GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/1664) esas numaralı Irak Kürdistan Bölgesinden Kürt Halkına Yönelik Gerçekleştirilen Halepçe Katliamının "Soykırım" Olarak Tanınması Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/141) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:77
Tarih:27.03.2018

LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Halepçe'de yapılan katliamın Kürt soykırımı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından tanınması hususunda söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Irak'ta Saddam Hüseyin'in iktidarda olduğu yıllarda ırkçı ve sömürgeci Baas rejimi tarafından Kürtlere karşı asimilasyon ve imha politikaları uygulanmıştır. Kürtleri kadim topraklarından söküp atmayı amaçlayan bu politikalar neticesinde Baas rejimi eliyle 1986 ve 1989-1990 yılları arasında -bu yılların sonlarına doğru- Kürtlere karşı Enfal Harekâtı yürütülmüş ve Enfal Harekâtı kapsamında Kürtlere yönelik kimyasal silah kullanma, toplu infaz, havadan bombalama, yerlerinden göç ettirme gibi acımasız yöntemler ve çeşitli silahlar kullanılmış, bunun sonucunda 4.500 köy, belde ve nahiye yıkılmış yakılmış; 1,5 milyona yakın Kürt yurttaş mülteci konumuna düşürülmüştür, 200 bine yakın insan acımasız bir şekilde katledilmiştir.

Enfal Harekâtı'yla birlikte Irak Kürdistan bölgesinde bulunan binlerce okul, cami, hastane ve kilise ortadan kaldırılırken 16 Mart 1988 sabahında bütün dünyanın gözleri önünde Halepçe tarihin en acımasız katliamına sahne olmuş ve burada, Halepçe'de yaşayan Kürtlerin neredeyse tamamen ortadan kaldırılmasının amaçlandığı saldırıda zehirli gazlar kullanılmak suretiyle tarihin en ağır sivil katliamlarından biri gerçekleştirilmiştir. Tarihe "Halepçe katliamı" olarak geçen bu saldırı sonucunda 5 binden fazla Kürt katledilmiş ve 10 binden fazla kişi de yaralanmıştır. Bunun sonucunda 43 bin insan ise zaman içerisinde -burada yara alan insanlar- hayatlarını kaybetmiş, 200 bine yakın insan da -köyleri dâhil olmak üzere- zaman içerisinde değişik şekillerde hastalıklara yakalanmıştır. 61.200 insanın da hâlen bu saldırıların sonucunda sakat kaldığı tahmin edilmektedir.

Enfal Operasyonları sürecinde en acımasız parçası olan Halepçe katliamıyla Kürtlerin toplu öldürme yöntemiyle soyca ortadan kaldırılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır çünkü Kürt yerleşim yerlerinin boşaltılması, toplu kamplarda işkencelere tabi tutulmaları, sivillerin toplu şekilde infaz edilmesi ve kadınlara yönelik işlenen cinsel suçların, doğası ve içeriği, nitelikleri bakımından apaçık soykırım olduğu anlaşılmaktadır. Bu soykırımın trajik boyutları Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra daha net olarak ortaya çıkarken Baas rejiminin Enfal Harekâtı kapsamında yaptığı Halepçe katliamı Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü'ne göre yapılan "soykırım" tanımına da uymaktadır.

Halepçe katliamı, Saddam Hüseyin rejiminin izlerinin silinmesi sürecine bağlı olarak 1 Mart 2010 tarihinde Irak Yüksek Ceza Mahkemesi tarafından "soykırım" olarak tanınmıştır. Bununla birlikte, Irak Parlamentosu ve Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu da Halepçe katliamını soykırım olarak kabul etmiştir. Bugün Halepçe katliamının da bir parçası olan Enfal katliamı Britanya, İsveç ve Norveç Parlamentolarında da Kürt soykırımı olarak tekrar karar altına alınmıştır. Bu nedenle, dünyanın her tarafında, başta Kürtler olmak üzere birçok ülke tarafından katliamın kurbanları çeşitli etkinliklerle anılmaktadır. Bu bağlamda Halepçe katliamının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Kürt soykırımı olarak tanınmasıyla dört parçada yaşayan Kürtler ve Türkiye halkları arasında dayanışma duygusu güçlenecektir. Özellikle Türk-Kürt ilişkilerinin geliştirilmesi noktasında acıların ortaklaştırılması büyük bir yarar sağlayacaktır çünkü Halepçe'de katledilen Kürtler Türkiye'de yaşayan Kürtlerin özbeöz kardeşleridir. Dolayısıyla ülkemizde Halepçe katliamının Kürt soykırımı olarak karar altına alınmasının insani ve vicdani bir vazife olduğunu ifade etmek istiyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Botan.