| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 20.03.2018 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 533 sıra sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı'nın 55'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, şüphesiz bu torba kanunun pek çok maddesinde Anayasa'ya aykırılıklar var, bunu milletvekili arkadaşlarımız defalarca anlattılar. Bu maddedeki düzenleme de değerli arkadaşlar, Anayasa'mızın 123'üncü -ki idarenin bütünlüğü ve kamu tüzel kişiliğini düzenleyen 123'üncü maddesi- ve mahalli idareleri düzenleyen 127'nci maddesine aykırı. Peki, ne yapılıyor bu maddelerde? Tek hazine hesabını oluşturuyoruz. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum, maddenin gerek geneli gerekse de yerel yönetimlere ilişkin yaptığı düzenlemeler konusunda büyük kaygılar taşıdığımızı belirtmek isterim. Çünkü maddenin ruhu açısından baktığımızda açıkça söylüyorum ki tek hazine hesabı düzenlemesi tek kelimeyle tek adam rejiminin ve yarattığı ölçüsüz merkezîleşmenin kamu maliyesindeki bir karşılığıdır. Yani her şeyi tek elde toplayan anlayış bugün itibarıyla kamu maliyesini de tek elde toplamaya karar vermiş bulunmaktadır. O yüzden düzenlemenin gerekçesinde ifade edildiği gibi tek hazine hesabı düzenlemesi kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasıyla aslında ilgili değildir. Şu anda kamu maliyesi çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Kamunun iç ve dış borçları hiçbir dönemde görmediğimiz büyüklüklere ulaşmıştır. Kısa vadeli borçlar artık döndürülemeyecek noktaya gelmiştir. Bunlar olurken bir yandan da devlet hesapsız kitapsız verdiği garantiler nedeniyle bir avuç şirkete, sürekli zararlarını tazmin edecek milyarlarca lira ödemektedir. Kamu maliyesini iflas noktasına getiren yerel yönetimler midir değerli arkadaşlar? Kesinlikle değildir. Kamu maliyesini iflas noktasına getiren, merkezî yönetimin hazinesi, maliyesi ve onlara bu emirleri veren tepedeki otoritedir. Onlar, bugün burada getirdikleri bu yasa teklifiyle yerel yönetimlerin, belediyelerin, özel idarelerin mali yapılarını ele geçirmek, kaynaklarını istedikleri gibi kullanmak amacındadırlar. Bakın, Belediye Kanunu ve çeşitli kanunlarda -5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu dâhil olmak üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu da dâhil olmak üzere- "Belediye, belde sakinlerinin mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere karar organları seçmenler tarafından belirlenen idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir." der. Bu düzenlemeyle yerel yönetimlerin Anayasa tarafından da güvence altına alınan bu özerkliklerine yeni ve esaslı bir darbe vurulacaktır. Yeni bir darbe diyorum çünkü hâlihazırda yapılan belediyelerdeki görevden almalar, kayyum atamaları ve istifaya zorlamalarla yerel yönetimlerin idari özerkliklerinin siyasi ve idari ayağı büyük ölçüde ayaklar altına alınmıştı. Şimdi bu daire, mali özerklikleri de ellerinden alınarak tamamlanmak istenmektedir.
Belediyelerin, il özel iradelerinin kaynaklarını kontrol eden, nakitlerini elinde tutan bu anlayışın ne yapacağını gayet iyi biliyoruz. Bakın, Komisyonda Katma Değer Vergisi Kanunu'na ilişkin bir düzenleme var. O düzenlemeden anlıyoruz ki özellikle zora girmiş büyük müteahhitleri kurtarmak için vergi iadelerini doğrudan ödeme yoluna gidecekler, bu konuda milyarlarca liraya ihtiyaç duyulduğunu biliyoruz. Anlıyoruz ki şimdi belediyelerin, il özel idarelerinin bankalardaki paralarına el koyup müteahhitlere ya garanti projelerin zarar tazmini ya da KDV iadesi olarak verilmesi düşünülüyor.
Değerli milletvekilleri, yapılan bu düzenlemeler Anayasa'ya uygun değildir, kamu vicdanı açısından da kabul edilemez. Zaten yetersiz olan gelirleriyle vatandaşa hizmet vermekte zorlanan yerel yönetimlerin ipleri tamamen merkezî yönetimin eline geçecek. Milletin oyuyla seçilen belediye başkanlarının eli kolu bağlanacak, nefes alamaz hâle gelecekler. Başkanlar da çaresiz kalacak, daha fazla para koparabilmek için günlerinin çoğunu Ankara'da geçirmeye başlayacaklar.
Değerli milletvekilleri, bu hesaba yerel yönetimlerin dâhil edilmemesi gerekiyor. Dünyanın başka hiçbir yerinde bunu görmemiz mümkün değildir. Belediyelerin kendi meclisleri var ve halk tarafından seçilmişler, kararlarını alıyor, uyguluyor, harcamasını yapıyor, gelirini yönetiyor ve karşılığında kendini seçen halka hesabını veriyor.
Bu düzenleme konusunda belediyelerimizin ve il özel idarelerimizin hakkını sonuna kadar koruyacağız. Hukuki her mecrada mücadele etmeye devam edeceğimizi de belirtmek isterim. Yerel yönetimleri bu hesabın içine dâhil etmek büyük bir hata olacaktır. Yapılan düzenleme Anayasa'ya aykırılık tartışmalarını da beraberinde getirecek bir düzenlemedir. Bu yanlıştan dönülmesi gerekir. Yerel yönetimlere bunu yapmak büyük bir haksızlıktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMİL OKYAY SINDIR (Devamla) - Millî iradenin de hakkını gabsetmek olacaktır. Bunu kabul etmemiz mümkün değil diyor, teşekkür ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)