| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 75 |
| Tarih: | 21.03.2018 |
ÖZKAN YALIM (Uşak) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Divan, çok değerli çalışma arkadaşlarım; bu saatte bizi izleyen bütün vatandaşlarıma selam ve saygılarımı sunuyorum.
Sözlerime başlamadan önce, kırk beş yıl önce kaybettiğimiz, gözleriyle değil ancak hisleriyle gören, çok büyük usta, büyük âşık, ozan Âşık Veysel'i tekrar buradan, diğer arkadaşlarım gibi ben de anmak istiyorum.
Evet çok değerli arkadaşlar, 533 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 74'üncü maddesiyle ilgili söz aldım. İlk önce bu maddeyle ilgili biz de hemfikiriz, bu konuda özellikle paylaşmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, özellikle bölgemdeki, Uşak bölgesindeki ve de Türkiye'deki bütün işverenlere seslenmek istiyorum. 74 numaralı maddedeki özellik şu: Türkiye'de destek alan yaklaşık 28 civarında ilimiz var yani çalıştırdıkları işçilerin, personelin sigortalarıyla alakalı. Bu ne demek, 74'üncü maddede ne düzenleniyor? Eğer çalıştırdığınız işçilerin olası bir hatayla kendi bünyenizde çalıştırdığınız mali müşavirin, muhasebecinin veya yeminli müşavirinizin yapmış olduğu veya unutmuş olduğu bir hatasını, önümüzdeki üç ay, en fazla altı ay içerisinde geri düzenleme şansına sahip olacaksınız, onun için bütün işverenlere buradan sesleniyorum: Mali müşavirinizle, muhasebecinizle görüşün, eğer varsa unutulan veya yapılan bir hatayı önümüzdeki aylarda bunu mahsup edecek şekilde bu hakları tekrar kazanabiliyorsunuz, bunu özellikle buradan paylaşmak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, çok değerli milletvekilleri; bu konuyu geçtikten sonra, geçen hafta ve ondan önceki yaklaşık üç haftadır, biliyorsunuz, bir buçuk iki aydır artık Türkiye gündemi... Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren çok önemli fabrikalarımız var. Biliyorsunuz, bu fabrikalardan ilk temeli atılan Uşak Şeker Fabrikası ve de bununla birlikte açılan 24 tane şeker fabrikası. Bunların 14 tanesini Sayın Cumhurbaşkanı maalesef, nisan ayında sattırmaya başlayacak, özelleştirmeye başlayacak. Biz kendi fabrikalarımızın, memleketteki kendi vatandaşımızın kendi alın teriyle kurduğu fabrikaların satılmasına kesinlikle karşıyız. Bir tek biz karşı değiliz, vatandaş da karşı. Özellikle buradan AK PARTİ grup başkan vekillerine de sesleniyorum, Hükûmete de sesleniyorum, Sayın Bakana da sesleniyorum: Bakın, gitmiş olduğumuz Uşak, Afyon, Burdur, Konya, Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı, Van, Muş, Elâzığ, Tokat, Amasya, Çorum, Malatya, Kırşehir'den sonra yarın da Kastamonu'ya gidiyoruz. Burada vatandaşlarımızla, sivil toplum örgütleriyle görüşüyoruz. Sayın Bakanım, inanın hiç kimse bu fabrikaların satılmasını istemiyor. Bu fabrikaların, bu 14 tane fabrikanın, hatta 11'ini de koyalım, 25 tane fabrikanın tamamını satsanız bile bütçeye sadece 500 milyon dolarlık bir gelir kaydedeceksiniz. 500 milyon dolarla inanın hiçbir şey değişmez. Artı, diyorsunuz ki: "Bu fabrikalar zarar ediyor, bu fabrikalar zarar ettiği için satılıyor." Bu fabrikaların zararı inanın çok komik bir rakam, bunları siz biliyorsunuz, 28-30 milyon dolar civarında.
MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Çoğu zarar da etmiyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Zarar etmiyor çoğu ya, çoğu zarar etmiyor.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Bazıları zarar ediyor, şimdi, doğruya doğru, biz de biliyoruz ancak zarar eden fabrikalar ile diğer zarar etmeyen fabrikaların toplamında, kümülasyona koyduğumuzda, kesinlikle bu toplamında zarar yok. Onun için, bir kere, bu fabrikaların satılmasına karşıyız. Artı, çalışan işçilerimiz, çalışan işçilerimizin hakları. Bakın, bunun yanında, geçmişte yapılan birçok satıştan dolayı -Et ve Balık Kurumu gibi, Sümerbank gibi, bu fabrikalar, bu iş yerleri satıldıktan sonra- inanın en fazla on iki ay, on sekiz ay sonra bu işçiler işsiz kalıyor.
Bunun yanında, en önemli unsur çiftçilerimiz. Çiftçilerimiz ürettikleri şeker pancarını ne yapacaklar? Bundan sonra, kapandıktan sonra çiftçi ne yapacak? Artı, diyorsunuz ki: "Çiftçinin ürettiği şeker pancarını beş yıl alacağız, garanti veriyoruz." Peki, ben de size buradan özellikle sormak istiyorum Sayın Bakanım: Çiftçinin ömrü sadece beş yıl mı? Beş yıl sonra ne yapacak bu çiftçi? Beş yıl sonra, bu çiftçi okula göndermiş olduğu çocuğunu, ilkokuldaki, ortaokuldaki çocuğunu üniversiteye göndermesin mi? Nasıl yaşayacak? Onun için, kesinlikle, bu fabrikaların satışının bir an önce durdurulmasını sizden talep ediyoruz; artı, millet istiyor bunu. Bu millet sizden bu fabrikaların satılmasını istemiyor, bunu özellikle paylaşıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Sayın Başkanım, sizden bir dakika daha rica edeceğim; çok önemli, lütfen, rica ediyorum.
MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Çok önemli, bir dakika verin.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çok önemli, hayati bir şey.
BAŞKAN - Önergeye uzatma vermiyoruz Sayın Yalım.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Ama bu konu çok önemli. Bu, milletin konusu Sayın Başkan.
BAŞKAN - Peki, tamamlayın lütfen.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Peki.
BAŞKAN - Önemli konular genelde hep en sona kalır maalesef.
Buyurun.
ÖZKAN YALIM (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yani, sonuç itibarıyla, Sayın Bakanım, bu fabrikaların satılması hiç uygun değil. Gittiğimiz 21 ilin -yarın 22 olacak- hiçbirinde ne sivil toplum kuruluşları ne vatandaşlar bu fabrikaların satılmasını istemiyor.
Bunun yanında, bakın, bu fabrikaları satmayalım. Millî olmak, fabrikaları satmaktan geçmiyor. Millî olmak, kendi ürettiğimizi başkalarına peşkeş çekmekten geçmiyor. Millî olmak, dışarıdan saman almaktan geçmiyor. Millî olmak, ancak, bundan tam doksan beş yıl önce, yüz üç yıl önce savaşarak bu memleketi düşmanın elinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'e sahip olmaktan geçiyor, onun özellikle altını çiziyorum.
Bir taraftan -son yirmi saniyede- Van Erciş'i gezdiğimizde, Van fabrikasını gezdiğimizde -Sayın Bakanım, özellikle size ve Van milletvekillerine göstermek istiyorum- değerli milletvekili arkadaşlarım, Van'da bulunan hastanenin durumunu görüyorsunuz. On bir yıldır devlet hastanesini bitirememişsiniz ve de bu hastaneye inanın bu Meclisten kimse tedavi olmaya gitmez. Bu hastanenin bir an önce yapılmasını talep ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.