| Konu: | 6771 Sayılı Kanunla Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Çeşitli Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Konusunda Yetki Kanunu Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 10.05.2018 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 560 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın geneli üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına görüşlerimizi açıklamak üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle yüksek heyetinizi hürmetle selamlıyorum.
Bilindiği üzere 10-16 Mayıs tarihleri Engelliler Haftası olarak kutlanmaktadır. Engelli vatandaşlarımızın önündeki engeller kaldırılmalı, kendilerinin ve ailelerinin yaşam kalitesi yükseltilmelidir. Engelli kardeşlerimizin öncelikle işe yerleştirilmeleri, üretime katılmaları ve topluma kazandırılmaları temin edilmelidir. Bu düşüncelerle engelli kardeşlerimizin Engelliler Haftası'nı kutlar, Cenab-ı Allah'tan huzurlu ve mutlu bir hayat sürmelerini niyaz ederim.
Konuşmama Fransa'da gündeme gelen konuyla devam etmek istiyorum. Fransa'nın tartışmalı ve tavsamış eski Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin de aralarında bulunduğu 300 sözde Fransız yazarçizerin kuru ve küf bağlamış akıllarınca Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmalarını istemeleri şuursuzluktur, hadsizlik ve densizliktir. Değil 300 sözde aydın müsveddesi, Fransa'nın alayı böyle bir şuursuzluğa düşse, Avrupa'nın her ülkesinden Haçlı müfrezeleri düzülüp sefere çıksa ne olacak? Nereye varabilecek? Dinin sahibi Allah'tır, Kur'an Allah kelamıdır. Kelam Allah'ınsa, manen koruma ve kefalet de Allah'ın olacaktır. Kimin ne haddinedir Allah'ın ayetlerini değiştirmek? Asırlarca İncil üzerinde tahrifat ve tahribat yapanlar işi gücü bıraktı da yüce kitabımıza mı göz diktiler? İnanca saygı insan hakkıdır. Bu hakka riayet edecek ülke nerede? Fransızlar buna da Fransız demek ki. Allah'ın hikmetinden sual olunmaz, kelamından kuşku duyulmaz. Hak din Allah indinde İslam'dır. Yüce Yaradan'ımız öyle buyurmuyor mu? "Kim Allah'ın ayetlerini inkâr ederse şüphesiz ki Allah, hesabı pek çabuk görendir." Fransızların teşebbüs ettiği çirkinliğe laf yetiştirmek bir bakıma zaman kaybı, misliyle cevap vermek bir yönüyle emek israfıdır. Onlar gitsin, kilise çanlarını dinlesinler, işleyip işleyip çıkardıkları günahlarını dert edinsinler. Kur'an-ı Kerim ilahi hükümdür, hüküm ise Allah'ındır.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz tasarı, 21 Ocak 2017 tarihli ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa'mızda yapılan değişikliklere uyum sağlamak üzere çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hususunda düzenlemelerde bulunmak üzere Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermektedir. Bilindiği üzere, 16 Nisan halk oylamasıyla aziz milletimiz tarafından onaylanan 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un birkaç maddesi hemen yürürlüğe girmiş, bazı maddelerinin birlikte yapılacak Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte yürürlüğe girmesi, diğer maddelerinin de seçilecek Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte yürürlüğe girmesi öngörülmüştür.
Yüz kırk iki yıllık Parlamento geleneğimizin, doksan beş yıllık cumhuriyet tarihimizin, yetmiş iki yıllık çok partili siyaset hayatımızın en önemli seçimlerinden biri 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacaktır. Türk milleti, önümüzdeki beş yıllık süre zarfında demokratik ve millî görevini üstün bir fedakârlık ruhuyla ifa edecek vekillerini ve Cumhurbaşkanını seçecektir. Normal zamanı 3 Kasım 2019 olan Cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimleri, beliren zaruretlerden, yeşeren haklı gerekçelerden dolayı erkene çekilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu 20 Nisan 2018 tarihinde gerçekleştirdiği 89'uncu Birleşiminde seçimlerin yenilenmesine oy birliğiyle karar vermiş ve 24 Haziran 2018 tarihini seçim günü olarak tescillemiştir. Arkasından, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 10 maddelik Kanun Teklifi yasalaşarak yürürlüğe girmiştir. Böylelikle, seçim takviminin başladığı tarihte yürürlüğe giren Anayasa değişikliklerine dair uyum düzenlemeleri yapılmıştır.
