| Konu: | 6771 Sayılı Kanunla Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Konusunda Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 10.05.2018 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Evet, bu sabah saat 10.00'da geldi Plan ve Bütçe Komisyonuna -Sayın Şentop olsaydı burada söylerdik- Anayasa Komisyonunda görüşülmesi gereken bir kanun tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi, uzun müzakerelerden sonra, kırk sekiz saat beklemeden tekrar karşımıza geldi ve görüşüyoruz.
Sayın Bakan burada ama Sayın Bozdağ -burada yok- buradaki konuşmasında dedi ki: "16 Nisanda yapılan referandumda 2 madde hemen yürürlüğe girdi. Bunlardan bir tanesi, parti genel başkanlığına geri dönmesi, 2'ncisi de Hâkimler ve Savcılar Kurulu maddesinin yürürlüğe girmesi, diğer 16 madde de 3 Kasımda yürürlüğe girecek." Ama bu süre içerisinde, altı aylık süre içerisinde bütün yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyordu, yaklaşık olarak on üç ay geçti 16 Nisan referandumunun üzerinden ama bununla ilgili uyum yasaları gerçekleştirilmedi. Bu düzenlemenin içerisinde Bakanlar Kurulu, yetki yasa tasarısında sayılan 19 ayrı yasa, KHK ve "diğer" sözcüğü kullanılmak suretiyle sayısız, belirsiz yasa ve KHK'yle kamu kurum ve kuruluşlarının çoğunluğunu yeniden örgütleyebilecek, bunların görev ve yetkilerini yeniden düzenleyebilecek, kaldırabilecek, yenilerini kurabilecektir arkadaşlar. Bunların görevleri, yetkileri, personeli ve teşkilat yapısıyla merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması ve üst kademe kamu yöneticilerinin atanmalarıyla ilgili görevlerine son verilmesine ilişkin usul ve esaslar da yeni baştan düzenlenebilecektir. Bu konularda mevcut kanun ve KHK'lerde değişiklik yapılabilecek, bunlara ilişkin yeni kurallar getirilebilecektir. Sınırları bu kadar geniş ve belirsiz konularda düzenleme yapmak üzere Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisinin verilmesi Anayasa'nın 87'nci maddesinde belirtilen "belli konularda verilen yetki" olarak değerlendirilemez ve asla böyle bir yetkinin verilmemesi gerekmektedir.
Yasa tasarısı Anayasa'nın 91'inci maddesinde belirtilen ögeleri de içermemektedir. Yasa tasarısının 1'inci maddesinde çıkarılacak KHK'lerin kapsam ve konusu iç içe girmiş, kapsamının çok geniş ve sınırsız olması nedeniyle, verilen yetkinin 91'inci maddede öngörülen yasak alana girip girmediğinin denetimi de olanaksız hâle gelmiştir. Konu ve kapsamdaki bu sınırsızlık ve belirsizlik Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olan yasama yetkisinin yürütme organına devri anlamına gelmektedir
Sayın milletvekilleri, biraz sonra kaldıracağınız parmaklarınızla Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olan yetkiyi bir kişiye devredeceksiniz. Bu doğru değil, bu kim olursa olsun, arkadaşlar; Recep Tayyip Erdoğan da olsa yanlıştır, Kemal Kılıçdaroğlu da olsa yanlıştır, Devlet Bahçeli de olsa yanlıştır, Selahattin Demirtaş da olsa yanlıştır, yanlıştır, yanlıştır arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) Böyle bir yanlışa izin vermemeniz gerekir arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar, Yetki Yasa Tasarısı'nı Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıyan iktidar partisi, bu yasama döneminde olağan çalışma sürecini sürdürmüş ancak hiçbir gerekçe yokken Anayasa değişikliğinin gerektirdiği uyum yasalarını Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine anayasal zorunluluk olmasına karşın bilinçli olarak getirmemiştir. Sayın Zekeriya Temizel bugün öğleden önce burada yaptığı konuşmada "imtina etmiştir" kelimesini özel olarak son derece nazik ve kibar bir dille dile getirmiştir ama imtina değil, bilinçli ve sistemli bir şekilde on üç ay içerisinde bunu Türkiye Büyük Millet Meclisine getirmemiştir ve şimdi bu KHK'yle birlikte Parlamentonun bütün yetkisini üzerine almıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu tasarının 1'inci maddesiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının tüm bölümünü ve hemen hemen tüm kamu personelini kapsayan yetki düzenlemeleri ile yasama organının çalışmadığı bu seçim döneminde yürütme organına devletin tüm işlev ve örgütlenmesini değiştirme yetkisi verilmektedir arkadaşlar. (Uğultular)
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, hatibi duyamıyoruz efendim.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen Sayın Çam'ı dinleyelim, insicamını bozmayalım.
MUSA ÇAM (Devamla) - Bir kez daha söylüyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların, en üstten en altta kadar bütün çalışanların yetkilerini, her şeyini, arkadaşlar, bir kişiye devrediyor. Bu, doğru değil. Yasallık ilkesinin en temel ilkesi, takdire dayalı, keyfî ve sınırsız uygulamaları önleyecek sınırlamaların ve çerçevenin yasada yer almasıdır. Anayasa'nın 91'inci maddesi kapsamındaki yetki yasaları da bu kapsamdadır. Yetki vermek doğru değildir. KHK çıkarma yetkisinin hukuksal yapısının belli konuda temel ilke ve koşullarının, sınırlarının ve çerçevesinin açık, net ve anlaşılır olarak yasada belirlenmesi, keyfî ve sınırsız uygulamalara meydan verebilecek çok geniş bir takdir yetkisinin tanınmaması gerekmektedir. Devlet yönetiminde devamlılık, düzen ve istikrar asıldır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
MUSA ÇAM (Devamla) - Bu nedenle devlet organlarının ve özellikle idarenin kuruluşu ile kamu personeline ilişkin düzenlemeler yasallık ilkesinin güvencesi altına alınmıştır. Yasallık ilkesi sadece keyfî, takdirî ve sınırsız ölçülere dayalı uygulamaları önlemek için değil, aynı zamanda sistem ve yönetimde adalet, istikrar, düzen ve kararlılığın sağlanması amacına yöneliktir. Yetki yasaları da önemli, zorunlu ve ivedi durumlara bağlılıkla birlikte yasallık ilke ve amacına uygun olmak zorundadır. KHK müessesesi ilkesiz ve amaç dışı kullanılarak toplum yönünden güvencesiz bir sisteme dönüşmemelidir. Yetki Yasa Tasarısı'nın 1'inci maddesinin 2'nci fıkrasında yer alan "...diğer kanun ve kanun hükmünde kararnamelerin bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hususlara ilişkin hükümlerinde yapılacak değişiklik, yürürlükten kaldırma ve yeni düzenlemeleri kapsar." hükmü Anayasa Mahkemesinin bugüne kadarki yerleşik içtihatlarıyla Anayasa'nın 7, 87 ve 91'inci maddelerine aykırı düşmektedir. Bu aykırılıktan dolayı da biz bu yasa tasarısına kırmızı oy vereceğiz, ret vereceğiz. Size de diyoruz ki: Sayın milletvekilleri, yetkilerinizi asla bir kişiye teslim etmeyin.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)