| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 15.03.2018 |
ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Mevlâna'nın, Yunusların, Hacı Bektaş Velilerin hamuruyla yoğurulmuş, yüzyıllardan beri sevgi, saygı, kardeşlik, hoşgörü temelinde yaşamış bu toplumu, bu gördüğünüz AKP iktidarı böldü maalesef; herkesle kavga etti, öğretmenle, öğrenciyle, doktorla, işçiyle, işsizle, köylüyle, çiftçiyle, muhalefetle, herkesle ama herkesle kavga etti. Kutuplaştıran, ötekileştiren, ayrıştıran bir dil kullandı. Şimdi de toplumu "millî ve gayrimillî" diye bölüyor. Ama millî olan, yerli olan ne varsa kim varsa hepsiyle de kavga ediyor, Atatürk'le bile kavga ediyor. "Keşke Yunan kazansaydı." diyenleri, Atatürk'e küfredenleri baş tacı ediyor, sofrasında ağırlıyor, hastanede ziyaret ediyor. Ya kitaplardan Atatürk ismini çıkartıyor ya da Atatürk'e hakaret içeren kitaplar okullarda okutuluyor.
Bakın, elimde gördüğünüz bu kitap çocuklarımıza okutuluyor. Nar Çocuk Yayınları tarafından basılan Küçük Prens adlı kitabın 22'nci sayfasından bir bölüm okumak istiyorum sizlere: "Sonra B-612 Asteroit için sevindirici bir şey gerçekleşti ve bir Türk diktatör, halkını ölümle tehdit ederek Avrupalılar gibi giyinmeye zorladı. Böylece gök bilimci, 1920 yılında etkileyici giysiler içinde sunumu tekrarladı ve bu defa herkes onun anlattıklarını kabul etti." Kim bu diktatör? Bu kitabı okullarımızda çocuklarımıza nasıl okutursunuz? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?
Şimdi de kalkmışlar, gururla söylediğimiz, yüreğinde vatan sevgisi olan herkesin söylerken tüylerinin diken diken olduğu İstiklal Marşı'mızın bestesini beğenmediğinden bahsediyorlar. İstiklal Marşı'nın tek bir notasına dokunamazsınız. İstiklal Marşı, senin adını söylemeye çekindiğin Türk milletinin varlığının sembolüdür.
Beyler, kendinize gelin. "Türk" kelimesinden, Türklükten, Türk'ün değerlerinden neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Bu mudur yerlilik ve millîlik?
Değerli milletvekilleri, toplumun her kesimini bölen bu AKP, şimdi de şehitler arasında ayrım yapıyor. Şehitlerimizi "15 Temmuz şehitleri ve diğerleri" diye bölüyor. 15 Temmuz şehitlerine "Onlar bizim şehidimiz." diyor. Peki, bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için Doğu ve Güneydoğu'da PKK terör örgütüyle, Afrin'de PYD terör örgütüyle, Suriye'de IŞİD terör örgütüyle mücadele ederek hayatının baharında kara toprağa düşen, geride gözü yaşlı eş, yüreği yanan ana, yetim çocuk bırakan şehidimiz kimin şehidi?
Biraz önce acı bir haber aldık, teğmenimiz Muhammet Kır, Afrin'de şehit olmuş. Erzurumlu olan şehidimizin ailesi, Kayseri'de yaşıyor. Şehidimize Allah'tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Şimdi soruyorum sizlere: Şehidimiz Muhammet Kır kimin şehidi? Şehitler arasında ayrım yapılması, siyasete göre yön verilmesi, devlet yönetimine yakışır bir tutum değildir. Şehit şehittir. Şehitler arasında "15 Temmuz ve diğerleri" diye ayrım yapmak, bu ülkeye yapılan bir ihanettir.
Bakınız değerli milletvekilleri, geçtiğimiz günlerde bir gazimiz, Gazi Rehabilitasyon Merkezini arıyor. Sorulan ilk soru "15 Temmuz gazisi misiniz?" oluyor. Yanıt "Hayır." olunca telefon yüzüne kapatılıyor.
Yine, PKK terör örgütüyle mücadele ederken mayında gözlerini kaybetmiş bir gazimiz, bir tane protez göz taktırmak için mücadeleler veriyor. Bir bilseniz yüreğiniz parçalanır. Bu onurlu gazimiz, ne diyor, biliyor musunuz? "Kendim için istemiyorum. Çocuğum benden korkuyor, yaklaşamıyor. Çocuğuma sarılamıyorum. Onun için istiyorum." diyor. Ama AKP uygulamalarına baktığınızda, 15 Temmuzda parmağı kanayan gazi, Güneydoğu'da kolunu, bacağını, gözünü kaybeden gaziden çok daha fazla maaş alıyor. Şehit yakınları ve gazilere verilen kartlarda bile ayrımcılık yapılıyor.
Ne şehidin ne de gazinin ayrımı olmaz. Bu ülke için can veren, bedel ödeyen tüm şehitlerimiz ve gazilerimiz bizim onurumuzdur.
Değerli milletvekilleri, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÇETİN ARIK (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Arık.
ÇETİN ARIK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin en iyi koşullarda hayatlarını idame ettirmek, hepimizin, en çok da Hükûmetin görevidir. Eğer bir gazinin protez bacağına haciz geliyorsa bu ülkede herkesin, özellikle de ülkeyi yönetenlerin şapkalarını önüne alıp düşünmeleri gerekiyor. Ben buradan bir kez daha AKP iktidarına sesleniyorum: Evet, siz kutuplaşmadan, ötekileştirmeden, ayrıştırmadan besleniyorsunuz ama gelin, hiç değilse bu ülkenin şehitleri ve gazileri arasında ayrım yapmayın. Gelin, bizatihi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından hazırlanan ve bütün grubumuzun altına imza attığı, şehitlerimiz arasındaki ayrımı ortadan kaldıran, şehit yakınlarının ve gazilerimizin taleplerini karşılayan kanun teklifimizi, el ele verelim, bu yüce Meclisten geçirelim.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)