GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ADANA MİLLETVEKİLİ SEYFETTİN YILMAZ VE 21 MİLLETVEKİLİNİN; UYGULAMALARINDA SİYASİ NÜFUZUNU KULLANARAK GAZİ YERLEŞKESİNİ, ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAZİSİNİ VE İSTANBUL ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEKİ HAFRİYAT ALANLARINI DEVREDEREK KAMUYU ZARARA UĞRATTIĞI VE GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANDIĞI İDDİASIYLA ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU HAKKINDA GENSORU AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGENİN ÖN GÖRÜŞMELERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:14.11.2012

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Saygıdeğer Başkanım, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Özellikle, hakkımda verilen gensoru hakkında konuşmak üzere söz aldım efendim.

Özellikle, şunu belirteyim: Hakikaten gensorular epeyce sulandı. Özellikle, şunu vurgulamak istiyorum: Ben Türkiye'de yıllardan beri gerçekten büyük hizmetler yapan bir kişiyim.

OKTAY VURAL (İzmir) - Masallar, masallar!

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - İSKİ'de sekiz buçuk yıl hizmet yaptım; DSİ'de dört buçuk yıl, Çevre Orman Bakanıyken dört yıl. Şimdi de Orman Su İşleri Bakanı olarak çalışıyorum. Allah'a şükür, şu ana kadar yüzümüzün akıyla her yerde, Türkiye'nin her yerinde, Kars'tan Edirne'ye kadar, Sinop'tan Mersin'e kadar her yerde yüzümüzün akıyla dolaşıyoruz. Bunu gururla ifade ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakınız, sadece İSKİ'de -biz bunlardan ne aldığımızı biliyoruz- tam 1,5 milyar dolarlık borcu temizledik, 600 tane tesisi İstanbul'un hizmetine sunduk.

Ben sanıyordum ki "merkezî hükûmet" diye bir şey yok. DSİ'ye geldiğim zaman 2003 yılında tam 82 katrilyonluk, bizden önceki Hükûmet ihale yapmış, 1.600 tane tesis. Verdiği sadece 2 katrilyonluk ödenek var, kırk bir yıllık proje paketini önümüze koymuşlar. Ama biz bunların altında ezilmedik Allah'a şükür, Devlet Su İşlerinde de tam 3,2 katrilyon TL'lik bir tasarrufla fazla ödenenleri geri alarak milletimizin hizmetine sunduk.

Şimdi, ben bunlardan bahsetmek istemiyorum. Milletimiz biliyor. Esasen, Twitter'dan da çok güzel mesajlar geliyor. Milletimize, verdiği destekten dolayı, beni dinleyenlere de ayrıca saygılarımı sunuyorum.

Bakın, Twitter'dan gelen birkaç tanesini okuyayım: "Herhâlde içeriği şudur: `Niçin bu kadar kısa zamanda bu kadar fazla tesis açtınız. Biraz daha yavaş olmalıydınız, teessüf ederiz.' " diye bu şekilde Twitter'da mesajlar var.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Milletvekillerinizin Twitter'ına gelenleri de bir okuyun, oraya gelenleri.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Değerli kardeşlerim, ben şunu ifade edeyim: Gensorudakileri, dikkatle, arkadaşlarımızı dinledik. Ben kendilerine teşekkür ediyorum; bize, yapılan hizmetleri ve hakkımızdaki iddiaları açıklama imkânı verdikleri için; bu bir.

İkincisi: Şimdi, misal olarak, hafriyat toprağıyla ilgili kamuyu, devleti zarara uğrattığımdan bahsetti. Esasen, değerli vekilimiz sorsaydı, daha önce de, 2010 yılında bazıları tarafından cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Ayrıca, tabii, bu cumhuriyet savcısı alınan gelirin geçmişe göre çok daha fazla olduğunu gördü, takipsizlik kararı verdi. Daha sonra itiraz edildi, Danıştay 1. Daireye gitti, Danıştay 1. Daire hiçbir şekilde usulsüzlük olmadığına dair oy birliğiyle karar verdi. Bakın, zaten yargının kararı var. Kaldı ki, ben gene izah edeyim?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Referandumdan sonra mı oldu?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Referandumdan önce, merak etme. İsimlere bakabilirsin.

OKTAY VURAL (İzmir) - Başka şey o Sayın Bakanım, onlarla ilgili değil. Konuya gelin siz, boş verin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Özellikle, konuya geleyim.

