GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE YÖNELİK YOLSUZLUK İDDİALARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:24
Tarih:14.11.2012

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi ve tutuklu tüm milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Bir haftadan beri yoğun ve uygunsuz çalışma şartlarında Meclisten geçen Büyükşehir Belediye Kanunu'nda sıkça rol model olarak söz edilen, gösterilen Türkiye'nin en borçlu belediyesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde yaşanan yolsuzluğu sizinle paylaşmak istiyorum.

MERTUR Otomotiv ve Taşımacılık Limitet Şirketi, 2008 yılında Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde ruhsatsız kaçak inşaat yapmaya başlıyor. Dönemin belediyesi, Şekerpınar Belediyesi, önce uyarıyor, süre veriyor, yasal işlemin düzenlenmesi için kendisine verilen sürede işlem yapılmayınca hakkında yıkım kararı alıyor 2008 Aralık ayında. Yıkım kararı kesinleşen bu yapının yetkilileri, üç ay sonra, İnternet ve basın aracılığıyla, 17 milyon liraya kabası bitmiş otel inşaatı olarak satışa sunuyor. Aradan bir-bir buçuk yıl geçiyor, Kocaeli Büyükşehir Belediyesine müracaat ediyor bu yetkililer. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kişisel talep üzerine, kişiye özel bir uygulamayla önce yıkım kararını ortadan kaldırıyor, sonra imar durumunu değiştiriyor; imarını, emsali 1,5'tan 2'ye çıkararak inşaat alanını yarısı kadar arttırıyor; yüksekliğini 4'ten 10'a kadar çıkarıyor. İmar açısından konut dışı kentsel alan olan bu bölgeyi bölgesel iş merkezi hâlinde çıkarıyor. Üstelik bunları yaparken sadece bu şirketin arazisi üzerinde bu imar düzenlemesini ya da -tırnak içerisinde- affını gerçekleştiriyor.

Şimdi soruyorum size: Kim bu insanlar? Bu insanlara 17 milyon lira para kazandırmak, rant sağlamak için imar düzenlemesini yaparken bu insanların iktidar yanlılarıyla bir ilişkileri, bir akrabalıkları var mı diye soruyorum.

Merak ettiğim başka bir konu var burada, Büyükşehir Belediyesi meclis kararını alırken? Özellikle içinizde inşaat mühendisi olan arkadaşlar bilir bunu. Biliyorsunuz 17 Ağustosta biz bir deprem yaşadık, depremde 20 bin civarında insanımız yaşamını yitirdi. Depremin, Kocaeli için, hâlâ yaraları sarılmış değil. Yaklaşık 3.700 civarında orta hasarlı ölçekte binada hâlâ insanların oturduğunu anımsatmak istiyorum. Bu ruhsatı verirken Zemin ve Deprem İnceleme Şube Müdürlüğü şöyle bir yazı yazıyor, diyor ki: "4 kattan küçük 9 kattan büyük yapıların yapılması düşünülüyorsa, bunun yer uyumunda herhangi bir zarar yoktur. Eğer 4 ile 9 arasında bir inşaat yapılacaksa, bunun lütfen deprem risklerini analiz edin."

Değerli milletvekilleri, vicdanlarınıza seslenmek istiyorum. Şimdi, bu belediye Cumhuriyet Halk Partili bir belediye olmuş olsaydı ne yapardınız? Ben söyleyeyim size. Sabahın köründe kolluk kuvvetlerini gönderirdiniz, önce belediye başkanı olmak üzere tüm belediye çalışanlarını gözaltına alırdınız; yetmez, bilgisayarlara, belgelere el koyardınız. Bunu yapmanız için müfettiş raporlarına ya da belgelere gerek yok. Cumhuriyet Halk Partili bir belediye olduğu zaman söylenti ve dedikodu olması bile yeter ama iş iktidar partisinin belediyesine gelince ses yok.

Hatırlayın, geçen yıl burada Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleriyle bir basın toplantısı yaptık. Yine Kocaeli'de müfettiş belgeleriyle, idari mahkeme kararlarıyla tespit edilen, yasal olmayan düzenlemeler var Kartepe ve Kandıra Belediyeleri için. Ne oldu? Size sorarım, ne oldu? Bir yetkilinin bu konuda açıklama yapmasını istiyorum. Ama bunlar Cumhuriyet Halk Partili bir belediye olmuş olsalardı şimdi yapılanları -İzmir'de yapılanları göz önüne getirirseniz- hatırlamanızı istiyorum.

Değerli milletvekilleri, sevgili iktidar partisi; parmak demokrasisine sığınıp ne böyle yasa dışı işlem yapın ne de bunlara izin verin. Eğer siz burada parmak demokrasisine güvenerek kişiye özgü kanun çıkarırsanız Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de parmak hesabıyla kişiye özgü imar affı yapar.

Sosyal adalet ve özellikle hukukun üstünlüğü, adaletin eşit dağılımı açısından önemli bir faktör. Toplumsal barışı yakalamak istiyorsak, toplumsal barışı sağlamak istiyorsak adaleti herkes için eşit uygulamaya lütfen özen gösterin.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.