GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUBU ADINA GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE?NİN; CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARINDA TOPLANTI, GÖSTERİ VE SEYAHAT ÖZGÜRLÜKLERİNİN KULLANILMASINI ENGELLEDİĞİ, HALKA ŞİDDET UYGULAYAN KAMU GÖREVLİLERİNİ HİMAYE ETTİĞİ VE KAMU GÜCÜNÜ KULLANARAK VATANDAŞLAR ÜZERİNDE BASKI UYGULADIĞI İDDİASIYLA İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN HAKKINDA GENSORU AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGENİN ÖN GÖRÜŞMELERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:20.11.2012

AK PARTİ GRUBU ADINA MEHMET ERSOY (Sinop) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekillerim; Cumhuriyet Halk Partisi tarafından İçişleri Bakanımız Sayın İdris Naim Şahin hakkında verilen gensoru önergesi üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, gensoru konusuna girmeden önce sizlerle bazı hususları bir kez daha paylaşmak istiyorum. Önce şunu bilelim: Bugün hakkında gensoru önergesi verilen Sayın Bakanımızın başında bulunduğu Bakanlığın en önemli görevi, Bakanlığa bağlı iç güvenlik kuruluşlarını idare etmek suretiyle vatanın, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, yurdun iç güvenliğini, kamu düzeni ve genel ahlakı, Anayasa'da yazılı hak ve hürriyetleri korumak, suç işlenmesini önlemek ve suçluları takip etmek, yakalamaktır.

İçişleri Bakanlığı bu yetkisini, değerli arkadaşlar, illerimizde valilerimiz eliyle gerçekleştirir. Özel kanunların verdiği görev ve sorumluluklar ayrı olmak kaydıyla, İl İdaresi Kanunu'nun 11'inci maddesi valilere çok açık bir şekilde suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenliğini korumak için gereken tedbirleri almak, il sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, kamu esenliğinin sağlanması görev ve sorumluluğunu vermektedir.

Bunun yanında, Anayasa'mızın 34'üncü maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılması ve gerektiğinde sınırlandırılmasına yönelik düzenlemeler -2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda da- vali ve kaymakamlarımıza alınacak önlemler ve uygulanacak kurallar bakımından yetki ve görevler yüklemiştir. Elbette ki bu hakkı, isteyenin, istediği yer ve zamanda, istediği gibi kullanması; onların çağırdığı toplantıya katılmayanların temel hak ve özgürlüklerini, günlük, resmî ve özel hayatın işleyişine etkilerini hiç düşünmeden kullanması beklenemez. Bunun için de bu kanunla gerekli düzenlemeler yapılmıştır.

Kanunun verdiği bu yetkilere istinaden, Ankara Valiliği de her yıl gözden geçirilen toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılacak alan ve güzergâhları 2012 yılı için 16 Ocakta ilan etmiştir. Bununla şunu diyor: "Ey Ankaralılar, ey vatandaşlarımız, ey sivil toplum kuruluşları, ey meslek odaları; her ne zaman bir toplantı ve gösteri yürüyüşü yapacaksanız, öngörülen koşullara göre müracaat ediniz; bu sekiz meydandan, ilan ettiğim bu sekiz meydandan herhangi birisinde, istediğiniz meydanda etkinliğinizi yaparsınız. Böylece hem siz bu etkinliğinizde güvencemizde, devletin güvencesinde sesinizi duyurursunuz hem de sizin bu etkinliğinize katılmayan vatandaşlarımızın günlük yaşamları etkilenmez, özgürlükleri kısıtlanmaz, kamunun esenlik içinde çalışması sağlanmış olur." Eğer demokrasimiz bir hukuk devletiyse, bir kurallar manzumesiyse elbette ki her işin bir kuralı, bir hukuku olacaktır.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Duyan da sizin hukuk devletine inandığınızı zannedecek. Barikatçısınız, barikatçı zihniyetlisiniz!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Şimdi gelelim bizim olayımıza, 29 Ekimde yaşanan hadiselere.

Değerli arkadaşlar, burada, bir gençlik derneği kendisince bir karar almış.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Gençlik Derneği müracaatını geri aldı, ben doğrusunu söylüyorum, geri aldı.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Bekleyin, bekleyin.