Şimdi, hafriyat topraklarıyla ilgili, 1996 yılından itibaren orman teşkilatı ihale ederek, bunları, toprak dökülmesine izin vermiş ama toprak rastgele dökülüyor ve -bunların- ne döküldüğü belli değil, kontrol edilemiyor, orman teşkilatı işi gücü bırakmış ve bu hafriyat kamyonlarının peşinde, bunların takibiyle meşgul oluyor. Dolayısıyla, 2009 yılında idi hatırladığım kadarıyla, bu konuda çok büyük itirazlar geldi, denildi ki: "Büyükşehir Kanunu'nda hafriyat topraklarının sevk ve idaresi tamamen Büyükşehir Kanunu'na göre büyükşehirlere aittir." Dolayısıyla, büyükşehir belediyeleri bu konuda ruhsat vermeyince, netice, ihale edilenler arasında, ihale edilen firmalar, müstecirlerle Bakanlığımız arasında büyük ihtilaflar meydana geldi, bu konu ta Meclise kadar intikal etti. Hatta o tarihte ben Çevre Orman Bakanıydım, Plan Bütçe Komisyonunun odasında bütün grupların grup başkan veya vekillerinin yardımcılarının katılımıyla konunun çözülmesi konusunda bir mutabakata varıldı ve bir kanun teklifi verildi. Bakın, bunu o zamanki Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Sayın Mustafa Açıkalın bilir. Yani neticede, bakın, biz? Değerli kardeşler, kanunu ben çıkarmıyorum, Bakan kanun çıkarmaz, daha arkadaşlar bunu fark edememişler; kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisi çıkarır. Dolayısıyla biz de yürütme olarak çıkarılan kanunları hem bürokratlar hem de bakanlar aynen uygulamak mecburiyetindedir.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakan, tasarı nereden gelir, tasarı? Bakanın imzası var mıdır altında?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Özelikle şunu ifade edeyim: Bakın, 10/6/2010 tarihinde kabul edilen 5995 sayılı Kanun'un 19'uncu maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 16'ncı maddesine eklenen dördüncü fıkra ile madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde tabii yapısı bozulmuş ormanların rehabilite maksadıyla toprak ve dolgu izinlerine ait bir düzenleme getirilmiş. Bu düzenlemeye göre, bakın, "Büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilir." şeklinde bir kanuni düzenleme getirilmiş. Biz bundan sonra, 2011 yılından itibaren büyükşehirlerden talep edenlere vermeye başladık ve şunu da özetle vurgulamak istiyorum, az önce sayın vekilimiz de ifade etti Hükûmet adına, ben de rakamları tam olarak vermek istiyorum: 1996'yla 2009 yılları arasında -ki ben o zaman da Çevre ve Orman Bakanıyım, benim zamanımda da ihale olmuş, bunu, tabii, bölge müdürlüğü yapmış; 48 adede denk, bakın, rakamlara lütfen dikkat edin- 3 milyon 919 bin 681 metrekarelik alanda -yani yaklaşık 4 milyon metrekare diyelim- 72 milyon 788 bin 499 metreküp -yani 73 milyon metreküp- malzemeyle doldurulması işlemi ihale edilmiş. Bunun karşılığında sadece ve sadece -rakamı aynen veriyorum, o zamanki trilyon tabii- 35 milyon 125 bin 443 TL gelir elde edilmiş ancak burada şunu dikkatlerinize arz etmek istiyorum, değerli vekillerim: Şimdi, burada, toprağı -ne getiriyorsa- döküp gidiyor ama sonunda bunun ağaçlandırılması vesaire, dikilmesi, bakımı tamamen orman teşkilatına kalıyordu ama biz hazırladığımız şeylerde?

