| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 22.03.2018 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDURRAHMAN ÖZ (Aydın) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; HDP Grubu tarafından verilmiş olan grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz alıyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Bugün akşam idrak edeceğimiz Regaip Kandili'ni de tebrik ediyorum.
HDP grup önerisinde, tutuklu milletvekilleri ve gazetecilerin yargılanmasıyla ilgili süreçlerin Anayasa'nın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince Meclis araştırması açılmasının talep edildiğini gözlemledim.
Anayasa'nın 2'nci maddesinde devletin nitelikleri sayılırken hukuk devleti ilkesi açıkça belirtilmiştir. Hukuk devleti ilkesinin temelinin kuvvetler ayrılığı olduğu da tartışmasızdır. Yasama yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisi, yürütme yetkisini Cumhurbaşkanı ve Başbakan, yargı yetkisini de bağımsız mahkemeler kullanmaktadır.
Meclis araştırması açılması istenilen konu, yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin olup bağımsız mahkemelerin görev alanıdır. Yasama organı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetki ve görev alanına girmemektedir. Anayasa'nın 138'inci maddesi "Hâkimler görevinde bağımsızdır." der. Hâkimler, Anayasa'ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yargısal faaliyetler, bağımsız mahkeme ve hâkimlerce yürütülür; ceza ve ceza yargılamasına ilişkin özel ve genel kanunlardaki düzenlemelere tabidirler. Yargısal faaliyetler sonucunda verilen kararlardan davanın taraflarından birinin memnun olmaması hayatın olağan sonucudur. Karardan memnun olmayanların, kararın Anayasa'ya, kanunlara aykırı olduğu iddiasında olanların mahkeme kararını istinaf veya temyiz mercisine temyiz ve itiraz yoluyla götürmesi, başvurması anayasal bir hakkıdır. Yargılama sırasında bir kısım hak ihlalleri olduğuna ilişkin iddialar varsa buna karşı da Anayasa Mahkemesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurma hakkı vardır. Bu haklar yasal mevzuat çerçevesinde belirlenmiş, usullere uygun olarak kullanılmaktadır. En nihayetinde, bağımsız mahkemelerce verilen kararlar yasal incelemeden geçtikten sonra kesinleşmekte ve kesinleşen kararlar da bağlayıcı olmaktadır.
Grup önerisi Anayasa'nın 138'inci maddesine açıkça aykırı olduğundan grup önerisi aleyhinde olduğumuzu belirtiyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)