Cumhuriyetin çok tehlikede olduğu, ülkenin kara günler yaşadığı ve benzeri gerekçelerle yeniden silkinmek ve iktidarı elinde bulunduran -tırnak içinde- gericilere karşı mücadeleyi başlatmak için 29 Ekim günü Birinci Meclis binasının önünde toplanıp seferberlik yürüyüşü düzenlemeye karar vermiş.

Ne yapıyormuş bu dernek? Birinci Meclisin önündeki Ulus Meydanı'ndan başlayacak, Anıtkabir'e kadar seferberlik yürüyüşü düzenleyecekmiş; cumhuriyete sahip çıkmak için, memleketin içinde bulunduğu ahval ve şeraitleri protesto etmek için, geleceklerine sahip çıkmak için. Peki, bunun için ne yapmışlar? Bunun için hiçbir şey yapmamışlar. Beyefendiler karar verdi ya, istedikleri her yerde istediklerini yaparlar. Ankara Valiliğinin bundan haberi var mı? Yok. Ankara Valiliğinin nasıl haberi olmuş arkadaşlar? Ankara Valiliğine de: "Ey Valilik, biz böyle böyle bir etkinlik düzenleyeceğiz. Biz, sizin daha önce genelgelerinizle yasakladığınız ve bize duyurduğunuz en işlek caddelerinizde seferberlik yürüyüşü yapacağız, ancak bunu duyurmaya, ancak bunu tanıtmaya ihtiyacımız var. Onun için de standlar açacağız, gelin, bu standları açmamıza izin verin." Valiliğin böylece haberi olmuş. Tabii ki böyle kanunsuz, hukuksuz bir yürüyüşe göz yummayacak olan Valilik?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Senin Anayasa'dan haberin var mı, Anayasa'dan! Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri ne oluyor! Anayasa'da böyle bir şey yok mu!

MEHMET ERSOY (Devamla) - ? onların bu kanunsuz yürüyüşlerini tanıtmak için açacakları standa da izin vermemiş?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Bayramları kutlamak mı suç! Bayramları sizin izninizle mi kutlayacağız!

MEHMET ERSOY (Devamla) -  Anayasa'dan bahsediyorsan, otuz yıldır bu kanun yürürlükte, iktidarınızda değiştirseydiniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vali Bey, size yakışıyor mu ama!

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sen kendini ne sanıyorsun!

MEHMET ERSOY (Devamla) - O zaman laf atmasın! Laf atmasın!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Anayasa'da "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri" maddesini bir oku bakalım!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Siz de kibar bir insansınız.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Ama o zaman dinlesin.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Savunduğunuz şeye bakın Allah aşkına!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Sayın Ağbaba, lütfen arkadaşınızı ikaz edin o zaman.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Savunacak bir şey mi bu Allah aşkına?

MEHMET ERSOY (Devamla) - ...organları eliyle izin verilmemiş ama konu "Basın-yayın organları eliyle Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yasaklandı." diye halka duyurulmuştur. Bu arada?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Aynen öyle yaptınız! Aynen öyle yaptınız!

BAŞKAN - Sayın Acar, lütfen?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, gazı yiyen biziz ama! Gazı ben yedim!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Lütfen sabırlı olun. Sizin Hatibinizi dinledik biz. Lütfen nazik olun biraz.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Siz bize seviye tespitini bugün nasıl gösterirsiniz?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Bu arada ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) basın açıklaması yapmak için başvurmuş, bu dernek de onlara katılacağını açıklamıştır.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Seviye tespit sınavında kaldınız bugün siz!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Sizi muhatap almıyorum. Lütfen?

Ancak amacın orada toplanmakla başlayan bir süreç olduğu zaten bütün kamuoyuna duyurulmuş, Türkiye genelinden katılım sağlanacağı ilan edilmiştir.

Değerli arkadaşlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; bunun neresi basın açıklaması? Yani hem yüz binleri yığma iddiasında olacaksınız hem bütün Türkiye'den insanları oraya davet edeceksiniz hem "Anıtkabir'e yürüyeceğiz." diyeceksiniz hem de sanki herkes saf, tek akıllı sizsiniz, bunun adına "basın açıklaması" diyeceksiniz; basın açıklaması öyle olmaz. (CHP sıralarından gürültüler)

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Cumhuriyeti kutlamanın ne mahzuru var!

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Birkaç kişi ölsün istiyordunuz değil mi?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Peki, şimdi, bu önergeyi veren Cumhuriyet Halk Partimiz bu işin neresinde?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ne önergesi?

