| Konu: | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 10.04.2018 |
ALİ AKYILDIZ (Sivas) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, basınımızın ve Meclisimizin çok kıymetli çalışanları ve kıymetli bürokratlar; ben de hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.
Ben de konuşmama başlamadan önce milletvekilimiz, değerli arkadaşımız Enis Berberoğlu'nun -üç yüz bir gündür siyasi rehin olarak tutulan- bir önce özgürlüğüne kavuşmasını buradan talep ederken milletvekilimizi de sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Kıymetli arkadaşlar, ben de Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 8'inci maddesine bağlı ek 9'uncu maddesi üzerinde söz aldım. Şimdi burada, bakın, tasarıdan okuyorum aynen: "Devlet Su İşleri tarafından bağlı olduğu Bakanlığın talebi ve Bakanlar Kurulu kararı ile isteğe bağlı ya da maliklerin muvafakati aranmaksızın zorunlu arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri yapılabilir veya yaptırılabilir." diyor. Şimdi buradaki sıkıntı şu arkadaşlar: Kamu yararı statüsü kabul edileceği için zorunlu kamulaştırmanın yolu açılacak, Anayasa'yla güvence altına alınmış olan mülkiyetin korunması ilkesi yok edilecek. Bu maddede geçen ifadeyle arazi toplulaştırması işleminin toprak sahibinin izni aranmaksızın gerçekleştirilmesinin önü açılmakta ve toplulaştırma işlemi toprak gasbına dönüştürülebilecektir. Toprak sahibinin rızası aranmaksızın toplulaştırma yapmak mülkiyet hakkının ihlalidir. Bu nedenle, ilgili ibarenin bu madde metninden ve tasarıdan çıkartılması gerekiyor. Ama daha vahim bir nokta şu: Tarım konularına büsbütün yabancı olan Sayın Tarım Bakanının, Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne bağlı arazi toplulaştırması hizmetlerini DSİ Genel Müdürlüğüne devrini teklif ve kabul etmesi çok büyük bir talihsizliktir. Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün var olan teşkilat ve yapısal sorularının giderilmesiyle kolayca çözülebilecek arazi toplulaştırması konusu karmaşık bir yapıya ve çözümsüzlüğe doğru sürüklenecektir eğer bu madde geçerse.
Altı çizilmesi gereken bir başka gerçek şu: Arazi toplulaştırması çok kapsamlı özel bir uzmanlık alanıdır, teknik bilginin yanında büyük özveri ve emek ister, üreticinin mülkiyetine müdahale edildiği için hassasiyet ve adil olmayı ve güven vermeyi gerektirir. Üretici tarafsızlığından emin olduğu devleti devamlı yanında görmek ister. Bu nedenle, bütün dünyada bütünüyle yüklenici firmaya emanet edilemez. Çalışırken ve bitirilirken takdir görülmez. Onun için, arazi toplulaştırmasının özel törenlerle açılışları hiç yapılmaz. Değeri dört beş yıl sonra anlaşılır. Nitekim 5403 sayılı Yasa'yla 2007 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne yeni sulama alanlarında arazi toplulaştırması yapma yetkisi verilmiştir. Yaptıkları çalışmalarda hiç de başarılı olmadıkları bilinen bir gerçektir çünkü arazi toplulaştırmasının gerektirdiği bir teşkilat yapılanmasına sahip değildir. Toprak, Su, Köy Hizmetleri ve Tarım Reformu Genel Müdürlüklerinden uzman teknik eleman alma ya da yeni teknik eleman yetiştirme ihtiyacı duymamışlardır. 5403 sayılı Yasa'ya göre hizmet verilmekte ancak bu yasanın ruhuna ve içeriğine sahip çıkılmamaktadır. Sulama sistemlerindeki alışkanlıkların devamı olarak bütün çalışmalar ihale edilerek ve yüklenici firmalara emanet edilerek yürütülmektedir. Lütfen, alanlardaki çalışmaları bir inceleyiniz, gerçekleri göreceksiniz.
Öbür taraftan, kurumda aşırı bir meslek taassubu vardır. 1960 yılından bu yana, yaklaşık altmış yıldır arazi toplulaştırmasını ülkeye kazandıran ve 5 milyon hektar alanın zor imkân ve koşullarda toplulaştırılmasında yoğun emek ve hizmet veren, uzmanlığı olan ziraat mühendisleri Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Arazi Toplulaştırması Daire Başkanlığına sokulmamış, var olanlar da uzaklaştırılmıştır. Bugün Ankara merkezde bu dairede bir tek ziraat mühendisi yoktur. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün bugünkü durumuyla en önemli avantajı, bölge teşkilatlarının oluşu, yatırım projeleri yürütmedeki deneyimidir. Ancak, toplulaştırmaya yönelik deneyimi, Ankara merkez ve taşradaki yapısı çok zayıftır.
Değerli milletvekilli arkadaşlarım, sonuç olarak, ülkemizde tarımda başarı ve sürdürülebilirliğin sağlanması, yapısal ve üretim sorunlarının giderilmesi için ilk düşünülmesi gereken, arazi toplulaştırması fırsatını en iyi biçimde değerlendirmek için, donanımlı, merkez ve taşra teşkilatı olan bir kuruma konuya hâkim, bilgi ve deneyim sahibi uzmanlara ve büyük yatırımlara ihtiyaç vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ AKYILDIZ (Devamla) - Başkanım, tamamlıyorum.
BAŞKAN - Tamamlayın, bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun Sayın Akyıldız.
ALİ AKYILDIZ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Arazi toplulaştırması bugün için DSİ'ye devredilirse bile DSİ'deki bugünkü anlayışla başarı sağlaması mümkün görülmemektedir. Olan yine ülkenin sabırsızlıkla beklediği arazi toplulaştırmasına olacak, geçmişte olduğu gibi toplulaştırmaya yıllardır emek ve gönül veren kurum ve birçok teknik eleman toplulaştırmadan kopacak, DSİ çabalarına sil baştan başlayacaktır. DSİ, yaptığı hatanın farkına çok yakında varacaktır. Belli bir zaman sonra elde edilen yeni deneyimler ışığında, bu çalışmanın yakın bir zamanda toprak su teşkilatı gibi, özverili, farklı mesleklerin iş birliğinin olduğu uzman ve yoğun taşra teşkilatı olan bir kuruma devredileceğine de inanıyoruz. Bu nedenle önergemizin kabulünü teklif ediyoruz.
Teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akyıldız.