| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın'ın AK PARTİ grup önerisini işleme almasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 19.04.2018 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Başkanlık Divanının tutumunun lehinde olduğumuzu ifade etmek isterim.
Değerli arkadaşlar, şu an getirdiğimiz önerge, Genel Kurulun takdirine sunulan ve Mecliste, Genel Kurulun bekleme süreleriyle alakalı değişiklik yapılmasına dair. Şimdi, geçmişte bununla alakalı yapılan düzenlemeler var mı? Var. Bakın, 27/10/1995 Cuma günü, Danışma Kurulu kararında deniliyor ki: "26/10/1995 tarihli Gelen Kâğıtlar'da yayımlanan 887 sıra sayılı Seçimlerin Yenilenmesine İlişkin Anayasa Komisyonu Raporu'nun kırk sekiz saat geçmeden gündeme alınması önerilmiştir." Ve bu Danışma Kuruluna sunuluyor, o dönem Parlamentoda bulunan Doğru Yol Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Anavatan Partisi ve Refah Partisi grupları bunu onaylayıp Danışma Kurulunun kararıyla getirmişler.
Şimdi, eğer Danışma Kurulunda uzlaşı sağlayamazsanız, bir parti grubu doğrudan Genel Kurula öneriyle bu tavsiyesini getirebilir ve Genel Kurulun takdirine sunar. Dolayısıyla Danışma Kurulunda böyle bir uzlaşı olmadı. O zaman, biz bu önerimizi doğrudan doğruya Genel Kurula getirmek suretiyle Genel Kurulun takdirine sunacağız. Eğer Genel Kurul burada "Evet, bu yapılabilir." derse Komisyon gereken çalışmayı yapmaya başlayacaktır, olay bundan ibarettir.
Şimdi Sayın Grup Başkan Vekili diyor ki: "Biz dünden hazırız." Şimdi, hazır olan böyle yapmaz; hazır olan der ki: "Önergeyi ben getireyim, bu işi beklemeye gerek yok, hemen dünden başlatmamız lazımdı." derdi. Şimdi, bizim hazırlıksız olduğumuzu düşünüyorsunuz. "Baskın seçim yaptınız, öyleydi, böyleydi." gibi ifadelere gerek yok. Bakın, Genel Başkanınız 31/10/2017'de "Erken seçim yapalım." diyor. Şimdi, "Erken seçim yapalım." diyorken hazır değil miydiniz? Bir ana muhalefet düşünün iktidara talip olan, her zaman hazır olmak zorundadır, her zaman hazırlıklıdır ama görüyorum ki böyle bir niyet de yok. "Ben iktidara geleyim." diye. "Ya, şu işi uzatalım. Nereden çıktı bu erken seçim. Getirdiniz bunu, şimdi biz ne yapacağız? Gene bir mağlubiyet daha alacağız." bunun endişesi. Şimdi, karşı da çıkamıyor, direkt delikanlılığa helal getirmek istemiyorlar.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - "Helal" değil, "halel" derler.
MEHMET MUŞ (Devamla) - "E, şimdi, karşı çıksak yanlış anlaşılacak, çıkmasak seçime gidiyoruz, biraz daha uzatmamız lazım bu işi." İki arada bir derede kaldı. Sayın Engin Altay da tecrübeli bir Grup Başkan Vekili, vaziyeti kurtarmaya çalışıyor buradan, olay bundan ibarettir değerli dostlar. Dolayısıyla bir grup başkan vekilinin karşı karşıya kaldığı zor bir durum.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Hiç de öyle değil.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Yani sakal bıyık meselesi, ne tarafa baksanız problem.
Dolayısıyla Başkanın tutumunun lehinde olduğumuzu tekrar ifade etmek isterim.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)