GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:20.03.2018

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 533 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 57'nci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

57'nci maddeyle yapılan düzenleme, özel tüketim vergisinin 7'nci maddesinde özel tüketim vergisinden istisna tutulan kurumlara Savunma Sanayii Müsteşarlığı da eklenmiş.

Şimdi geriye doğru bir gidip hatırlamamız lazım bu düzenleme niye yapılıyor. Hepinizin hatırlayacağı üzere, 24 Aralık 2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanan 696 sayılı OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi'yle Savunma Sanayii Müsteşarlığı Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Tabii, bu düzenleme, yine hatırlayacağımız üzere, 2018 bütçe tasarısı kanunlaştıktan hemen iki gün sonra yürürlüğe konuldu.

Şimdi, 2018 bütçesini hepimiz burada uzun uzun tartıştık. Savunma sanayisine yönelik bir bütün olarak bütçe payının bir önceki yıla göre yüzde 40 oranında arttırıldığını gördük. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet, Jandarma, MİT gibi doğrudan savaş bütçesiyle irtibatlı kurumların bütçesinde bir önceki yılın bütçesine göre, evet, yüzde 40 ile 50 arası bir artış sağlandı. Ancak rakamların göstermediği, yine savaş ekonomisi ya da savaş bütçesi anlamında rakamların göstermediği ve denetlenmeyen hesaplar var. Mesela bunlar yine nelerdir? Savunma Sanayii Destekleme Fonu, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı gibi bütçe dışı milyarlarca liranın aktığı fonlar var. Özel hesaplar ve örtülü ödeneklerde çok büyük kaynağın savaş odaklı politikalara aktarıldığını bilmekteyiz.

Ayrıca, yine Savunma Sanayii Müsteşarlığına bağlı olan Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na bütçe tasarısından önce kasımda çıkarılan torba yasayla, hatırlayacağınız üzere, büyük bir pay ayrılmıştı.

Şimdi, bütün bunlar niye yapılıyor? Bütün bunlardaki amaç, denetlenemeyen, kontrol edilemeyen bir bütçenin tek elden yani saray tarafından yönetilmesi ve sarayın kontrolüne verilmiş olmasıdır. Şimdi, burada açık bir şekilde, örtülü ödenekler ve saydığım denetim dışı veya bütçede gözükmeyen bütün bu kaynaklarla birlikte düşündüğümüzde Türkiye bütçesinin büyük bir miktarının Meclisin ve genel anlamda da denetimin dışında kaldığı görülmekte. Vatandaşların neredeyse kazandığının yarısının vergiye ödendiğini düşündüğümüzde halkın parasıyla oluşan bütçenin neredeyse büyük bir kısmı örtülü ödenek ve Savunma Sanayii Müsteşarlığına ya da Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na aktarılıyor. Bütün bu saydığımız bütçeler de aslında kimin denetimine veriliyor? Sayın Cumhurbaşkanın yani sarayın denetimine verilmiş oluyor.

Maliye Bakanı Sayın Ağbal bütçe görüşmelerinin hemen öncesinde bir açıklama yapmıştı, ne demişti? "Vergi artışlarıyla elde edilen gelirlerin 8 milyar Türk lirasını doğrudan savunma sanayisine aktaracağız." demişti kasım ayındaki torba yasa düzenlemesiyle. Yine buna ilaveten Bakan, 18 milyar Türk liralık harcama artışı beklediklerini belirtmişlerdi ve toplam ilave kaynağın 26 milyar lira civarında olduğunu bütçe tasarısından önce belirtmişti. Dolayısıyla değerli arkadaşlar, halkın yoksul kesimlerine getirilmeyen istisnalar ve muafiyetlerin toplumsal hiçbir faydası yok. AKP iktidarı, vatandaşları ilgilendiren onlarca vergi paketleriyle aslında vatandaşın sırtına daha fazla vergi yüklemekte ve vatandaşı vergi yükü altında inim inim inletmektedir. Bütün bunların, bu düzenlemelerin elbette halkımızın çıkarına bir faydası yok. Ancak bu madde de özel olarak yine halkın vergilerinden savaş bütçesine kaynak aktardığından biz halka bu konuda hiçbir faydası ve yararı yoktur diyoruz. Bu çerçevede, verdiğimiz bu önergeyle maddenin tasarıdan çıkarılmasını talep ediyoruz.

Saygılar sunuyorum.