| Konu: | Fındık üreticilerinin ve fındık sektörünün sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 17.04.2018 |
SEYİT TORUN (Ordu) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündem dışı söz aldım. Öncelikle, yüce heyetinizi ve değerli izleyicilerimizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Bu kürsüden yine aynı cümleleri kullanarak başlayacağım: Fındık üreticisinin sorununu defalarca dile getirdik ama şimdi bakıyorum Sayın Bakan yerinde yok, Hükûmetten de kimse yok ama herhâlde lazım olduklarında geliyorlar. (CHP sıralarından alkışlar) Şunu hatırlatmak istiyorum: Sayın Tarım Bakanımıza bir ricada bulunmuştum, demiştim ki: "Gelin yılbaşından önce fındığın bileşenlerini bir araya getirelim üreticisinden tedarikçisine kadar ve sorunları ortaya koyalım, çözüm yollarını da bulalım. Ağustos ayı gelince, hasat dönemi gelince tekrar topu taca atmayalım. Fındık üreticisini mağdur etmeyelim ve onları beklentiyle karşı karşıya bırakmayalım."
Bakın, şimdi, şu anda bakım dönemi, gübre atılacak, bahçelerin bakımı yapılacak; insanlar hâlâ ne yapacağını, kaça satacağını bilmiyor. Bütün tarım ürünlerini ithal eder hâle geldik zaten, samanı bile ithal ediyoruz, eti ithal ediyoruz ama hani ben "Gelecekte fındığı ithal etme durumunda kalırız." dersem belki güleceksiniz ama bu gidişle belki fındığı da ithal eder hâle geleceğiz. Türkiye'nin en önemli döviz girdisi olan bir ürünü kendi hâline bıraktık, Avrupa'daki bir alıcıya teslim ettik. Ya, koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti bir alıcıyla baş edemiyor, bir alıcıyla rekabet edemiyor ve 8 milyon insanı ilgilendiren bir ürünü maalesef bu insanlara peşkeş çekiyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Tarım Bakanına şimdiden tekrar çağrıda bulunuyorum: Gelin bir an önce fındığın sorunlarını tartışalım, çözüm yollarını bulalım; ağustos ayı geldiğinde tekrar yok "Ofis mi alsın, FİSKOBİRLİK mi alsın veya tüccar mı alsın?" demeyelim.
Sayın Bakan, söz verdiniz ve bu sözünüzün de sonuna kadar takipçisiyiz. (CHP sıralarından alkışlar) Şu anda inanın "Acaba fındık için bir karar alınacak mı?" diye üreticinin kulağı sizde. Bu insanlar size oy verdi, bu insanlar sizi destekledi. Karadeniz Bölgesi'nde en yüksek oy oranı alıyorsunuz. Ne istiyorsunuz bu insanlardan? Göç etmesini mi istiyorsunuz, o toprakları terk etmesini mi istiyorsunuz? Yani bu kadar ihracat geliri olan bir ürünü niye kaderine terk ediyorsunuz? Bakın, sadece bu yıl kaybımız 300 milyon dolar. Sadece bu yıl kaybımız 300 milyon dolar. Bu hepimizin parası, bu ülkenin parası, bu ülkeye gelmesi gereken para ama sizin tutarsızlığınız, kayıtsızlığınız ve ilgisizliğiniz yüzünden, hem üretici hem ihracatçı hem de ülke olarak kaybediyoruz. Tabii, sadece fındık değil sorunumuz. Bakın, sadece sorunumuz fındık değil.
"Şehir hastanesi yapacağız." dediniz, ortada hiçbir şey yok. Çevre yolu için her yıl söz veriyorsunuz, her yıl, 2014'ten beri takvim veriyorsunuz, hâlâ bitirilemedi. Maalesef, bir yılan hikâyesine dönen organize sanayi bölgesi var. "Kamulaştıracağız." dediniz, insanlara güven verdiniz, hâlâ paralarını alamadılar, hâlâ kamulaştıramadınız. Zaten açtığınız bir tane tesis yok.
Lütfen, tekrar çağrıda bulunuyorum. Bakın, seçimi gündeme getiriyorsunuz, yarın o insanların huzuruna gene gideceksiniz, zannetmeyin ki hesap sormayacaklar, bu sefer bu hesabı soracaklar. (CHP sıralarından alkışlar) Her gittiğiniz yerde, size, üreticinin değer etmeyen fındığının parasını, yapılmayan yolunu, getirilmeyen tesislerin hesabını soracaklar ama tabii, siz hesap vermiyorsunuz nasıl olsa, bir şekilde korkuyla, baskıyla, değişik yöntemlerle insanlarımızı kandırıp oyunu alıyorsunuz ama söz bitti, göl kurudu, deniz kurudu, bundan sonra böyle olmayacak; Karadenizli üretici ve çiftçi, bu sefer onlara yaptığınız bu haksızlığın da hesabını mutlaka soracak.
Tekrar çağrıda bulunuyorum Tarım Bakanına, lütfen fındığın sorunlarıyla ilgilenin ve gereğini yerine getirin.
Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)