Bu tasarı da seçilecek Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte yürürlüğe girmesi öngörülen ve özellikle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişe dair Anayasa'mızda yapılan değişikliklere uyum sağlamak üzere çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hususunda düzenlemelerde bulunmak üzere Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermektedir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi önümüzdeki en mühim hedeftir. Türk milleti, ülkemize yönelik risk ve tehditleri, bekamız üzerinde oynanan oyunları ve yönetim sistemimizde karşılaşılabilecek sorunları görerek 16 Nisan halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine onay vermiş, geleceğini bu sistemin ruhuna göre planlamıştır.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, cumhurun bizzat kendi eseridir. Yeni sistem, husumet ve hıyanete karşı güvencedir, güvenlik kilididir, millî bekanın sigortası, güvenli siperidir.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, şüphesiz ki cumhuriyet tarihimizdeki en önemli yönetim reformu, şartlara ve gelişmelere cevap veren en dinamik demokratik tercihtir.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, siyasi ve toplumsal uzlaşmanın ön plana çıktığı, millî iradenin doğrudan tecelli ve temerküz ettiği bir yönetim yapısıdır.
Bu çerçevede, 24 Haziranda yapılacak seçimlerde cumhuriyet tarihimizde artık üçüncü bir dönemin başlayacağı kesinleşmiştir. 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti, 1946 yılında çok partili siyasi hayata geçişiyle birlikte kuruluş sürecini tamamlamıştır. 1946 yılından sonraki dönemde ise demokrasisini darbelere rağmen olgunlaştırmış, gelişim sürecini perçinlemiş, gücünü pekiştirmiştir. Çok partili siyaset hayatımızda bu hâliyle 16 Nisan halk oylaması bir milat, hatta demokratik bir misak olmuştur.
İnancımız odur ki Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle Türkiye'nin önü açılacak, bölgesel ve küresel bir güç merkezi hâline gelmesi ve lider ülke olması sağlanacaktır. Türkiye yükselecektir, yükseklerde hak ettiği doruklara ulaşacaktır; buna hiç kimse engel olamayacaktır.
Değerli milletvekilleri, ülkemiz zorlu bir dönemden geçmektedir. İç ve dış sorun alanları yaygınlaşırken risk ve tehditlerin cesamet ve cüreti de giderek yoğunlaşmaktadır. Millî bekamıza yönelik mütecaviz ve müteyakkız bir saldırganlık faal hâldedir. Küresel güç odakları, karanlık tertip ve tacizlerle vatan ve milletimize kastetmenin çaba ve sinsi çalışması içindedir. 15 Temmuz hain FETÖ darbe teşebbüsü, karşı karşıya olduğumuz tehlikeyi gözler önüne sermiştir. Terör örgütlerinin peş peşe gerçekleştirdikleri menfur eylem ve iğrenç suikastlar, bekamızın nasıl bir kuşatma altında olduğunu da çok açık göstermiştir. Türkiye'nin aleyhine kurgulanmış, bölünme ve parçalanma dinamiklerinin harekete geçirilmesine ayarlanmış alçak plan ve senaryolar şiddet ve hiddetle tedavüle sokulmuştur. Yaşanan kanlı ve kindar hadiseler bu durumun billurlaşmış kanıtıdır. Bu şartlar altında, ahlaklı ve sorumlu siyaset anlayışının, ortaya çıkan millî ihtiyaçlara, milletimizin hissiyat ve özlemlerine duyarsız kalması, yüzünü dönmesi, sırt çevirmesi beklenemez, istenemezdi.
15 Temmuzda işgal edilmek istenen, Türk vatanıydı. 15 Temmuzda iç kargaşa ve iç savaş çıkarılmak istenen, Türk devletiydi. 15 Temmuzda dağıtılmak ve birbirine düşürülmek istenen, Türk milletiydi. 7 Ağustos 2016 tarihinde Yenikapı'da tecelli ve tahkim edilen millî ruh, Türk ve Türkiye düşmanlarına, en ağır, en kesif, en kategorik cevap, hatta üstesinden gelemeyecekleri tarihî nitelikte tepkiydi. Yenikapı ruhuyla, Türkiye'nin muhatap olduğu tüm sorunlar, karşılık beklemeksizin, çıkar gözetmeksizin "Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben." ilkesiyle göğüslenmiş, tıkanan yönetim sisteminin açılması konusunda fikir ve anlayış birliği sağlanmıştır.
Muhtemel krizleri engellemek, düğümü açılmamış dehşet verici kaos ve karışıklıkların önüne geçmek maksadıyla, hükûmet etme sistemi üzerinde, bekamızı merkezine alan yeni bir düzenleme, çığır açıcı yeni bir ahlaki değişim mecburi olmuştur.
Milliyetçi Hareket Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partisi, bu mecburiyeti özümseyerek, bunun gereklerini yerine getirerek, cumhuriyet tarihinde yeni bir sistemsel döneme geçilmesi hususunda mutabakata varmışlardır. Bunun adı da "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" olmuştur. Egemenliğinden asla kuşku duymadığımız büyük Türk milleti, 16 Nisan 2017'de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini halk oylaması vasıtasıyla kabul etmiş, istikbalinin rotasını bizzat çizmek suretiyle husumet dalgasını iradesiyle kırmıştır.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, cumhuriyet tarihimizin 3'üncü ve ilelebet var olmasını temenni ettiğimiz millî birlik ve dayanışma evresidir. Güçlü devlet, güçlü yönetim, demokratik istikrar gayeleri yeni sistemin ana omurgasıdır. Yasama, yürütme ve yargı organlarının kendi içinde daha güçlü, daha bağımsız, denge ve denetleme mekanizmalarının daha etkin şekilde çalıştığı bir yapıya kavuşması, bu sistemin taşıyıcı kolonlarıdır.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, kuvvetler ayrımını net olarak sağlamıştır. Kaldı ki yeni sistem, kuvvetler ayrımını iyice belirgin hâle getirirken ay yıldızlı al bayrağımızda ruh, anlam ve tanımını da bulmuştur. Nitekim şanlı bayrağımızın kırmızı rengi, bağımsız yargıyı; hilali, denge ve denetleme görevi olması gereken düzeye çıkaracak yasamayı; yıldızı ise Cumhurbaşkanlığını yani yürütmeyi ifade ve temsil edecektir. Yürütme erkinin yasama organı üzerindeki fiilî vesayet ve ambargosu, milletimiz tarafından sonlandırılmıştır. Yargı, yeni sistemle daha güçlü, adalet ve tarafsızlık ölçülerine daha müzahir hâle getirilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, asıl fonksiyon ve vasfına kavuşmuş, net olarak gücüne güç katmıştır.
Değerli milletvekilleri, 24 Haziran seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi, seçim ittifakı yaparak "Cumhur İttifakı" unvanı altında seçime girecektir. Cumhur İttifakı'nın temel dayanağı, Yenikapı ruhunu oluşturan millî birlik ve kutlu yükseliş hedefidir. Kaygımız ülkemiz, derdimiz milletin huzuru, refahı, esenliği ve güvenliğidir; arzumuz, milletimizin beklentilerine cevap verebilmektir, Türkiye'ye bir daha 15 Temmuz ve benzeri hain girişimleri yaşatmayacak siyasi ve yönetim ortamını tesis ve temin etmektir.
Türkiye artık yeni bir siyasi sürece girmiştir. Bundan geri dönüş yoktur. Temel amacımız, Türkiye'nin birlik ve dirliğini korumak, beka ve istiklalini yaşatmaktır. Toplum hayatında birlik ve bütünlüğü, devlet hayatında güven ve istikrarı tesis edecek, millet ve devleti barışık kılacak bir sistemin tam anlamıyla inşası, ülkemize ihtiyaç olan nefesi aldıracaktır.
Cumhur İttifakı, Türk milletinin ruh kökünden, tarihî hedeflerinden, millî kimliğinden, bin yıllık kardeşlik ve kader ortaklığından yüce bir umutla, yüksek bir ufukla ortaya çıkmıştır.
Cumhur İttifakı milletin ta kendisidir; sahte ve sanal ittifaklar, millete yabancıdır.
Türkiye'nin önünde tarihî bir seçim, bu kapsamda sandıktan doğacak talihli bir gelecek, millet iradesiyle tahkim ve tescil yapılacak güçlü bir yönetim gerçeği vardır. 24 Haziran demokrasi randevusuna artık sayılı günler kalmıştır. Cumhur, ittifakla tarih yazacaktır.
Cumhur İttifakı, Türkiye'yi ve Türk milletini istiklal içinde istikbalin zirvelerine taşıyacak huzur, demokrasi, refah, özgürlük, millî birlik ve kardeşliği en üst düzeyde temin edecektir.
Cumhur İttifakı, muasır medeniyet hedefini yakalama iradesi, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk milletini ilelebet yaşatma ülküsüdür.
Cumhur İttifakı, millî bekayı esas alan ahlaki ve siyasi uzlaşmanın bir mahsulüdür.
Cumhur İttifakı, millî ve üniter devlet anlayışını hâkim kılma ve yaşatma iradesi, ahlak, mukaddesat ve Türkiye merkezli yeni bir medeniyet hareketidir.
Demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün egemen olduğu, dışlayıcı ve ötekileştirici söylem ve üslubun törpülendiği, Türkiye'nin millî ve manevi değerlerinin ortak payda olarak kabul edildiği bir siyaset anlayışının hâkim kılınmasını önemli bulmaktayız.
Büyük Türkiye'ye giden yol, bizzat Cumhur İttifakı'ndan geçmektedir.
Cumhur İttifakı, ülkemizin kalkınması, milletimizin refah ve huzurunun teminidir.
Cumhur İttifakı, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne, millî birlik ve kardeşlikte uzlaşmaya açılan siyaset penceresidir.
Cumhur İttifakı, Türk milletinin tarihî uzlaşması, istiklal ve istikbalimizin teminatı, kutlu bir diriliş ve yükseliş hamlesidir.
Cumhur İttifakı, cumhuriyetin iradesi, millî bekanın nefesi, istikbalin sesi, milletin ta kendisidir.
Cumhur İttifakı, millet aklıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi, tam bir uyum ve inanmışlıkla siyasi vaat ve sözlerine sadakat gösterecek, Türkiye'nin bekasına katkı verip uğrunda mücadelesini kararlılıkla ifade edecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi, 24 Haziran 2018 seçimlerine üzerinde çalışıp belirlediği iki ana stratejiyle katılacaktır. Birinci olarak, Cumhurbaşkanı seçiminde adayımız, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın tekraren Cumhurbaşkanı seçilmesi hususunda üstlendiğimiz sorumlulukların, aldığımız kararların gereği samimiyetle, gönül huzuruyla uygulanacaktır. İkincisi stratejimiz ise Milliyetçi Hareket Partisinin 27'nci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinde sayısal ve siyasal ağırlık olarak çok güçlü bir şekilde temsil edilmesini mutlak anlamda tesis ve temin etmektir.
