| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 09.05.2018 |
CHP GRUBU ADINA UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çay üreticilerinin sorunları hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grubu adına söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, Rize ve Artvin için, Türkiye için çay stratejik bir ürün ve çayla alakalı gerçekten bölgemizde ciddi bir sorun var. Nedir diyorsanız, geçen hafta da çayla alakalı sorunlar konuşuldu; bundan altı yıl evvel, yine çayla alakalı, bu Parlamentoda 24'üncü Dönemde çay üreticilerinin sorunlarıyla alakalı konuşma yaptım ve bu sorunu nasıl çarpıcı şekilde anlatabilirim diye bir çuval çayı bu Parlamento kürsüsüne dökmüştüm hatırlarsanız. Ama aradan geçen altı yıl içerisinde ne yazık ki çaya ilişkin, çay üreticilerinin sorunları hakkında bir iyileştirme olmadığı gibi gerileme dönemiyle de karşı karşıyayız.
Sorun ne değerli arkadaşlarım? Bakın, bir seçim dönemine giriyoruz. Normalde yaş çayla alakalı olarak bir kota var. Bu kota da neydi? Normalde dekara 400 kiloydu ama seçime girdiğimiz için 575 kilo. Kiloyla alakalı bir iyileştirme yaptınız ama bu 575 kiloyu çay üreticisinin tamamlaması mümkün değil, en fazla 250-300 kilo verebiliyor.
Başka bir sorun daha var, kontenjanla alakalı sorun var değerli arkadaşlarım. 1 Mayısta çay sezonu açılıyor. İlk iki gün sorun yok, Rize ve Artvin'de sorun yok değerli arkadaşlarım; ilk iki gün kontenjan uygulamasıyla alakalı sorun yok ama dekar başına 30 kilo ile 40 kilo arasında alması gereken ÇAYKUR bir bakıyoruz günlüğü 15 kiloya çekiyor. Şu anda çay üreticisi devletin vermiş olduğu destekle beraber 2,45; 2,450 fiyat alması gerekiyor. Bunun içerisinde 13 kuruş da devletin destekleme fiyatı var. Aslında normaldeki fiyat 2,320. Ama değerli arkadaşlarım problem başka. Bakın, ÇAYKUR, yeterli şekilde talep olmadığı için, büyük bir arzla karşı karşıya kaldığı için bunu almıyor, özel sektörle, özel sektörün iş adamlarıyla üreticiyi karşı karşıya getiriyor. Sorun şundan kaynaklanıyor: Taban fiyatı her ne kadar 2,320 olsa da değerli arkadaşlarım, buradan aşağı olmasa da yani daha doğrusu destekleme fiyatıyla beraber 2,45 olsa da ne yazık ki karşılaştığımız tabloda özel sektör tarafından 1,70; 1,60; 1,80 verilen fiyatlar var. Yani aşağı doğru neredeyse yüzde 30'lara, yüzde 20'lere inen bir indirimle karşı karşıya kalıyor. Şunu açıkça ifade ediyorum: Çay üreticisi emeğinin karşılığını alamıyor sayın milletvekilleri, değerli Hükûmet. O nedenle, buraya mutlaka müdahale edilmesi gerekiyor.
Şunu da ayrıca bir not olarak tarihe düşmek istiyoruz: Özel sektör bu konuda fiyat veriyor da bunu peşin mi veriyor 1,70'i; 1,60'ı; 1,80'i? Hayır, hayır değerli arkadaşlarım, peşin de vermiyor. Bu konuda eğer duyarlı olursanız... Peşin de vermiyor. Ne yapıyor? (Uğultular)
KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkanım!
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sayın Başkan, uğultuyu keser misiniz?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen sessizlik...
UĞUR BAYRAKTUTAN (Devamla) - O 1,60'la; 1,70'le; 1,80'le alakalı fiyatlarla belki de 2019'un Mart ayından sonraya, 2019'un ortalarından sonraya vade veriyor değerli arkadaşlarım, senet veriyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Yani çay üreticisinin emeğini bir anlamda sömürüyoruz, yok ediyoruz, emeğini yok ediyoruz değerli arkadaşlarım.
Bakın, benim bölgemde, Artvin'de -şu anda Borçka'da, Hopa'da, Arhavi'de, Kemalpaşa'da- Rize'nin bütün ilçelerinde 205 bin çay üreticisini ilgilendiren ciddi anlamda bir sorunla karşı karşıyayız saygıdeğer arkadaşlarım.
Çay üreticileri, şu anda, eğer bu sorun giderilmezse, özel sektörün yapmış olduğu vahşi kapitalizmin bu uygulaması ortadan kaldırılmazsa "Yolları keseceğiz, bu çayları Rize'de, Artvin'de, Arhavi'de, Hopa'da, Kemalpaşa'da yollara dökeceğiz." diyorlar değerli arkadaşlarım.
O nedenle, çay üreticilerinin sorunları ciddi sorunlar. Şunu demeyin bize: "Efendim, ÇAYKUR'un fabrikalarının alım kapasitesi belli ancak bu kadar alabilirler." Çay üreticilerinin ürünü tarlada yanıyor değerli arkadaşlarım.
Ben yöre milletvekili olarak bunları anlatmak zorundayım. Hükûmetten bakanlar var mı, bilmiyorum. Sayın Başbakan Yardımcısı burada. Çıkıp şunu söylemelerini istiyoruz, demeliler ki özel sektöre de: Maç oynandıktan sonra hakemle alakalı kurallar değişmez değerli arkadaşlarım. ÇAYKUR'la alakalı düzenlemelerde kurallarımız var ama özel sektörün yapmış olduğu uygulamalarda hiçbir kural yok, hiçbir kural yok.
E, bunun mağduriyetini kim çekiyor? Bunun mağduriyetini biraz önce ifade ettiğim 205 bin aile çekiyor. 205 bin çay üreticisi ne demek biliyor musunuz değerli arkadaşlarım? 1 milyon kişi demek, 1 milyon kişi demek. O nedenle biz çaya "stratejik ürün" diyoruz. Dünyada hiçbir yerde...
Bakın, ülkemizde suyun dışında en çok tüketilen içecek çay. Çay üreticisi haklı olarak Mustafa Kemal'in Parlamentosuna bakıyor, elini uzatıyor, diyor ki: "Benim elimden tutun. Burada ciddi anlamda bir sorun var." Ben de yöre milletvekili olarak diyorum ki: Evet, bu soruna damga vurmalıyız. Bu sorunu gidermeliyiz. Hükûmetin, bu sorunla alakalı, çay üreticisinin infialine yol açacak, sosyal patlamaya yol açacak bu tabloda, bu direnişte üreticinin yanında yer almasını istiyoruz değerli arkadaşlarım. Eğer bunu yaparsak, bunu giderirsek çay üreticisinin bu mağduriyetini gideririz, emeğinin hakkını veririz ve vermiş olduğu ürün miktarıyla alakalı da alın teri kurumadan emeğinin karşılığını alır diyorum.
Buradan, Hükûmetin gerekli bütün duyarlılığı göstereceğine inanmak istiyor, çay üreticilerinin bu sorununu yüce Parlamentodan bütün Türkiye'yle paylaşıyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bayraktutan.