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Tam da içindeydik, tam da göbeğindeydik! Gururla yürüdük!

MEHMET ERSOY (Devamla) - CHP bu olayların başlamasına, o beğenmediğimiz, o hiç hoşumuza gitmeyen görüntülerin yaşanmasına neden olan kanunsuz ve hukuksuz toplantının neresinde?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Bayramları yasaklıyorsunuz, bayram mı bıraktınız!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Valilik yaptın, kaymakamlık yaptın, ne yazıyor Anayasa'da?

MEHMET ERSOY (Devamla) - O bilgilerimle açıklıyorum işte.

Cumhuriyet Halk Partisi, değerli arkadaşlar, bu sürecin hiçbir yerinde yok; ne böyle bir talebi var ne bu memleketin ana muhalefet partisi olarak "Şu meydanda cumhuriyet kutlamaları yapıyorum." diyor ne "Şurada şenlik düzenleyeceğim." diyor. Ne diyor?

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Sayın Valim, Cumhuriyet Bayramı, davetiyeyle bayram kutlanmaz!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Sadece derneğin biri "Ben seferberlik yürüyüşü düzenleyeceğim." diyor. Bir diğeri "Binlerle basın açıklaması yapacağım." diyor.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ama hakikaten sizin göreviniz o kalabalığı dağıtmak göreviydi!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Ankara Valiliği de buna izin vermiyor. İşte Cumhuriyet Halk Partisi tam burada ortaya çıkıyor.

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Siz insanları fişlemeye alışkın olduğunuz için? Fişlemeci Bakanlık, fişlemeci Bakanlık!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Valim, bu söylediğine sen inanıyor musun?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Her zaman olduğu gibi, bunu da kaosun, Hükûmete karşı sivil itaatsizliğin ve kargaşanın tam fırsatı görerek Genel Başkanlarının ağzından "Bizde orada olacağız." açıklaması ile bütün teşkilatlarını Ankara'ya çağırıyor.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yok öyle bir şey.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Değerli arkadaşlar, siz eğer gerçekten alternatif bir kutlama yapmak istiyorsanız?

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Alternatif değil, cumhuriyetin sahibi olarak o bayramı kutluyoruz. Cumhuriyetin gerçek sahipleri olarak, alternatif kutlama değil.

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?gerçekten devletle milletin kucaklaşarak, kaynaşarak, hipodromda yapılan törenlere katılmak istemiyorsanız o zaman?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kardeşim, sensin cumhuriyete alternatif.

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?Cumhuriyet Halk Partisi olarak istediğiniz meydanı seçersiniz, devlet de size verir. Ama devlete hiç sormadan, devletten hiçbir görüş almadan kendi başına karar vermiş ve?

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Çelenk koymayı bile yasakladınız, çelenk koymayı, çiçek koymayı yasakladınız!

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?bütün milletin kullandığı caddeleri saatlerce istila etmeye kalkışan derneklerin peşine takılıp gitmek de size yakışmaz.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak ne zamandan beri izne tabi, ne zamandan beri!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Tabii, bu dernekler, Cumhuriyet Halk Partisi, herkes çağrılarını yaptı. Amaç bir şeydi: Daha önce gördükleri ve yaşadıkları "Cumhuriyet mitingleri" özlemi bir kez daha depreşmişti.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Evet, o mitingler çok demokratik mitinglerdi, ne olmuş!

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Neden korkuyorsunuz!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Ama burada bir eksikleri vardı, artık onlara destek olan oligarşik bürokratları arkalarında yoktu.

MEHMET S. KESİMOĞLU - (Kırklareli) - Bayramı kutlamak için  bürokrata ne gerek var!

VELİ AĞBABA (Malatya) - 2007'deki hâkim, bürokratlar AKP'den milletvekili şimdi!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Onun için de umduklarını bulamadılar. Onun için de halkımızı, bayramı bile siyaset ve hükûmet karşıtlığı için kullanmak isteyen, Birinci Meclisi de Atatürk'ü de bayrağımızı da istismar ederek buradan siyasi bir rant elde etme gayreti içinde olanlara, elhamdülillah, prim vermedik. Bırakın, bu kanunsuz eylem için?

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Vatandaşlar Türk Bayrağı'yla siyasi rant elde etmek için  o meydanlara gitmediler.

BAŞKAN - Sayın Kesimoğlu, lütfen?

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?dışarıdan gelmek isteyenlere engel olunduğu mazeretini, bırakın ona sığınmayı, sadece Ankara teşkilatlarınızın ana kademelerinin asil ve yedek kadroları oraya gelmiş olsaydı meydanlar almazdı. Sadece Ankara'da yaşayan insanların, Ankara'da yaşayan insanımızın yüzde 1'i sizin çağrınıza itibar etseydi o meydanlar dolar taşardı.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - O barikatları niye yıktılar? Millet nasıl yürüdü?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Bunu bile başaramadınız çünkü elhamdülillah, halkımızın sağduyusu, bayramını bayram gibi kutlamaya odaklanmıştı.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Askerî bayramları yasaklıyorsunuz, askerî bayramları! Cumhuriyet sayesinde geldiniz, cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorsunuz!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Ha, değerli arkadaşlar, değerli milletvekillerimiz, bütün uyarılarımıza rağmen, Sayın Kılıçdaroğlu'na Başbakanımızın yaptığı bütün çağrılara rağmen, CHP Genel Başkanı ve 20 kadar milletvekili bu Ankara Valiliği tarafından "kanunsuz" olarak nitelendirilen toplantıya katılmışlar, yine kanunsuz bir şekilde, arkalarındaki halkımızı da riske atarak suç işlemeye teşvik etmişlerdir.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakanı  savunmak gibi zor bir görev almışsınız, kolay gelsin Sayın Valim!

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Ersoy, bunun hesabını soracağız.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Şimdi niye geliyorsunuz?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Milyonlarca Ankaralının hiçbir hakkına, hukukuna riayet etmeden?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kardeşim, Anıtkabir'e gitmek ne zamandan beri suç oldu? Ne zamandan beri suç Anıtkabir'e gitmek ya!

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?saygı göstermeden en işlek caddelerinde gövde gösterisi yapmak istemişlerdir.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ağzından çıkanı kulağın duysun Sayın Valim.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Görevleri sadece kanun hâkimiyetini sağlamak, kamu güvenliğini ve bütün vatandaşlarımızın esenliğini sağlamak için?

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Kanun şimdi mi aklınıza geldi?

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?gayret göstermek olan emniyet mensuplarımızın görevlerini yapmalarına izin vermemişlerdir.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay, vay, vay!

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Onları alet ettiniz.  Yasayı çiğneyen kim olursa olsun hesap soracağız, hiç bundan kaçış yok.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Sıfatlarından kaynaklanan konumlarını toplantının bir itaatsizlik eylemine dönüşmesi için kullanmışlardır.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Hesap soracağız, insanlara seyahat özgürlüğünü çok görenlere hesap soracağız.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Böyle olunca da emniyet güçlerimiz toplantıyı dağıtmaya çalışmış ve arbedeler yaşanmış, istenmeyen, hepimizi üzen görüntüler yaşanmıştır.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kardeşim, o kadar açıksanız neden gizli genelge yayınlıyorsunuz, açık açık yazsaydınız onları. O kadar haklısın da niye gizli genelge gönderiyorsunuz.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Hatta bir emniyet müdür yardımcısının burnu kırılmış, 16 görevli ise yaralanmıştır.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Açıkça söylemeye utanıyorsun. "Onları kutlamaya yollama, ama benim şimdi sana söylediğimi kimseye söyleme." diyorsun. Al, bak, genelge burada bak. Niye yayınlıyorsunuz bunu?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şimdi size soruyorum: Bütün bu olayların suçlusu kim?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Neden gizli bu? Kendinden utanıyorsun kendinden, yaptığın iş ayıp da o yüzden.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Suçlu, göreve geldiğinden bu yana canla başla, kanunun kendisine verdiği?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yarın, öbür gün, bak, Sayın Bakan, Yüce Divanda vereceksin bunun hesabını!

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?-konuşmamın başında saydığım- görevleri yerine getirmek için çabalayan?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ona "sosyal demokrat" diyorlar!

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?gerek adi suçların gerekse terör suçlarının halkımızın günlük yaşamını etkilemesini önlemek için olağanüstü gayret sarf eden ve bundan dolayı da otuz yıldır milletin kanını emerek, hayatiyetlerini idame ettiren terör baronlarının, kadınlarımızın, yavrularımızın, bebeklerimizin, öğretmenlerimizin, imamlarımızın, güvenlik güçlerimizin acımasız vahşi katilleri ve onların ovalardaki iş birlikçileri tarafından hedef tahtasına oturtulan Değerli İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin mi?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Helal olsun!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Yine, o Kanun'un verdiği bütün yetkileri kullanarak Ankara'nın esenliğini ve güvenliğini, o toplantıya katılmayan 4 milyon insanın hakkını, hukukunu, özgürlüğünü korumaya çalışan Ankara Valisi mi, yoksa, değerli arkadaşlar, sanki?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Başbakan niye kızdı o zaman?

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?cumhuriyet kutlamaları yasaklanmış gibi yaygara yaparak?

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - "Gibisi" fazla, "gibisi" fazla.

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?Hükûmet aleyhine gösteri yapmak için Valiliğin?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Kanunsuz." diyorsun, "İzinsiz." diyorsun?

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?hiçbir ikazına uymadan, "Ben ne dersem o olacak. Biz hukuk tanımayız, biz kanun tanımayız. Bizi, bizim dışımızdaki milyonların hakkına, hukukuna riayet etmek bağlamaz?

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - O gösteriden sadece siz rahatsız oldunuz, başka hiç kimse rahatsız olmadı!

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?değil mi ki bu işin ucunda siyasi rant var. O hâlde, cumhuriyeti de Atatürk'ü de bayrağı da çocukları da yaşlıları da istismar etmek bizim için caizdir. Cumhuriyet gibi en büyük ulusal bayramımızda halkımızı `devlet-millet el ele kutlayanlar' ve `sadece bizimle kutlayanlar'" diye bölmekten bile imtina etmeyen zihniyet mi?

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Esas bölücü sizsiniz, siz.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Cumhuriyet sayesinde iktidara geldiniz.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar, bu vesileyle şunu da bir kez daha haykırmak istiyorum: AK PARTİ, milletin bağrından, milletin özlemlerine, hayallerine cevap vermek için çıkmış kadroların buluştuğu hareketin adıdır. Derdimiz, hedefimiz sadece bu aziz millete hizmet, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaktır.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Derdiniz Cumhuriyeti yıkmak Sayın Ersoy. Buna sen de inanmıyorsun!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Ne cumhurumuzla ne cumhuriyetimizle ne de cumhuriyetin kazanımlarıyla hiçbir derdimiz olabilemez. Biz, milletimizin bugünleri görmesini, ideallerinin, değerlerinin bütünleştiği evlatlarının iktidarını görmesini cumhuriyetimize borçlu olduğumuzu bilecek kadar aklı başında insanlarız.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Aferin, çok güzel!

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Cumhuriyet İlköğretim Okulunun adını değiştiriyorsunuz, Acun Ilıcalı'nın annesinin adını veriyorsunuz.

MEHMET ERSOY (Devamla) - AK PARTİ, bırakın Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını yasaklamayı, bu bayramları, devletin milleti ile bütünleşerek kutlamasını sağlamaya çalışacak anlayışın partisidir.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Siz değil miydiniz "Sokaklarda kutlanacak bayramlar." diyen? Neden insanlara izin vermiyorsunuz?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Demokratikleşmiş, bütün inançları güvence altına almış laik cumhuriyet, birliğimizin de kardeşliğimizin de bütünlüğümüzün de kalkınmamızın da gelişmemizin de en önemli tutkalıdır ve bizim de en önemli değerimizdir.

MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - O, iktidar tutkalı, iktidar tutkalı! İnin bakalım iktidardan!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Şuna yürekten inanıyoruz: Dünya durdukça cumhuriyetimiz var olacaktır.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bravo, kutlarım sizi!

MEHMET ERSOY (Devamla) - AK PARTİ İktidarı var oldukça cumhurun cumhuriyetine kimse dokunamayacak, kimse ona özel mülkü muamelesi yapamayacaktır. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Evet, cumhuriyet halkındır; halkındır cumhuriyet.

MEHMET ERSOY (Devamla) - AK PARTİ iktidarları devam ettiğince?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET ERSOY (Devamla) - ?İçişleri Bakanımız Sayın İdris Naim Şahin de hem bu ülkenin huzuru, esenliği ve güvenliği için  hem de ülkemizin bütünlüğü için mücadelesini vermeye devam edecektir.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ersoy.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Sayın Başkan?

BAŞKAN - Bir saniye? Otursun da.

MEHMET ERSOY (Devamla) - Hepinize saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ersoy.