| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 19.04.2018 |
CHP GRUBU ADINA NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubumuz tarafından verilen ve FETÖ'nün siyasi ayağıyla nasıl mücadele edildiği konusundaki grup önerimizi sizlere takdim ediyorum.
Biliyorsunuz, FETÖ, yıllarca devletin hemen her kademesinde, kurumlarında ve özel sektörde örgütlendi ve 15 Temmuza kadar da FETÖ her türlü kurumsal örgütlenmesinde daima Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından özel olarak desteklendi. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, partimizin yetkilileri, defalarca, Fetullahçı hareketin Türkiye için önemli bir tehdit olduğunu, devletin yanında paralel bir örgütlenmenin kabul edilemeyeceğini, hiçbir cemaatin devlet içerisinde ve kurumlarda bu şekilde desteklenmemesi gerektiğini bu kürsüde haykırarak söyledik. Hatta, çok iyi hatırlıyorum, rahmetli bir ağabeyimiz burada "Feto'yu neden getirmiyorsunuz?" diye söylediğinde AKP'li bazı milletvekilleri milletvekili arkadaşımızın üzerine yürüdü, rahmetli Kamer Genç'in. O, bu Fetullahçı hareketin ülkemiz için ne kadar ağır bir tehdit olduğunu bu kürsüde, burada ifade etti, grup başkan vekillerimiz defalarca ifade etti ama sizlerin ve sizin milletvekillerinizin Pensilvanya'ya giderek, sanki kutsal bir mekânı ziyaret eder gibi, onun yanında başını örterek dizinin dibinde fotoğraf çektirdiğini de çok iyi biliyoruz.
Ne olduysa, 15 Temmuzdan sonra... O gece, evet, milletimizin demokrasiye sahip çıkmasıyla birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Genel Başkanın bize verdiği talimat üzerine derhâl milletvekili arkadaşlarımla da biz buraya geldik. O bombaların üzerimize düştüğü gece buradaydık. Türkiye'nin tarihinde, bir Kurtuluş Savaşı yaşamış, özgürlük mücadelesi vermiş yüce Türk milletinin Ulus'taki binasına bir mermi çekirdeği bile atılmamışken, sizin iktidarınızda, sizin ihmalleriniz yüzünden bu Meclis 7 defa bombalanmıştır. O generalleri sizler terfi ettirdiniz, Adalet ve Kalkınma Partisi terfi ettirdi.
Şimdi soruyorum... FETÖ'yle mücadelede, evet -her şerde bir hayır vardır- doğru bir noktaya geldik. Buradan soruyorum: 159 bin kişiyi ihraç ettiniz, 4 bin-5 bin hâkim ve savcıyı ihraç ettiniz; doğrudur, yapılması gerekir. Peki, kendi partinizden... Hükûmet Sözcüsü Sayın Mahir Ünal diyor ki: "Biz de kendi içimizde 17-25 Aralık 2013'ten sonra bu yapıya yönelik son derece hassas, dikkatli, âdeta bir kuyumcu hassasiyetiyle davrandık. İlçe yönetim kurullarımıza, mahalle başkanlarımıza varıncaya kadar titiz ve hassas bir çalışma yürüttük." Peki, soruyorum o zaman: Bu siyasi çevrelerden, iktidarınız döneminde, hangi siyasiyle ilgili bir soruşturma başlatıldı, yargısal ve adli bir süreç başlatıldı? İşte biz bunların tespit edilmesini istiyoruz. Siyasi olarak, nasıl ki generalleri ihraç ettiyseniz, subayları ihraç ettiyseniz, yine, hâkim ve savcıları yargılıyorsanız, hangi siyasi mensubunuzu yargı önüne, adalet önüne çıkardınız? İşte, mademki kuyumcu titizliği, burada, yüce Türk milletinin önünde, FETÖ'yle mücadeledeki samimiyetinizi, içtenliğinizi görmek istiyoruz.
Bakın, kendi partinizin bir milletvekili FETÖ borsası kurulduğunu söyledi. Televizyon kanallarında açıkça "Benim her konuşmam suç duyurusu niteliğindedir." diyor ve milyonları basanların FETÖ yargılamasından muaf olduğunu söylüyor. Bunu biz söylemiyoruz değerli milletvekilleri, sizin arkadaşınız söylüyor, televizyonlarda söylüyor açık açık. E şimdi, mademki Türkiye'ye ihanet etmiş bir çeteyle karşı karşıyayız, o zaman duruşumuz ilkesel ve sağlam olacak. Öğretmeni bir tek Bank Asyadan para çekti diye ihraç ediyorsunuz, Feto'nun dizinin dibinde oturmuş, Allah'ın mübarek adamı diye eline sarılan milletvekilini, kendi arkadaşlarınızı koruyorsunuz; şimdi, bu öğretmen hayatında Feto'yu görmemiş, devlet memuru hayatında Feto'yu görmemiş.
Bize bu konuda samimiyet testi yok. Bakın, bir tek Cumhuriyet Halk Partilinin Feto'nun ne yanında ne yakınında bir fotoğrafını gösteremezsiniz. FETÖ'yle mücadele edecekseniz bu konuda kararlı ve dürüst olacaksınız.
Buradan soruyorum Hükûmet yetkililerine, Adalet Bakanına...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Hükûmet yok.
NAMIK HAVUTÇA (Devamla) - Bir tek Cumhuriyet Halk Partilinin, yetkilisinin, etkilisinin, başkanının, üyesinin Feto'yla ne yan yana fotoğrafını görürsünüz ne yanında duruşunu görürsünüz, bu kadar net. Eğer FETÖ'yle mücadele edecekseniz bunların hesabını, bu siyasilerin hesabını, kim olduklarını tek tek tespit edeceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NAMIK HAVUTÇA (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika rica edeyim.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Havutça.
NAMIK HAVUTÇA (Devamla) - Evet, hem FETÖ'yle hem FETÖ'nün dışında başka tarikatlarla da paralel örgütlenmelerle de mücadele edeceğiz, FETÖ yetmez sadece. Aynı cemaat örgütlenmelerinin Türkiye için ne kadar ağır bir tehdit olduğunu biz biliyoruz. O nedenle, devleti cemaatler değil, siyaset yönetecek.
Bakıyoruz, şu anda, son dönemde birçok hâkim ve savcı alındı. Hangi referansa göre aldınız? 96 puan almış bir hâkim ve savcı adayı mülakatta eleniyor. Ya, bunun ölçüsü ne arkadaşlar? Şimdi öğretmen alıyorsunuz, mülakatta hiç eğitimle alakası olmayan sorular soruluyor. İşte bu FETÖ'cüler böyle sızdı aramıza. Biz bunları size söyledik zamanında. Bu FETÖ'cüler devlete böyle sızdı. YAŞ kararlarıyla, Yüksek Askerî Şûra kararlarıyla nasıl devletin kademelerine geldiklerini biz biliyoruz.
O nedenle, gelin, samimiyetse, getirin araştırma önergesini, komisyonu kuralım; bu siyasi FETÖ'cüler kim, neredeler, kaç tanesi yargılanıyor, bunları tespit edelim. Bu millet o şehitleri boşuna vermedi 15 Temmuz gecesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NAMIK HAVUTÇA (Devamla) - O nedenle, araştırma önergemizi desteklemenizi diliyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)