GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:20.03.2018

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 533 sıra sayılı torba yasa tasarısının 52'nci maddesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu madde, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ve Katma Değer Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkında bir düzenleme öngörüyor; ek 5'inci madde ekleniyor bu kanuna. Bu değişiklikle ya da ek maddeyle amaçlanan şey, tarımsal üretim yapmak üzere tarım kredi kooperatiflerine, tarıma yönelik faaliyet yapan birliklere ve tarım satış kooperatiflerine hazineye ait taşınmazların yirmi yıl süreyle kiraya verilmesi. Tabii, bu düzenlemeyle aslında şeklen görünen şey, tarım sektörünün geliştirilmesi; tarım kredi kooperatifleri veya tarımsal üretici birlikleri ile bunların üst kuruluşlarına hazineye ait tarımsal arazilerin yirmi yıl kiraya verilmesi. Şimdi, tabii, uygulamada gerçekten istenilen sonucun alınması mümkün mü, bu düzenlemeyle hedeflenen işte o tarımsal gelişim mümkün müdür, buna bakmak lazım.

Yine, kiraya verilen taşınmazların bu kira bedellerinde 492 sayılı Kanun'un 63'üncü maddesinde belirtilen rayiç değer üzerinden bir bedel belirlenecek yani rayiç değerin yüzde 1'i oranında kiraya verilmiş olacak. Şimdi, burada ciddi bir sakınca var aslında, o da şu: Şimdi, Türkiye'nin farklı bölgelerinde hazineye ait arazilerin rantsal düzeyde rantabilitesi farklı farklıdır. Dolayısıyla yirmi yıl süreyle kiraya verilecek olan arazilerin, örneğin İstanbul'da kiraya verildiği yıldaki rayiç değeri ile bir sonraki yıl veya birkaç yıl sonraki rayiç değeri arasında müthiş bir fark doğacaktır çünkü çok daha rantabldır. Örneğin, doğuda tam tersine bir süreç işleyebilir yani bu yıl rayiç değer ya da diğer ismiyle emlak değeri üzerinden kiraya verdiğinizde sürekli göç verdiğinden ve tarımsal girdi anlamında rantabl olmadığından bir yıl sonra, iki yıl sonra o emlak değeri daha da düşebilir. Bu anlamda ciddi bir sakınca söz konusu yani Türkiye'nin değişik bölgelerindeki bu emlak değerleri arasındaki fark açısından ciddi bir sıkıntı ya da bir sakınca var. Bence burada esas alınması gereken sabit bir rayiç değerdir, sabit rayiç değer üzerinden yirmi yıl boyunca kiraya vermek bu tarımsal gelişime katkı sağlayabilir.

Yine, burada eksik bir husus şu: Aslında tarımsal birliklere, kooperatiflere falan kiraya veriliyordu hazine arazileri ama Türkiye'de yüz binlerce tarımla uğraşan yurttaşımız fiilen hazine arazisini işletiyor ya da zilyet durumunda. Dolayısıyla kurumlara yani tarım kredi kooperatiflerine, tarım satış kooperatiflerine ya da üst birliklerine bu fırsat tanınırken fiilen işleten, tarım faaliyeti yürüten yurttaşların her yıl devlete ödediği böyle bir imkân değil aslında, ecrimisil değer üzerinden her yıl bir para tahsil ediliyor. Eğer amaç tarımın geliştirilmesi ise bu fırsatın yurttaşlara da tanınmasında fayda var ve daha doğru bir düzenleme olur.

Şimdi, arazilerin ranta açık olması ve emlak vergisinin esas alınmasının sakıncalı olduğunu söyledik, dolayısıyla burada objektif bir kriterin konulması lazım.

Yine, tarımı geliştirelim derken aslında ülkede tarımın ne hâle geldiğini de görmek lazım. Yani sürekli şu anda şeker fabrikalarının satışından bahsediliyor. Yirmi yıl önce Türkiye'deki çiftçilerin neredeyse yüzde 90'ı şeker pancarı üretiminden kazanç elde ediyordu işte avans parasından bilmem şeker pancarı bedeline kadar ama bugün bakıyoruz, Türkiye'de neredeyse şeker pancarı üretimi yok. Bırakın vatandaşın avans almasını, şeker pancarına konulan kotalarla Türkiye'de şeker pancarı üretimi tüketildi. Tabii, şeker pancarı üretimi tüketilince de en kolay yol şeker fabrikalarını ucuza birilerine devretmek, birilerine peşkeş çekmek.

Milyonlarca yurttaşımız şeker pancarıyla geçinirken bugün şeker fabrikalarının da belli şirketlere satılmasıyla tarım sektörü zaten tüketilmiş durumda. Bu, tarımın diğer alanları için de geçerli. Neredeyse, artık Türkiye'de tarım yapılamaz duruma geldi.

Bu hususların dikkate alınmasının doğru olacağını belirtiyor, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)