| Konu: | Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 10.10.2018 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 5 sıra sayılı Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi'nin birinci bölümüyle ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ilk olarak, Genel Kurulda görüşülmekte olan bu kanun teklifinin milletimize hayırlı olmasını temenni ederek sözlerime başlamak isterim.
Kalkınma Bankası, bilindiği gibi, 1975'te "Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası" olarak kurulmuş, 1988'te "Türkiye Kalkınma Bankası" adını almıştır. Aynı zamanda bankanın sanayi sektörü yanında diğer sektörlere de finansman desteği sağlama imkânı o tarihte getirilmiştir. 1999'da çıkan 4456 sayılı Kanun'la yapılan düzenleme yürürlüğe girdiği günden bugüne, dünyadaki ve ülkemizdeki bankacılık sisteminde ve anlayışında meydana gelen gelişmeler ve bankanın hedeflerindeki değişimler doğrultusunda mevcut konumun yeterli olmadığı açıktır ve bu yönde yeni düzenlemelerin yapılması da tabiidir.
Bankanın gelişmiş ülkelerdeki kamu sermayeli etkin kalkınma ve yatırım bankalarının işlevleri örnek alınmak suretiyle altyapı, çevre, enerji, konut, araştırma ve geliştirme yatırımları, söktörel verimlilik ve rekabeti artıracak yatırımlar, küçük ve orta boy işletmelere ilişkin finansman uygulamaları, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine katkı sağlayacak yatırımlar, kalkınma programlarında belirtilen öncelikli sektörlerde yapılacak yatırımlar, döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin yatırımlar ile benzer alanlarda doğrudan veya diğer bankalar aracılığıyla kredi sağlayarak, fonlar kurarak, garanti ve risk paylaşımları programları geliştirerek veya diğer kalkınma ve yatırım bankacılığı araçlarını kullanarak finansman sağlayacak bir yapıya kavuşturulması yatırım bankacılığının bir gereği olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu teklife göre, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketinin çağdaş kalkınma ve yatırım bankacılığı araçlarını kullanarak ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir büyümeye yönelik yatırımlarının ve projelerinin desteklenmesi, sermaye ve fon kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması, yurt içi, yurt dışı ve uluslararası ortak yatırımların finanse edilmesiyle kâr ortaklığı veya kiralama esaslı kredi işlemleri dâhil tüm kalkınma ve yatırım bankacılığı işlevlerinin rekabetçi, dinamik ve etkin bir şekilde yerine getirilmesi hedeflenmektedir.
Bankanın merkezi, amacı, kaynakları, sermaye yapısı, organları, hesapları, faaliyet konuları ile kârının dağıtımına ilişkin hususların esas sözleşmesinde belirlenmesi öngörülmektedir. Bu kanunla yürürlükten kaldırılan 4456 sayılı Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin Kuruluşu Hakkında Kanun'la kurulan "Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketi" unvanıyla kalkınma ve yatırım bankası olarak hiçbir hukuki muameleye tabi olmaksızın faaliyetlerine devam etmesi öngörülmektedir.
Banka, kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kalkınma planı, programı ve stratejik planlar doğrultusunda kaynağı tahsis edilmek suretiyle görevlendirilebilecektir. Bu görevlendirmelere ilişkin usul ve esaslar ile görevlendirme kapsamında ihtiyaç duyulan kaynağın hangi kurum veya kuruluş bütçesinden karşılanacağı Cumhurbaşkanınca belirlenecektir.
Banka personeli, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre iş sözleşmesiyle istihdam edilecektir.
Tüzel kişiliği haiz Türkiye Kalkınma Fonu'nun, banka tarafından hazırlanan Türkiye Kalkınma Fonu İç Tüzüğü'nün ticaret siciline tescil olmasıyla süresiz olarak kurulması amaçlanmaktadır.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak ülkemizin kalkınması, milletimizin refahının artırılması için yapılacak her türlü gayreti, çalışmayı önemsiyor ve destekliyoruz. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi'ni de ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamaya yönelik bir girişim, bir arayış olarak değerlendiriyoruz. Duracak, vakit kaybedecek, boşa zaman harcayacak lüksümüz yoktur. Biz, hep birlikte Türkiye'yiz; yaşatmayı yaşamaktan evla görür, ülkemizi bir adım ileriye nasıl götürebiliriz, bunun kaygısını taşırız. Gayretimiz, Türkiye'yi çağlar ötesine taşıyacak adımları atmaktır.