Milliyetçi Hareket Partisi, ilkeli, millî, ahlaklı ve tutarlı siyasi çizgisiyle millet vicdanında kök tutmuş, "Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben." anlayışıyla takdir ve teveccüh kazanmıştır. Partimiz, siyaseti çıkarların müsabakası, çıkarcıların münazara ve münakaşası şeklinde görmeyen, tam tersine, millete hadim, sorunlara hâkim bir fedakârlık ahlakı kabul eden, Türk ve Türkiye sevdasının somutlaşmış anıtıdır. Bu nedenle, millî ve manevi sorumluluğumuzun ağırlığı doğal olarak fazladır, faaldir, fikrî temelleri de oldukça derindir. Aldığımız ve alacağımız her karar, milletimizin ve ülkemizin hayrına ve huzuruna dayanmakta, buna hizmet etmektedir.
Cumhur İttifakı, Türkiye'nin kader seçimlerine mührünü vurup desteğini aldığı millet iradesiyle, Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbalini pırıl pırıl aydınlatacaktır. Amacımızın özü, arayışımızın esası budur. Cumhur İttifakı, ortak ilke ve hedefler doğrultusunda 24 Haziran 2018 seçimleri sonrasında da sürdürülecektir. Zira bu birlikte hareket etme kararı, sadece kısa vadeli bir seçim stratejisi değil, uzun bir döneme hâkim olacak millî bir tavrın, asil bir duruşun adıdır.
Değerli milletvekilleri, 24 Haziran 2018 seçimleri, cumhuriyetin 100'üncü yılına giden süreçte tarihî kavşaktır, talihli olmasını dilediğimiz dönüm noktasıdır. Siyaseti karaborsaya çeviren karmaşık ve kaotik zihniyetleriyle sistem bunalımı hatta rejim krizi çıkarmak için ellerini ovuşturan müflis siyaset erbabına Türk milleti hak ettiği cevabı verecek, demokratik bedeli ödetecektir.
Tekraren parlamenter sisteme dönüş sinyalleri veren, bu kapsamda karanlık söylemlerle avunan tükenmiş siyasetçiler, elbette millet iradesiyle terslenip tel tel dağılacaklar, neticede bozguna uğrayacaklardır. Cumhur İttifakı, millî istiklalin namusudur; Cumhur İttifakı, millî istikbalin müdafaa ruhudur. Milliyetçi Hareket Partisi, bu namusu savunacak, bu ruha bağlı kalacak, üstelik ittifakın zaferi için gecesini gündüzüne katacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti, cumhurun mükâfat ve muzaffer mihveridir. Emperyalizmin sınırlarımıza demirlediği, ülkemizle ilgili kirli senaryo ve karanlık planlamalar yaptığı bir dönemde, 24 Haziranda milletimiz, bekasına, beraberliğine, bereket ve kaderine sahip çıkacaktır; tuzaklar nafiledir, oyunlar boşunadır. Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti'nin beka ve birliğini yüksek bir sadakat ve yürekli bir mücadele ruhuyla savunacak, ülkemizin geleceğini millet iradesinden aldığı güçle güvenceye kavuşturacaktır. İhanete ve Türkiye düşmanlarına karşı dirilen millî ruh, Cumhur İttifakı'yla Türkiye'yi ileriye taşıyacaktır. Cumhur İttifakı, millî iradeyle birleşip mukaddes ve muazzez bir mücadele şuuruyla iç ve dış mihrakların melun hesaplarını altüst edecek, muhassım ve müstevli odakları bir kez daha yenilgiye uğratacaktır.
24 Haziran 2018 cumhurbaşkanı ve milletvekili genel seçimlerinin ülkemiz, milletimiz, siyasi partilerimiz, demokrasimiz ve Türk-İslam âlemi için hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum, tasarının hayırlı olmasını diliyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)