GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:11.04.2018

MEHMET ALİ ASLAN (Batman) - Sayın Başkan ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Arkadaşlar, az önce Urfa'dan söz ediyordum, biraz yarım kaldı. Urfa'da şu anda 3 milyon dönüm arazi maalesef susuzdur ve susuz tarımın da fazla bir geliri olmuyor; tam tersine, bazen zarar edilebiliyor. Kuraklık da buna eklenince zarar kaçınılmaz oluyor. Örneğin, Hilvan, Siverek ve Viranşehir'de 1 milyon 560 bin dönüm susuz arazi vardır. Yine, Bozova, Ceylânpınar, Viranşehir ve Akçakale'de de 1 milyon 500 bin dönüm arazi susuz durumda. Proje bitirilmesine rağmen yani sulamayla ilgili proje bitirilmesine rağmen ihaleye verilmiş değildir. Böylelikle hem ürünler hem toprak hem vatandaş, yurttaş bu anlamda mağdur edilmektedir. Oysaki Urfa, Türkiye pamuk üretiminin yüzde 46'sını karşılıyor, mısır ve buğdayın da yüzde 6'sını karşılıyor. Yine, aynı şekilde, Batman ve Mardin'de yüz binlerce dönüm arazi maalesef susuz bir şekilde kaderlerine terk edilmiş durumda. Oysaki Güneydoğu Anadolu Projesi kırk üç yıldır bitirilemeyen bir proje. Kırk üç yılda maalesef, Mardin'e henüz GAP'tan su verilmiş değil, insanlarımız da kuyu açmak zorunda kalıyor ve kuyudan elektrik enerjisiyle suyu dağıtmaya çalışıyor, bu sefer de TEDAŞ'ın, DEDAŞ'ın hışmına uğruyor.

DEDAŞ -dün de söyledim- evlere hiç gitmeden, masa başında çiftçileri cezalandırıyor. Bakın, şimdi size bir fatura göstereceğim, elektrik faturası yani cezalandırma faturası daha doğrusu. Kendisine 50 bin lira ceza yazılmış, o araziden kazandığı ise 43 bin lira, yıllık. O 43 bin liranın içinde kendisinin, eşinin ve çocuklarının da emeği vardır. Yani TEDAŞ, kalkıp kazanmadığından katbekat fazla ceza kesiyor maalesef. DEDAŞ'a öyle yetkiler verilmiş ki tıpkı şimdi, şu anda geçirilen yasalarda verilen yetkiler gibi.

(Uğultular)

BAŞKAN - Biraz sessiz olabilir miyiz lütfen.

MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) - İcra yetkisinden tutun çiftçinin arabasına el koymaya kadar, elektriğini kesmeye kadar bir sürü sınırsız yetki tanınmış. Mahkeme kararı olmadan birçok insanımızın da maalesef, elektriğini sürekli olarak vermeme yetkisine sahip kılınmıştır. Bakın, ilgili fatura burada, ismi yanımda mevcut. 200 dönüm buğday on beş gün sulanmış, 100 dönüm de mısır üç ay boyunca sulanmış, 50 bin lira ceza yazılmış ona, oradan elde ettiği ürün ise 43 bin lira.

(Uğultular)

BAŞKAN - Sayın bürokratlar, biraz sessiz olabilir misiniz lütfen.

Buyurun.

MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) - Teşekkürler.

Arkadaşlar, çiftçilerin, köylülerin, emekçinin bu sorunlarına biraz kulak verin, bir gidip yerinde görün. Bakın, ben dün gösterdim, yine göstereceğim. On gün önce gittiğim yer Mardin Kızıltepe, Derik, Mazıdağı Ovası, Mezopotamya Ovası, ekinlerin yüzde 20'si kurumuştu, şu anda herhâlde yüzde 40'ları bulmuş ve hayvanlarını o ekinlerde otlatmak zorunda bırakıldılar. Dün bana gelen fotoğraf arkadaşlar, bakın, biraz yeşildi bir on gün önce, şu anda sapsarı. Yazık, günah, sonra gidip nereden ithal ediyorsunuz buğdayı, mercimeği? Kanada'dan, Amerika'dan alıyorsunuz. Oysaki Mardin'in, Urfa'nın, Konya'nın ihracat yapacak bir potansiyeli, kapasitesi var ama şu anda biz buğdayı, mercimeği dışarıdan alıyoruz. Ve Kanada'nın sattığı işte mercimekte de GDO var, hibrit var ve marketlerde de yerli mercimek diye bize yutturulmaya çalışılıyor. Maalesef bir an önce lütfen bu sorunları giderin ve vatandaşımızın, yurttaşımızın elektriğini kesmeyin.

Teşekkürler, sağ olun.