| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 21.03.2018 |
ZÜLFİKAR İNÖNÜ TÜMER (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; enerji performans sözleşmeleri, enerji verimliliği ya da yenilenebilir enerji projeleri sayesinde elde edilen maliyetteki azalmaları kullanarak bu tür projeleri finanse edebilmek için sermaye oluşturulmasını sağlayan bir finansman yöntemi olarak tanımlanmaktadır. Bu sözleşmeyle, uygulama projesi sonrasında sağlanacak enerji tasarruflarının garanti edilmesi ve yapılan harcamaların uygulama sonucu oluşacak tasarruflarla ödenmesi esasına dayanması öngörülmektedir. Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşları enerji tüketimlerini veya enerji giderlerini düşürmek üzere enerji performans sözleşmeleri yapabilecek ve on beş yılı aşmayan, yıllara yaygın yüklenmeye girişebilecektir. Bu kapsamda gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, ceza ve yasaklama hükümleri hariç, Kamu İhale Kanunu'nun hükümlerine tabi olmayacaktır.
Saygıdeğer milletvekilleri, sözleşmelerin İhale Kurumu denetimine tabi olmadan yapılmasının önünü açmanın ve iş ve işlemlerin Kamu İhale Kurulu kararları üzerinden yargısal denetiminin önünün kapatılmasının amaçlandığı yapılan düzenleme Anayasa'nın 2'nci maddesindeki hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Nitekim, Komisyon görüşmeleri sırasında kamu kesiminde enerji performans sözleşmelerine istinaden yapılacak hizmet satın alımlarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun kapsamı dışına çıkarılma nedeni konusunda yöneltilen sorulara tatmin edici cevaplar alınamamıştır.
Ayrıca, risk paylaşımlı bir finansman modeliyle ilgili olarak tasarı maddelerinde detaylandırma bulunmadığı, her türlü sorunun çözümünün ikincil mevzuat düzeyinde cevabının aranacağı ifade edilmiştir. Söz konusu maddenin içeriği Plan ve Bütçe Komisyonunun ihtisas alanı dışındadır.
Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları ile enerji şirketleri arasında ihdas edilen anlaşmaya istinaden masrafın, kazancın üzerinde olamayacağı öngörüldüğünde, on beş yıllık uzun süreç, maliyet ve verimlilik denetimlerini sekteye uğratacağı gibi suistimalin de önünü açabilecektir. 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu'nu ilgilendiren bu değişikliğin "enerji performans sözleşmeleri" gibi yeni bir kavramı sisteme yerleştirdiği hususunu da dikkate alarak tüm ayrıntısıyla ayrı bir yasayla düzenlenerek Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu gibi komisyonlarda tüm sivil toplum örgütlerinin katılımıyla etraflıca tartışılıp görüşüldükten sonra yasalaştırılması daha uygun olacaktır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edeceği üretimin artırılması açısından bazı teşvik mekanizmalarının da devreye konularak geliştirilmesi gerekmektedir. Türkiye'nin önceliği, enerji talebini düşürmek için enerji verimliliği ve tasarrufu olmalıdır. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik yeni stratejiler geliştirilmeli, ihtiyaçların yenilenebilir enerjiden sağlanabileceği öngörülmelidir. Tüm dünyada örneği bilinen akıllı şebeke, akıllı enerji, etkin ve sürdürülebilir şehirler oluşturmak da mümkündür. Türkiye'yi baştan başa çevreleyen ancak tanımı dışına taşan kentsel dönüşüm projeleri, çevre dostu yeşil enerji, verimli pasif evler şeklinde projelendirilmeli ve desteklenmelidir. Yapıları tamamen yıkmak yerine yenilemek, dönüştürmek ve iyileştirmek öncelikli olmalıdır. Konuşmalardan öte geçmeyen, kâğıt üzerinde kalan ve sürekli ertelenen sıfır emisyonlu, sıfır enerjili bina zorunluluğunda da geç kalınmaktadır.
Değerli milletvekilleri, sürekli artan enerji fiyatları ve artan dışa bağımlılık nedeniyle uluslararası boyutta rekabet edemeyen enerji sektörünün arz güvenliğinden, karbon yaptırımlarından ve iklim değişikliğine yol açan olumsuz sonuçlarından kurtulmak için enerji verimliliği üzerine odaklanmak zorundayız. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan enerji ve enerji krizini en kısa ve ucuz yoldan hızlıca çözmek için öncelikle yatırım ve teşvik mekanizmaları, ardından altyapı, kapasite, personel ve enerji verimliliği üzerine yoğunlaşılmalıdır. Başta İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Antep gibi sanayi kentlerinde üniversite organize sanayi bölgeleri, makine mühendisleri, elektrik mühendisleri odası ve özel sektörle birlikte enerji verimliliği uygulamaları laboratuvarları kullanılması sağlanmalıdır. Bu kapsamda Adana ili başta olmak üzere Çukurova bölgesi için son derece önem taşıyan ancak 2007'den bu yana kamulaştırmada çıkan sorunlar nedeniyle yatırıma açılamayan Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'nde yer alması gereken rafineri, petrokimya tesisleri, petrol ve doğal gaz depolama tesisleri, liman ve tersane projeleri de bir an önce hayata geçirilmelidir.
Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.