Tabii, bunlarla ilgili masrafları da hesap ettirdim İstanbul'da. İstanbul'da bu maksatla hafriyat dökümünden sonra 20 milyon 239 bin 956 TL'lik bir masraf yapılmış. Neticede elimize geçen net miktar: 14 milyon 885 bin 44 TL yani yaklaşık on üç-on dört yılda sadece ve sadece burada -eski Genel Müdürümüz, özellikle Karabük Milletvekilimiz de çok iyi biliyor- 14 milyon küsur bin lira yani yaklaşık 15 milyon TL'lik bir gelir elde edilmiş. Attığımız taş ürküttüğümüze değmediği gibi, bir de benim teşkilatım kalkmış bütün ağaçlandırma, erozyon kontrolü çalışmaları varken bu işleri takipte kalmış; bir de onlara da ayırdığı personel, araç gereç, zaman kaybı da bu işin cabası. Dolayısıyla, burada kâr mı etmişiz, zarar mı etmişiz? Kesinlikle zarar etmişiz. İşte neden? Bakın, şu anda kanuni düzenleme yapıldıktan sonra, kanuna uygun olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesine, 13 adet izinle 3 milyon 582 bin 705 metrekare alanda yaklaşık olarak 63 milyon 176 bin 970 metreküp dolgu izni verilmiş. Dikkat ederseniz öbüründen daha az miktarlar fakat az olmasına rağmen bir buçuk-iki yılda biz Büyükşehir Belediyesinden 41 milyon 45 bin 37 TL bedel tahsil ettik. Bu, özellikle bu bedel ışığında, sadece bedel tahsil etmeyle kalmıyoruz. Büyükşehir'e dedik ki: "Siz burayı düzenleyin; gelen malzemeleri kontrol edin; zehirli, zararlı atıklar gelmesin. Ulaşım problemleri var, onları çözün; düzenli, halkın şikâyeti olmadan hafriyatların kendi kanununuza göre sevk ve idaresini yapın." diye söyledik, hafriyat topraklarının. Neticede bir de en az 1,5 metre boyunda fidan dikilmesini ve beş yıl süreyle de bakımı mecburiyetini koyduk. Böylece arada dağlar kadar fark var. Zaten, bu konuda, her ne kadar izah etmeyecektim, o hâlde: Bir, kanuni olarak, hukuki olarak burada herhangi bir mahzur var mı? Yok. Peki, hadi onu bıraktık hukukisini, ekonomik olarak hesap ortada, Halep oradaysa arşın Ankara'da. Dolayısıyla, herhangi bir şekilde burada devletin kaybı mı var yoksa kârı mı var? Elbette kârı var. O hâlde, kaldı ki mahkeme kararıyla, Danıştay kararıyla bu konuda herhangi bir usulsüzlük olmadığına dair hüküm verilmiş. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Ayrıca, değerli dostlar, bakın, şunu belirteyim: Sanki sanılıyor ki bakın, en çok ormana hafriyat dökümü yapıldığı tarihlerde 127 milyon TL'lik İstanbul'da bir gelir, orman geliri elde edilirken bakın, şu anda biz, hafriyat dökümü yok, ihale edilmemiş daha doğrusu ve 180 milyona çıkardık. Bunu özellikle belirtmek istiyorum.

Yani ormanlarda, özellikle şunu belirteyim, varlıklar artıyor. Destan yazıyoruz. Bakın, dünyada orman alanları azalırken bizlerde ormanların alanları hem alan olarak hem de odun serveti olarak artıyor. Ben teşkilatımla gurur duyuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Orman teşkilatının her bir ferdi çalışkandır, cefakârdır, vefakârdır, hepsini seviyorum. Samimiyetle söylüyorum, her gün de teşkilatıma yatarken mutlaka dua ederim, hepsine.

OKTAY VURAL (İzmir) - İyi bir noktaya gelmişsiniz Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bunun dışında, bakın, şurada? Nereden nereye.

OKTAY VURAL (İzmir) - Nereden nereye!

ORMAN VE SU İŞLERİ  BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bakın, odun servetimiz, nereden nereye gitmiş: 1976 yılında 936 milyon metreküp odun serveti varken bugün?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakan, yandaşların kazançlarını da gösterin, yandaşlar nereden nereye geldi.

ORMAN VE SU İŞLERİ  BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ya, bir dakika sabret. Hepsine cevap veririm.

OKTAY VURAL (İzmir) - Ya, gensoruya gel Sayın Bakan, gensoruya.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Onların grafiklerini de gösterin; hangi ihaleden kim, ne kadar zengin oldu.

ORMAN VE SU İŞLERİ  BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Yüzümüz ak, her şeye cevap veririm, her zaman cevap veririm, yeter ki Başkanım bana bir iki saat müsaade etsin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

OKTAY VURAL (İzmir) - Hikâye anlatma!

ORMAN VE SU İŞLERİ  BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bakın, şu anda 1,480 milyon metreküp?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Onlar görmüyor.

ORMAN VE SU İŞLERİ  BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Onlar da bir baksın, iyi olur.

