| Konu: | 5 Nisan Avukatlar Günü'ne, bir gün önce Genel Kurulda yaşanan olaylara, herkesi İç Tüzük'e ve kurallara uymaya davet ettiğine ve Meclis Başkanına "kayyum" demenin hukuk tanımazlık olduğuna ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 05.04.2018 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hukukun ve adaletin tesis edilmesinde önemli bir görev üstlenen ve savunma hakkının kullanılmasını tesis eden tüm avukatlarımızın 5 Nisan Avukatlar Günü'nü biz de AK PARTİ Grubu olarak kutluyoruz.
Sayın Başkan, dün, ne yazık ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda yüce Meclisin ruhuna yakışmayacak bazı nahoş olaylara şahit olduk. Dünkü birleşimde CHP Grubu tarafından sıralara vurulmak suretiyle çıkarılan gürültüyle Meclis çalışmaları sabote edilmeye çalışılmıştır. Mecliste yer alan bir siyasi partinin grup önerisi vermesi "darbe" olarak nitelendirilmiştir. Eminiz ki dünkü sıraya vurma görüntülerini ekranlarda izleyen halkımız ilkokul sıralarında dahi görülmeyen bu görüntülerden rahatsızlık duymuştur. Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ki milletin vekili millete yakışır şekilde hareket etmelidir, Meclisin önemine, ciddiyetine uygun tutumlar sergilemelidir.
Ne yazık ki dün birleşimi yöneten Meclis Başkan Vekili hem bu sıralara vurma olayını normal karşıladığını belirtmiş hem de bize göre yanlış bir tutum sergileyerek grup önerimizi reddetmiş ve yetki aşımı yapmıştır. Dün verdiğimiz grup önerisi İç Tüzük'e uygundur. Unutulmasın ki demokrasi, kurallar ve kurumlar rejimidir. Herkes kurallara uymalıdır. Hiç kimse kendi kişisel yorumundan yola çıkarak İç Tüzük'ü ya da hukuk kurallarını hiçe sayamaz. Meclis başkan vekilleri hissiyatlarına, dünya görüşlerine göre değil, önlerindeki İç Tüzük'e göre birleşimi yönetmelidirler.
Yine, hiç kimse milletin kendisine sandıkta vermediği çoğunluğu baskıyla, gürültüyle, oraya buraya vurarak elde etmeye kalkışmamalıdır. Demokrasi çoğunluğun azınlığa tahakkümü olmadığı gibi, azınlığın da çoğunluğa tahakkümü değildir.
Herkesi Meclis İçtüzüğü'ne ve kurallara uymaya davet ediyoruz. Esas olan, Meclisi çalıştırmamak değil, çalıştırmaktır. Meclis çalışacak ki yasama faaliyeti yerine gelecek, aynı zamanda devletin, milletin işleri yürüyecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Meclise susturucu takın.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, tamamlıyorum.
BAŞKAN - Açıyorum efendim.
Buyurun, lütfen.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Muhalefet elbette görevini yapmalı fakat bunu yaparken İç Tüzük'ü suiistimal etmemeli ve Genel Kurul iradesine saygılı olmalıdır. Bu anlamda, sıralara vurarak değil, karşılıklı diyalog yoluyla ve kurallara riayet ederek hareket etmek en makul yöntemdir diye düşünüyorum.
Aynı şekilde, Meclis Başkanına "kayyum" demek Meclis İçtüzüğü'nü bilmemektir, hukuk tanımamaktır, tanımamazlıktır. Meclis başkan vekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisinin vekilleridir, Meclisin asıl Başkanı Meclis Başkanıdır ve istediği takdirde, takdir ettiği zamanlarda gelir Meclisi yönetir ve bu yetki kendisine Anayasa ve İç Tüzük tarafından tanınmıştır. Meclis Başkanının kullandığı bu yetkiyi "darbe" olarak nitelemek "kayyum" olarak nitelemek büyük bir cehalet ürünüdür.
Teşekkür ederim.