Bununla beraber bir diğer önemli konu ise yatırımların önünün açılması adına, devletimiz çeşitli kurumlar ve argümanlar ile teşvikler vermekte, yatırımcının finansman ihtiyacına yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte, farklı bölgelerde ve illerde farklı destek unsurları uygulanmaktadır. Bu teşvik programları farklı kamu kurumları tarafından yürütülmektedir. Kamu kurumları yürüttükleri teşvik programlarıyla bugüne kadarki düzenlemelerde, bölgelere adil davranılmasından çok siyaseten hareket etmiş ve bundan dolayıdır ki bölgelerin sorunları tam anlamıyla çözülememiştir. Teşvik mevzuatı kapsamında Gaziantep, Manisa, Balıkesir, Samsun gibi iller üçüncü bölgede yer almasına karşın, vekili olduğum Kayseri ikinci bölgede yer almakta ve bu teşvik programlarından seçim bölgem adil olarak yararlanamamaktadır. Şu anda bizim Kayseri'mizin iş adamları, teşvik bölgemizden dolayı, diğer illerimize göre SGK primi, işveren hissesi desteği, faiz desteği ve vergi indirimi gibi destek unsurlarından hak ettiği ölçüde yararlanamamaktadır. Bizim bu söylemimiz, kastımız kesinlikle ayrıştırmak ya da ötekileştirmek değil aksine, tüm illerimizin önünü açabilmek ve adil bir düzen oluşturabilmek içindir. Hakkaniyeti korumak, hakkı hak sahibine teslim etmek vazifemiz olmalıdır.
Değerli milletvekilleri, değinilmesini elzem gördüğüm bir diğer nokta ise yine seçim bölgem olan Kayseri'mizde organize sanayi bölgesinde ekonomik problemlerin had safhaya ulaşmış olduğudur. Bu konudaki tespitlerimiz şunlardır:
Banka kredi faiz oranları yüzde 40'lara ulaşmış ve bankalar firmalarımıza kredi kullanımında zorluk çıkarmakta, bu oranlara rağmen kredi kullandırmamaktadır. Bu kredi oranlarının mutlaka düzenlenmesi gerekmektedir.
Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlemesi Hakkında Tebliğ'le beraber, zam, tarife değişiklikleri, aynı oranda elektrik kullanan işletmeler ve fabrikaların farklı faturalar ödemesi adil rekabetin önünü tıkamaktadır. Elektrik faturaları yükselen sanayicilerimizi rahatlatmak, üretim maliyetlerini düşürmek ve adil koşullarda rekabetin sağlanabilmesi için elektrik tarifelerinde mutlaka bir düzenleme yapılmalıdır.
Bildiğiniz üzere, mobilya sektörünün başkenti Kayseri'dir. Emek yoğun olan bu sektörde ve benzer durumda olan diğer sektörlerimizde KDV indirimi veya sıfırlanması uygulamasının yapılması ve mümkünse kalıcı hâle getirilmesi bir ihtiyaçtır ve bu uygulama istihdama katkı sağlayacaktır.
İş dünyasının sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılama noktasında eğitim sistemine, özellikle de mesleki eğitime çok önemli görevler düşmektedir. Bu bağlamda, aranan nitelikli ve kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması için organize sanayi bölgesi içerisinde yer alan meslek liselerine verilen desteklerin artırılması, meslek yüksekokullarının yapılması desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan teknik meslek lisesinde iki yıl içerisinde neler yapılabildiğini, bundan sonraki süreçte desteklendiği takdirde iş dünyasına olumlu anlamda nasıl bir katkı sunulabileceğini görmemiz mümkündür.
Ülkemizin ekonomisine çok büyük katkıları olan, lokomotif görevi gören sanayimiz, girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar nedeniyle istikrarı sağlamakta güçlük çekmektedir. Girdi maliyetleri oranında zam yapamayan üreticilerimizin rahatlaması için destek ve teşvik uygulamaları hayata geçirilmelidir. Özellikle asgari ücret desteği, çalışan sayısı fazla, buna karşın genel ücret seviyesi düşük olan iş yerleri açısından önemli bir katkı anlamına gelmektedir. Piyasaların canlanması, işverenimizin rahatlaması ve istihdama katkı sağlanması için prim destekleri, işbaşı eğitim programlarının genişletilmesi büyük bir önem arz etmektedir.
Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak istikrarlı ekonomik büyümenin sağlanması ve güçlü bir üretim ekonomisinin tesisi suretiyle üreten, istihdam yaratan ve üretilen değerden bu süreçte yer alan her kesimin katkısı ölçüsünde adil pay almasını sağlayan, yoksulu gözeten, gelir dağılımını adaletli kılan sosyal refah düzenini oluşturmak temel hedefimizdir. Bu çerçevede, ileri teknolojiye dayalı, yüksek ihracat kapasitesine sahip, istihdam öngören sanayi yatırımlarına ucuz ve uzun vadeli kaynak sağlayacak yatırım bankacılığını ve dolayısıyla bu teklifi bahsettiğimiz sebeplerden dolayı desteklediğimizi açıklamak istiyorum.
Bu vesileyle ben de sizlere teşekkür ediyor, Genel Kurulu bir kez daha saygıyla selamlıyorum, sağ olun. (MHP sıralarından alkışlar)