Bu kadar, yani yüzde 50 orman varlığımız artmış. Bunun dışında bakın -neye bakarsanız- fidan üretimi: Efendim, geçmişte, yılda 75 milyon fidan üretilirken, bugün biz bunu 470 milyona çıkardık, farkımız bu. Farkımız bu, 7 kat. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakın, daha var, daha, merak etmeyin.

OKTAY VURAL (İzmir) - Ya, yolsuzluklara cevap ver Sayın Bakan, hikâye anlatma ya.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bakın, ağaçlandırma? Değerli kardeşler, ağaçlandırmada ormanın geçmişteki uyguladığı ölçümlere aynen uyuyoruz, geçmişteki genel müdürler de bunu itiraf ettiler. Aynı ölçümlerde, geçmişte ağaçlandırma, orman rehabilitasyonu toplam olarak, yıl ortalama, uzun yıllar ortalaması sadece 75 bin hektar iken, bakın, bu geçen yıl 481 bin hektara çıktı ve dünyada 3'üncülüğe yükseldik Allah'a şükürler olsun.

Bunun dahası var, müsaade ederseniz onları da vereyim. Orman köylülerine aktarılan gelir 3 kat arttı.

OKTAY VURAL (İzmir) - Nereden nereye?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Nereden nereye geldi, biliyorsunuz, biliyorsunuz.

OKTAY VURAL (İzmir) - Rakamları göremedik de Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Buyurun: En son odun üretimi?

OKTAY VURAL (İzmir) - Bakalım hemen. Ne, kaçtan kaça artmış?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - ?bakın, nereden nereye.

OKTAY VURAL (İzmir) - Nereden nereye, kaç, rakamlar ne?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Görüyorsunuz. Bakın işte, bak, oku.

OKTAY VURAL (İzmir) - Okuyun, okuyun.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Herhâlde okuma biliyorsun.

Evet, işte buyurun: 7,3 milyon metreküpten 13,5 milyon metreküpe çıktı. Bunlar raporlarla sabit.

OKTAY VURAL (İzmir) - Anladım. Diğeri?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Odun dışı ürünler? Bakın, şu anda bal ormanları kuruyoruz. Ceviz eylem planı, badem alanlarını bütün Türkiye'ye yayıyoruz çünkü cevizimizin yüzde 65'ini ithal ediyoruz, bu bizim için ayıp. Dolayısıyla, her yerde inşallah bunu yapacağız.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Yolsuzlukları açıkla bize, yolsuzlukları. Önerge konularına gel, önerge konularına gel.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bir dakika, bir dakika, bekle, daha var, var, daha bitmedi.

Orman köylülerine aktarılan kaynaklar kaç misli artmış lütfen bir bakın. Orman köylüsü bizim köylümüz, o bakımdan onu da belirteyim.

OKTAY VURAL (İzmir) - Diğerini unuttunuz Sayın Bakan, diğeri? Orada kapalı bıraktınız.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Peki?

Bakın orman alanlarını? Bir de, değerli vekillerim şunu belirteyim: Allah aşkına, 2/B nereden çıkmış, bu ormanların işgali nereden kaynaklanmış? Çünkü ormanların tapusu yoktu, orman kadastrosu tamamlanmamıştı. Şimdi, ben, daha geçenlerde Orman Genel Müdürümüze Tapu Kadastrodan aldığımız ormanların tapusunu, yani 16,3 milyon hektar, neredeyse yüzde 80'inin tapusunu teslim ettim. Bundan sonra ihtilaf olmaz.

Ayrıca şunu da ifade edeyim: Şu kararı da verdik, dedik ki:

OKTAY VURAL (İzmir) - Aman bir dakika, şeyi de grafik diye göstereceksiniz, kavası da neredeyse?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bundan sonra ormanda hiçbir şekilde 2/B gibi problem olmaması için "31/12/2014, saat 16:59'a kadar bütün ormanların tapusunu istiyorum." diye talimat verdim. 2/B'yi çözmüşsek biz çözdük. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bunun dışında, arkadaşlarımız yangından bahsetti, Spil Dağı'nda. Arkadaşlarımız fedakârlıkla çalışıyor. Bakın, değerli vekillerim, burada, 2003 ile 2011 yılı arasındaki, Akdeniz ülkelerinde ortalama yanan orman alanları var. Bizden daha çok küçük olan o ülkelerde bile bizim 8 katımız, 10 katımız kadar yanan alan olmuş ama Allah'a şükürler olsun?

HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Bakan, şimdi diyeceksiniz ki: "Zaman daraldı, Çal Dağı'na cevap vermedim." Çal Dağı'na cevap ver.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Çal Dağı'na da cevap veririm. Bir dakika müsaade et de onu belgeyle vereceğim. Bir dakika müsaade et.

OKTAY VURAL (İzmir) - Diğer grafik de kaldı efendim.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bunlardan rahatsız oldunuz değil mi? Bakın, orman köylüsüne aktarılan miktarı anlattım.

OKTAY VURAL (İzmir) - O diğeri, bir tane daha var.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Şimdi, efendim, 2'nci husus?

HASAN ÖREN (Manisa) - Çal Dağı'na cevap ver.

OKTAY VURAL (İzmir) - Orada 1 tane daha var.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Çal Dağı'na geleceğim merak etme. Ben size kaç defa cevap verdim.

HASAN ÖREN (Manisa) - Verdiğiniz cevaplar gayriciddi, ciddi değil.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bir dakika? Bir dakika? Gayriciddi olduğunu sen takdir edemezsin, millet takdir ediyor ki biz de? Her 2 kişiden birisi AK PARTİ'ye rey vermiş.

HASAN ÖREN (Manisa) - Soru önergelerinin cevabı burada.

OKTAY VURAL (İzmir) - Hesap verin millete, hesap verin!

HASAN ÖREN (Manisa) - Siz, İngiliz Hükûmetinden baskı gördünüz mü, görmediniz mi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Sen takdir edemezsin. Zaten millet sizi sandığa gömecek. Sizi sandığa gömecek, göreceksiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HASAN ÖREN (Manisa) - Soru önergelerinin cevabı burada.

OKTAY VURAL (İzmir) - Hesap verin, millet sizi izliyor!

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Peki, şimdi, bir de Gazi Yerleşkesi dediğiniz Orman Genel Müdürlüğünün eski yeriyle ilgili kısa bir bilgi vereyim: Efendim, Gazi Yerleşkesi'ni peşkeş falan çekmiş değiliz. Bu alanın sadece yüzde 21'ini, bedeli karşılığında, 250 milyon TL almak suretiyle Başbakanlığa devrettik.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ağaç kestiniz mi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Yani özel sektöre falan devretsek, tamam. Ama Başbakanlık makamına, kamudan kamuya devrettik. Orman Genel Müdürümüz burada, eski Orman Genel Müdürümüz, Milletvekilimiz, biliyor.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Bakan, kesilen ağaçlarla ilgili bir grafik var mı, grafiğe baksak?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Şu anda oradaki binaların tamamı depreme dayanıksız.

HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Bakanım, buraya gel buraya! Buraya gel bir!

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - 1972 yıllarında yapılmış inşaatlar. Hatta en büyük bina, 11 no.lu bina şu anda üç yıldan beri, depreme dayanıksız diye terk edilmiş, metruk durumda. Biz orada hem Başbakanlık kendine layık bir hizmet binası kazanacak hem de hakikaten Orman Genel Müdürlüğümüze çok yakışır bir bina inşa edeceğiz.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Kaç tane ağaç kesildi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Şimdi, Çal Dağı'na gelince;

Madde bir; Türkiye Cumhuriyeti'nin Bakanı veya Başbakanı, hiçbir Bakanımız hiçbir ülkenin tesiri altında kalmaz. Biz hiçbir ülkenin değil büyükelçilerine, hiçbir kimseye boyun eğemeyiz.

HASAN ÖREN (Manisa) - Belediye Başkanına söyle, bana niye söylüyorsun?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bir dakika? Sen söylüyorsun, belediye başkanı?

HASAN ÖREN (Manisa) - Cevabını da ver, soru önergelerinin cevabını da ver.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Dinle, dinle? Dinlemesini öğren, ben sizi dinledim, dinlemesini öğren.

OKTAY VURAL (İzmir) - Belediye Başkanı görevde mi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ve neticede diyoruz ki bu konuda bir yanlışlık var, bu ruhsatı veren biz değiliz, bu ruhsatı Maden İşleri Genel Müdürlüğü ta 2004 yılında vermiş. Bakanlığa intikal etmiş. Bakanlık?

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hatalar bürokrasinin, zaferler senin, doğru! Böyle devlet adamlığı mı olur ya!

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bir dakika, bir dakika? Bir dakika dinle beni. Az önce ne dediniz siz?

