| Konu: | Tutuklu akademisyenlere ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 04.04.2018 |
GAYE USLUER (Eskişehir) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Divanı saygıyla selamlıyorum.
Bugün, bu kürsüden, 25 Martta ranzalarından, odalarından, evlerinden, okulun kamusal alanından yaka paça gözaltına alınan, dün "Dışarıda infial var, başka çarem yok." diyen hâkim tarafından tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, bizim çocuklarımız adına konuşmak üzere söz aldım.
Pırıl pırıl çocukları, üniversite öğrencilerini tutukladınız. Ne için? Savaşa karşı barışı savundukları için. Ne için? Hükûmeti eleştirdikleri için. Biat ettirmek, her sesi kısmak, korkuyla teslim olmuş bir toplum yaratmak istiyorsunuz. AKP Genel Başkanı, dikkat edin "Cumhurbaşkanı" demiyorum, AKP Genel Başkanı "Okuma hakkı vermeyeceğiz." diye tehdit ediyor. AKP Genel Başkanı "vatan haini" diyor, "terörist" diyor. Kusura bakmayın, Hükûmetin güvenlik politikalarını eleştirmek suç değildir, terör örgütü propagandası yapmak hiç değildir. Boğaziçi Üniversitesi bu ülkenin en özgür üniversitelerinden biridir. Boğaziçi Üniversitesinde her görüşten öğrenci vardır. Kavga etmezler çünkü Boğaziçi Üniversitesinde hoşgörü vardır. Bugün Boğaziçi Üniversitesinin içinde sivil polisler dolaşıyor.
Bu ülkenin en iyi üniversitelerini ablukaya aldınız, hocaları ihraç ettiniz, tutuklattınız. Kürsüleri boşalttınız ve buradan dinlemiyorsunuz çünkü dinleseniz vicdanlarınız biraz olsun kanayacak.
Boğaziçi Üniversitesine kayyum rektör atadınız, iç barışı bozdunuz. Yetmedi, provokatif eylemleri destekleyerek öğrencileri birbirine düşürdünüz. Ben yüce Meclis kürsüsünden konuşuyorum ama Boğaziçili öğrenciler, Türkiye'nin her yerinde, her platformdan sizlere sesleniyor. Duyuyor musunuz değerli milletvekilleri? Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, seslerini duyurmak için sizlere sesleniyorlar. Bu ülkenin en seçkin üniversitelileri, sizlere bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar, duyuyor musunuz? Dinlemek istiyor musunuz değerli milletvekilleri?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Meşguller, meşguller!
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Onların gönül gözleri de kapanmış, kulakları da tıkanmış. Artık vicdan yok!
GAYE USLUER (Devamla) - Diyorlar ki bu öğrenciler: "Özgürleşmenin ilk adımı farkındalıktır. Bu farkındalığın adresi üniversitelerdir." Bilimsel düşünceye ve üniversiteye yönelik tüm saldırılardan vazgeçilmesini, muhbirliğe soyunanların terapiye gitmelerini, eğitim hakkı gasbının son bulmasını istiyorlar. Bu gençlerin hocaları da onlar da barış istediler bu ülkede, barış istedikleri için ihraç edildiler, barış istedikleri için tutuklandılar.
Kocaeli Üniversitesi öğretim üyelerinden Profesör Doktor Onur Hamzaoğlu'nu tanıyor musunuz acaba? Onu nereden tanıyoruz değerli milletvekilleri? Kocaeli'nin Dilovası'nda hava kirliliğinin kanserle ilişkisi üzerinde, bebekler üzerinde, anneler üzerinde yaptığı araştırmalardan tanıyoruz. Onur Hamzaoğlu, bir tıp doktoru, halk sağlığı uzmanı ve akademisyen değerli milletvekilleri. Onur Hamzaoğlu, ölüme karşı "yaşam" diyen, savaşa karşı "barış" diyen, yaşamını insana, insan sağlığına adamış bir akademisyen ve şu anda nerede? Cezaevinde hâlen mahkemeye çıkartılmamış durumda.
Sayın milletvekilleri, elbette ki bu çocuklar üniversitelerine dönecekler, elbette ki muhbirler kaybedecek, düşünce özgürlüğü bu ülkede mutlaka kazanacak, taassup mutlaka yenilecek, savaş naraları kaybedecek, barış şiirleri okunacak ve hatırlayın değerli milletvekilleri, tarihin her döneminde istibdat kaybetmiş, hürriyet kazanmıştır ve Boğaziçi Üniversitesinde edebiyat fakültesi öğrencileri, bakın, sizlere nasıl sesleniyor, Namık Kemal'in kasidesi, Hürriyet Kasidesi'yle sesleniyor:
"Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten"
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Usluer.