| Konu: | Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 02.05.2018 |
BURHANETTİN UYSAL (Karabük) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 556 sıra sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarımızın tümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Son yıllarda yükseköğretim alanında reform niteliğinde önemli yapısal gelişmeler kaydedilmiştir. AK PARTİ iktidara geldiğinde sadece 40 ilde bulunan üniversiteler, 2006-2008 yılları arasında açılan özellikle devlet üniversiteleriyle birlikte her şehirde en az bir tane olacak şekilde tüm ülkeye yayılmıştır ve ülkemizde 2008 yılı itibarıyla üniversitesiz il kalmamıştır. Bugün itibarıyla 112'si devlet, 68'i vakıf üniversitesi ve 5'i de vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere 185 olan üniversite sayımız Millî Savunma Üniversitesi, Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitemizle birlikte 187'ye ulaşmıştır. Bir yandan devlet ve vakıf üniversitelerinin sayıları ve kapasiteleri artırılmış, diğer yandan üniversitelerin misyonları farklılaştırılarak bölgesel kalkınmada önemli roller üstlenmesi sağlanmıştır. Yükseköğretim kurumlarımızda eğitim öğretim gören toplam öğrenci sayımız 2002 yılında 1 milyon 656 bin iken bugün 7 milyon 712 bine ulaşmıştır.
Kanun tasarımızla ülkemizdeki yükseköğretim hayatına yeni bir dinamizm ve etkinlik kazandırmak amacıyla yeni 16 devlet üniversitesi ve 4 vakıf üniversitesi kurulmakta ve bu üniversitelere akademik ve idari kadrolar ihdas edilmektedir. Bazı büyük üniversiteler bölünmekte ve bu üniversitelere ait fakültelerin, yüksekokulların ve benzeri yükseköğretim birimlerinin bir kısmı yeni kurulan üniversitelere bağlanmaktadır.
Üniversitelerin büyüklüğüyle ihtisaslaşması engellenmektedir. Dünyadaki örneklerde öğrenci ve öğretim üyesi sayıları fazla olan üniversitelerin bölündüğü görülmektedir. İstatistiklere göre üniversitelerin yapısı küçüldükçe üniversitelerin üretkenliğinin, bilime, ülke stratejisine ve ekonomisine katkısının arttığı bilinmektedir.
Az önce konuşma yapan değerli arkadaşlarımı da dikkatlice dinledim. Sanki ilk kez üniversitelerin bölündüğünü anlatıyorlar. Aslında kendi mezun oldukları üniversitelerin de bir bölünme üniversitesi olduğunu, daha doğrusu yavru üniversitelerin birinden mezun olduklarını da görebilirsiniz.
Bunu kendi üniversitemle yani 2007 yılında kurulan ve kurucu rektörlüğünü yaptığım, 2 dönem rektörlüğünü başarıyla sürdürdüğümü düşündüğüm Karabük Üniversitesiyle anlatmak istiyorum. Anadolu'nun bir köşesinde kurulan üniversite bugün 50 bini aşan bir öğrenci potansiyeline kavuşmuştur ve belirli bölümlerinde de İngilizce eğitim yapılmakta ve 4 bini aşan yabancı uyruklu öğrenci bulunmaktadır. İnternetten de kontrol edecek olursanız Calibre Yükseköğretim İstihdam Endeksi araştırmasına göre, Sabancı, ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Yıldız Teknik, İstanbul Üniversitesi gibi köklü geçmişe sahip üniversitelerin birçoğuyla beraber anılır konuma gelmiştir.
Hocam, gülmenize gerek yok, internetten bakıp kontrol edebilirsiniz. Her bölünmenin, her yavru üniversitenin kötü olacağını anlatmak bence yanlışlıktır, internetten açıp bakabilirsiniz.
LALE KARABIYIK (Bursa) - Bakmadan geldiğimizi kim söylüyor?
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Hayır yani az önce siz dediniz ya "Gülebilirsiniz." diye; bu saygıyı buraya da göstermeniz lazım. Biz bilim...
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Hakikaten. ODTÜ gibi oldu mu?
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - ODTÜ'yü de geçecek yakın bir zamanda.
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bravo bravo!
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Bütün yavruların analarını geçtiği gibi, bugün bölünen bütün üniversitelerimiz de bugün mevcut, dünyada tanınan üniversiteleri geçecek...
ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sen böyle mi rektörlük yaptın?