MUHARREM İNCE (Yalova) - İngilizlerden niye korkuyorsunuz? İngilizlerden niye korkuyorsunuz?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Biz hiç kimseden korkmayız. Allah'a şükür başımız dik, alnımız açık. Neden bahsediyorsun! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Vay be, vay be!

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Sizin gibi IMF heyetinin önünde el pençe divan duranlardan değiliz biz. Bizim başımız dik Allah'a şükür, bizim başımız dik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUHARREM İNCE (Yalova) - Ya geç onları, geç!

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Şimdi, bakın, bu konuda?

MUHARREM İNCE (Yalova) - İngiliz viski şirketlerinin 500 milyon dolar borcunu kim affetti?

OKTAY VURAL (İzmir) - Citibank'ın borcunu kim affetti ha? Paşa paşa, tıpış tıpış?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sizi gidi viskiciler sizi!

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Şimdi, bakın, ben Bakan olmadan önce 3 Mayıs 2006 tarihinde ruhsat verilmiş, ancak?

OKTAY VURAL (İzmir) - Sizi gidi rantiyeciler!

MUHARREM İNCE (Yalova) - Biz içtik, siz çaldınız.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Bakanım, bu kitapları niye toplattınız ona cevap verin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Sayın Başkanım, ben de, sataşma var, konuşma hakkımı istiyorum.

BAŞKAN - Lütfen? Lütfen?

OKTAY VURAL (İzmir) - Bak bak, daha cevap vermedi, gensoruya gelmedi.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Şimdi, bakın şunu söyleyeyim: Ben izin vermedim, durdurdum. Dedim ki onlara, firmayı çağırdım? İzin verilmiş, bakın size buyurun imza. İki bin kaç yılı? Bak, buradan göremiyorsan göndereyim size.

HASAN ÖREN (Manisa) - Kimin imzası var izinde?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Benim değil.

HASAN ÖREN (Manisa) - Sizin imzanız var, son verilen izinde sizin imzanız var.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Efendim, bir dakika, son verilen imza nasıl oldu? Benden önce verilmiş olan bir izin, yani siz onu yanlış söylediniz.

OKTAY VURAL (İzmir) - Sizin imzanız yok mu izinde? İzin vermediniz mi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - İmzam var ama nasıl verdim? (CHP ve MHP sıralarından gürültüler) Bir dakika müsaade edin.

OKTAY VURAL (İzmir) - Ha zorla yani...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bir, dedim ki?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Osman Pepe imzalamadığı için mi görevden alındı?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Yok efendim, öyle bir şey yok, işte imzası burada.

OKTAY VURAL (İzmir) - Nasıl verdiniz efendim, zorla mı?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - İmzası burada hatta ben size şunu söyleyeyim daha önce?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Osman Pepe "Ben vermedim, beni onlar harcadılar, imza vermediğim için harcadılar beni." diyor Osman Pepe.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bir dakika dinle. Anlamak istemiyorsunuz, herhâlde işinize gelmiyor.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Siz anlatamıyorsunuz.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Osman Pepe'yle ilgili ne yaptınız Sayın Bakan?

OKTAY VURAL (İzmir) - Şu yeğenle ilgili şeyi söyleyin, yeğeniniz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Firmaya şu mükellef..

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, rica ediyorum, hiç vermedim. Siz de buyurun. Teşekkür ederim.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Efendim izin verin, izin verin.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Ağabeyinin oğluna gel sen, yeğene gel sen.

OKTAY VURAL (İzmir) - Ağabeyinin oğlunu anlatacak efendim.

HASAN ÖREN (Manisa) - ÇED raporunda atık suyla ilgili yok.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - ÇED raporunda var. ÇED raporunu gösteririm, elimde.

HASAN ÖREN (Manisa) - Sonradan ilave ettiler. Sen de biliyorsun.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sayın Başkan, Sayın Bakana süre verin.

HASAN ÖREN (Manisa) - Nerede şimdi rapor? Danıştayda. Daha sonuçlanmadı.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Muğla İdare Mahkemesine itirazla gitmişler orada reddedilmiştir, mahkeme kararı burada.

OKTAY VURAL (İzmir) - Gensoruya gelemedi daha.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Diğer konulara zamanı gelince cevap vereceğim.

Teşekkür ederim. [AK PARTİ sıralarından alkışlar, MHP ve CHP sıralarından alkışlar (!)]

BAŞKAN - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum.