerisinin Meclis araştırmasına çevrilip çevrilmemesiyle ilgili huzurlarınızdayız. Tabii, bunun tarihî safahatını biraz da olsa paylaşmak istiyorum.
Bu olayda, rahmetli Özal 1987 yılında erken yaşta emekliliğin sigortayı, Sosyal Güvenlik Kurumunu batıracağından bahisle 3395 sayılı Yasa'yı çıkarmıştır. Bu yasa çıkmazdan evvel yaş şartı yok; prim ödeme süresi ve sigortalılık süresi... Ayrıca, üçüncü ilave olarak yaş şartı getirilmiş; kadınlar 55, erkekler 60 yaş.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ramazan Can, emeklilikte yaşa takılıyor musun?
RAMAZAN CAN (Devamla) - Netice itibarıyla, 1987 yılında çıkan bu yasayla birlikte, 1990'lı yılların sonuna doğru Sosyal Güvenlik Kurumu emeklilerin maaşını ödeyemez hâle gelmiş ve krizler birbirini takip etmiş. Bu ortamda, dönemin hükûmeti 1999 yılında kademeli yaş sistemini getirdi. Kademeli yaş sistemi Anayasa Mahkemesince iptal edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi 23/5/2002 tarihi itibarıyla yürürlüğe koyduğu kanunla birlikte, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerini karşıladı. Burada da 58 ve 60 yaşa geçildi fakat asıl sıkıntı 1992 yılında yaşandı. 1987 yılında rahmetli Özal'ın ileriyi görerek atmış olduğu adım "mezarda emeklilik" diye, seçim meydanlarında popülist bir yaklaşımla, 1992 yılında Demirel ve SHP Hükûmeti tarafından yaş haddi, biliyorsunuz, kaldırıldı.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bunlar delirdi Ramazan Can, bunlar delirdi.
RAMAZAN CAN (Devamla) - 1992 yılında yirmi beş yılı dolduran herkes emeklilik hakkını kazandı. Bu, "aktüeryal denge" dediğimiz sistemi bozdu, felaket bir şekilde bozdu. Hatta sanatçılar için 14 yaş, 15 yaş... 3308 sayılı Yasa çıkmadan evvel 14 yaşında, 15 yaşında ihtiyarlık primi sigortası kesilen gençlerimiz vardı, çocuklarımız vardı. Dolayısıyla 38 ve 40 yaşında emeklilik bu sistemi çökertti. Yetmedi, 1992 yılında emeklilik yaşını kazandığı hâlde, ihtiyari emeklilik varken 1994 yılında, 1993 yılında resen emeklilik... Yirmi beş yılı dolduran herkes KİT'lerden resen zorunlu emekli edildi. "Ben emekli olmak istemiyorum, 38, 40 yaşında çalışmak istiyorum." diyen kardeşlerimiz -ben bilakis Makine Kimyada- emekli edildi.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay be!
RAMAZAN CAN (Devamla) - İşte, bu sistem çökertildi. 1999 yılında hükûmetin çıkarmış olduğu yasa popülizmden uzak, mantıklı bir yasadır.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bravo!
RAMAZAN CAN (Devamla) - 2002 yılında da yürürlüğe girmiştir Anayasa Mahkemesi iptal ettikten sonra.
Evet, bu şartlarda aktüeryal denge bozuldu ve sistem kendi işler hâlde değil, şöyle ki: Türkiye'de 1,8 çalışana 1 emekli düşüyor. Normal olması gereken ne? 1 emekliye 4 çalışanın olması gerekiyor. Avrupa standardında 5, 6, 7. Türkiye'de 12 milyon kişi yetim, dul, BAĞ-KUR, SSK, memur emeklisi. 12 milyon kişi sistemden maaş alıyor. 24 milyon da çalışanımız var. Dolayısıyla, yaklaşık 1,8-2 arasında karşılama oranı var ki bu sürdürülebilir bir karşılama oranı değildir.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Avrupa'da emekli ne kadar maaş alıyor, Türkiye'de emekli ne kadar maaş alıyor?
RAMAZAN CAN (Devamla) - Ama netice itibarıyla yirmi beş yılı doldurduğu hâlde yaşı bekleyen kardeşlerimiz gayet doğaldır, "Ben sisteme girdiğimde yirmi beş yıl vardı, yaş şartı yoktu, kademeli bir yaş yoktu." diyebilir ki bu hukuken de yerinde bir gerekçedir fakat devletin bütçe olanaklarını da dikkate almak durumundayız.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Avrupa'da 800 lira emekli maaşı alan kimse var mı?
RAMAZAN CAN (Devamla) - Evet, emeklilikte yaşı bekleyenlerin sağlık harcamasıyla ilgili burada hatiplerden herhangi bir söz söyleyen olmadı.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ramazan Can, milletin anasını ağlattınız kardeşim.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Bütçe dinamikleri nedir bilmiyoruz. Bütçe dinamiklerinde Hükûmetimiz... Emeklilikte yaşı bekleyenlerin sağlık harcamasıyla ilgili bir çalışmayı hep beraber yapabiliriz.
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Millet sizden bunun hesabını soracak.
RAMAZAN CAN (Devamla) - İnşallah, böylece, emeklilikte yaşa takılan kardeşlerimizin sorunlarını çözme adına bir nebze olsun adım atmış olabiliriz. Tabii, burada bütçe dinamiklerine de bakmak durumundayız.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Bence bir uçak daha alalım.
RAMAZAN CAN (Devamla) - Çok değerli hemşehrilerim, bu memleket bizim, millî gelir hepimizin. Dolayısıyla, her yıl millî gelirimizden 80 katrilyonu alıyoruz, sosyal güvenliğe aktarıyoruz. Yıllık bizim yatırımlara aktardığımız miktarın 2 katı. Gönül ister ki gerçekten millî gelirimiz artsa ve bunu da bu kardeşlerimizle paylaşsak.
Değerli arkadaşlar, AK PARTİ Hükûmetinin emeklilere, mağdurlara, fakirlere ne verdiğini hep beraber biliyoruz. Onların problemleri başımızın üstüne ama bunları yaparken de 30 yaşındaki, 40 yaşındaki gençlerimizin yarın emekli olamayacak hâle gelmelerine de set çekmeliyiz. Evet, gençler, 30 yaşındaki kardeşlerimiz; 80 yaşında emekli olmamak için, yatırımların adaletli ve dengeli dağılması için inşallah, gelirlerimiz arttıkça milletimizle paylaşmaya devam edeceğiz, bütün sorunları çözmeye devam edeceğiz diyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)