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - ...ve ülkemizi daha ileriye götürecektir. Bundan hiç şüpheniz olmasın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - İlk yüzde kaç üniversite var, ilk yüzde?
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Hocam, siz de bu bölünen üniversitelerden mezun oldunuz, oralarda hocalık yaptınız. Bu üniversitelerin bölünmesi bu ülkeye rekabet gücü kazandıracaktır. Büyük üniversiteler rekabeti ancak kendi içerisinde oluşturacaktır. Her bölünen üniversite bölündüğü üniversiteyle rekabet edecektir. Her üniversitemiz dünyadaki üniversitelerle rekabet ederek ülkemizin bilimde, sanayide, teknolojide ileri gitmesine katkı sağlayacaktır.
Yine, az önce konuşan arkadaşlarımız şöyle ifadeler kullandı: Bu bölünmenin çok kötü olduğunu, ülkenin geleceğini karartacağını belirtirlerken diyorlar ki "Ben de ilçeme bir üniversite kurulmasını arzu ederim." Bu üniversiteler madem bu kadar kötüyse sen kendi iline, ilçene bu üniversitelerden neden istiyorsun?
Şimdiye kadar, AK PARTİ iktidarı olarak, eğitime en fazla bütçe yatırımını gerçekleştirdik. AK PARTİ iktidarı olarak, 2023, 2053, 2071 vizyonunu koymuş bir parti olarak... Bizim doğal madenlerimiz, petrollerimiz, diğer kaynaklarımız yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir kaynağı vardır, bu da beşerî sermayesidir. Biz bu beşerî sermayemizi en iyi şekilde bugüne kadar kullandık, güçlü bir ülkeyi oluşturduk, bundan sonra evlatlarımızı da en iyi şekilde eğiterek güçlü bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz.
Mesela, bölünmekle ilgili bir tane örnek vereyim; Karabük Üniversitesi. Türkiye'nin tek raylı sistemler mühendisliğini, Türkiye'nin tek tıp mühendisliğini bu üniversite açmıştır. Burada tıpçı arkadaşlarımız var, hepsiyle de gurur duyuyoruz. Doktorlarımızın teşhis ve tedavide ne kadar başarılı olduğunu biliyoruz ama bu ülke teşhis ve tedavide kullanılan bütün alet ve edevatı ithal etmek zorundadır. Bunu şimdiye kadar niye bir başka üniversite düşünmemiş? Bir tane daha örnek veriyorum.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Boğaziçi var, Boğaziçi de mahvoldu yani.
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Bir tane daha örnek veriyorum Ali Bey. Karabük Demir Çelik fabrikası bu ülkenin yüz akıdır ve bugün 72 metre boyunda hızlı tren rayları üretmektedir. Kendi ürettiğimiz bu rayları Devlet Demiryollarına dahi satabilmemiz için bu rayları yurt dışına gönderip, akredite laboratuvarlarda test ettirip, ülkemize getirip Devlet Demiryollarına satabiliyorduk. Ama sizin bir bölünme üniversitesi, bir yavru üniversite olarak nitelendirdiğiniz Karabük Üniversitesi, Türkiye'nin tek demir çelik enstitüsünü kurdu, bunu akredite etti, Karabük'ün üretmiş olduğu 72 metre boyundaki hızlı tren raylarını kendi ülkesinde test ederek bu ülkenin rekabetine güç katmıştır. Onun için bölünmenin ben kötü olduğuna inanmıyorum. Bölünme demek rekabet demektir. Bölünme demek güçlenme demektir. Bölünme bir büyümenin doğal neticesidir, bunu da ifade etmek istiyorum.
MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - AKP'yi 2'ye bölelim, rekabet olsun.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - AKP'yi bölelim 4'e, daha büyük olsun.
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Arkadaşlar, AKP eğer bölünme vakti geldiyse elbette ki bölünecektir, bunu engelleyemezsiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Ama AK PARTİ bugün sizin düşündüğünüzden daha güçlüdür ve yarınlara daha güçlü olarak devam etmektedir.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Bölünsün güçlensin. Bölünerek güçlensin.
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Ama bizi bölmeye çalışırken kendinizin de en yakın zamanda bölünebileceğini de asla unutmayın.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Biz de güçleniriz o zaman sizin mantığınıza göre!
BURHANETTİN UYSAL (Devamla) - Eğer cam evinde oturuyorsanız başka yere taş atarken lütfen dikkatli olun diyorum.
Ben kanun tasarısının ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk yükseköğretiminin geleceğinin aydınlık ve parlak olduğunu belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)