| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 03.05.2018 |
CHP GRUBU ADINA UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Baştan belirtmeliyim ki biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu öneriyi desteklemekteyiz.
Sözlerime başlarken Maltepe Cezaevinde haksız hukuksuz yere, sadece bir haber yüzünden üç yüz yirmi beş gündür yatmakta olan Enis Berberoğlu'nu özgürlük dileğimle selamlıyorum. Diğer tutuklu milletvekillerine de tutuksuz yargılanmaları dileğimi iletmek isterim.
Değerli arkadaşlarım, bugün hep vurgulandı, bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Dünyada kutlanıyor ama Türkiye'de kutlayamıyoruz çünkü Türkiye'de basın özgür değil, basın özgürlüğü yok. Az önce ifade edildi, ben bir daha vurgulayayım, 180 ülke arasında 157'nci sıradayız. Bizden sonrakilere değil öncekilere baktığınızda, birkaç tanesini sayayım: Tacikistan, Etiyopya, Filipinler, Tayland gibi ülkeler basın özgürlüğü konusunda bizden önde. Peki, neden bu böyle diye baktığımızda Türkiye'de gazeteciler hapislerde. Az önce Enis Berberoğlu'ndan bahsettim, kendisi meslektaşımız aynı zamanda ama 150'ye yakın meslektaşımız cezaevlerinde, zindanlarda uzun tutukluluk sonrası toplu mahkûmiyetlerle karşı karşıyalar. İşte Cumhuriyet davası; teröristlere, terör örgütü üyelerine verilmeyen cezalar Cumhuriyet gazetesinin yazarlarına, muhabirlerine, çalışanlarına verilebiliyor. Benzer şekilde, işte Mehmet Altan'ın yargılandığı dava. Anayasa Mahkemesi diyor ki: "İfade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ihlal ediliyor." Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diyor ki: "İfade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ihlal ediliyor." Ama mahkemeler aynı Mehmet Altan'ı ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkûm edebiliyorlar.
Türkiye'de KHK'lerle gazeteler, radyolar, televizyonlar kapatıldı. Türkiye'de basın emekçileri sendikasız, Türkiye'de baktığımızda gazeteciler işsiz. Türkiye'de OHAL nedeniyle her türlü baskı, yasaklama var. Türkiye'de internete giriş yasak. Türkiye'de iş güvencesi yok; gazetecilerin, meslektaşlarımızın işi aşı bir patronun iki dudağı arasında. Yani özgürlük yok, baskı var, yasak var, dava var, mahkeme var, hapishane var, işsizlik var, tek tip gazetecilik var, sansür var; tüm bunların sonucunda da otosansür var değerli arkadaşlarım. Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazı. Demokrasinin olduğu yerde basın özgürlüğü var, basın özgürlüğünün olduğu yerde demokrasi var ama özgürlük olmazsa demokrasi olmuyor, demokrasi olmazsa da özgürlük olmuyor.
İnanıyoruz ki, güveniyoruz ki 24 Haziran seçimleri Türkiye'de her alanda ama özellikle basın özgürlüğü alanında demokrasimizin, hukuk devletimizin hak ettiği yere geleceği, getirileceği bir sonucu doğuracaktır. Buna Cumhuriyet Halk Partisi yürekten inanmaktadır. 24 Haziran gecesi, 25 Haziran sabahı özgürlüklere uyanacağımızı müjdeliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çakırözer.