GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:75
Tarih:21.03.2018

SELİNA DOĞAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de öncelikle bugünü kutlayan tüm halklar için ayrı bir anlamı olan, ister "v' ile yazalım, ister "w" ile yazalım "Nevruz" diyelim, "Nevroz" diyelim, bu renkli ve güzel bayramı kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Evet, bugün Nevruz Bayramı'nı kutluyoruz. Önümüzdeki hafta pazar günü de Hristiyanların en büyük bayramı olan ve aslında pagan dönemde baharın doğuşunu simgeleyen ancak daha sonra tek tanrılı dinlerle birlikte farklı bir anlama bürünen Paskalya Bayramı'nı kutlayacağız. Ancak Türkiye'deki azınlıklar olarak bizler Paskalya Bayramı'nı yine pek çok askıda bırakılan sorunlarla buruk bir şekilde karşılıyoruz.

Şu anda üzerinde konuştuğumuz madde -benim de bizzat takipçisi olduğum üzere bölgeye giderek- Süryani cemaatinin bir kısım mülklerinin iadesinin geri kazanılmasını sağlıyorsa da aslında azınlıkların şu an askıda olan pek çok sorunu var; bunlardan güncel olan bir tanesini ben burada aktarmak istiyorum.

İstanbul'un Bomonti semtinde Bomonti Mıhitaryan okulumuz var 1958 yılında bizzat parası ödenerek alınan ancak daha sonra 1979 yılında mahkeme kararıyla hazineye Ayaş Belediyesi adına tescil edilmiş bir mülk. 2011 yılından beri bunun hukuk mücadelesi devam ediyor. Nitekim, yetkilileri geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Sayın Hakan Çavuşoğlu'yla görüştüler. Diliyoruz, bu mülkün iadesi de tıpkı bu madde içerisindeki mülkler gibi diyalog yoluyla çözülür.

Bakınız, Lozan Anlaşması, biliyorsunuz, yakın zamanda da olduğu gibi sık sık tartışmaya açılıyor ve Türkiye'de azınlıkların haklarını garantiye alan bu kurucu anlaşma her tartışmaya açıldığında azınlıklar her seferinde tedirgin oluyorlar. Dolayısıyla, Lozan masaya yatırılırken konuya biraz da buradan bakmak gerekiyor. Evet, bugün burada bu sorunlar kısmen çözülüyor ama aslında Türkiye'de azınlıkların sorunlarını çözmek için öyle çok da köklü değişiklikler yapmak gerekmiyor; mevcut düzenlemeleri uygulamak, biraz iyi niyet, diyalog bu sorunların çözümü için yeterli olacaktır. Asıl zihinlerdeki bariyerleri kaldırmak gerekiyor bu sorunların çözümü için.

Ben mevcut, askıda bırakılan sorunlara biraz değinmek istiyorum müsaade ederseniz. Birçoğunuzun takip ettiği gibi biliyorsunuz Ermeni Patrikhanesi yaklaşık on yıldır patriğini seçemiyor, âdeta bir yılan hikâyesine dönmüş durumda bu sorun. Diliyoruz, bu konunun çözümü için de bir an önce diyalog kanalları açılır.

Bir diğer konu ise cemaat vakıfların yönetim kurullarının seçilememiş olması. Vakıfların seçim yapabilmelerine olanak tanıyan yönetmelik 19 Ocak 2013 tarihinde iptal edildi ve o tarihten beri de konu yine askıda bırakıldı. Bu da en kısa zamanda çözülmesi gereken sorunlardan bir tanesi.

Bir diğer konu azınlık okulları sayın milletvekilleri. Azınlık okullarının güncel, sosyolojik realitelere uygun olarak ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik derli toplu bir mevzuat geliştirilmesi gerekiyor bir an önce.

Ve tabii ki nefret söylemi sayın milletvekilleri... Bakın, Hrant Dink Vakfının düzenli olarak hazırladığı Medyada Nefret Raporu'na göre 2017 yılı Eylül-Aralık ayları arasında, dört aylık dönemde ulusal etnik ve dinî grupları hedef alan 1.580 köşe yazısı ve haber tespit edildi; 48 farklı grup hakkında 1.982 adet nefret söylemi içeriği bulundu. Bunlar vakayıadiyyeden sayılıyor ama biz diliyoruz ki bunlar sadece raporlarda kalmasın, bu sorunların giderilmesi için politikalar geliştirilsin. Ben tüm bu sorunlarla ilgili bir araştırma önergesi sundum Meclise. Diliyorum bu sorunları tüm ilgilileriyle etraflıca görüşebilmek için bir araştırma komisyonu kurulur Mecliste.

Bugün aynı zamanda Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Günü. Ben bu vesileyle kimsenin birbirinden nefret etmediği, kimsenin birbirine nefret söylemleri savurmadığı bir gün diliyorum hepinize ve tekrar saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.