| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 15.03.2018 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 533 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 35'inci maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği önerge üstüne konuşacağım. Keşke bu madde olmasaydı da bu önerge üstüne konuşmasaydım. Bu konuşmayı yapmamak için gereken çabayı göstermediğimi burada hiç kimse iddia edemez.
Değerli milletvekilleri, aslında burada konuştuğumuz konu direkt olarak sizin yetkinizin bir gasbıdır, size ait olan bir yetkinin sizin elinizden alınmasıdır. Hatırlayacaksınız daha iki ay önce, 6/12/2017 tarihinde 7063 sayılı Kanun'la yine bu Mecliste profesyonel futbolculardan kesilen vergilerin düşük oranlı olarak 2019'a kadar devam ettirilmesi konusunda bir madde kabul etmiştik. "Vergide hakkaniyet, adalet" diye çırpınıldı burada. Yani milyonlarca dolar transfer ücreti olan futbolculardan sadece yüzde 15, bir aşağı ligde yüzde 10, en alt ligde yüzde 5 vergi kesintisinin adalete aykırı olduğunu söylemeye çalıştık. Zaten süresi bitecek ama bunu üretmenin bir anlamı yok dedik. Biz o kanunu tartışırken medyada, gazetelerde "Transfer tarihinin en büyük transfer harcamaları" diye haberler çıkıyor idi. Onlarla ilgili olarak, örneğin -isimlere özellikle dikkatinizi çekerim- Belhanda'ya 8 milyon avro, Ndiaye'ye 7 milyon avro, Maicon'a 7 milyon avro, Fernandao'ya 5 milyon 250 bin avro; sayarsam bütün süremi alırım. Milyonlarca avro ödeme yapılan bu insanlar dünyanın hiçbir tarafında Türkiye'de olduğu kadar az vergi ödemiyorlar idi. 8 milyon avro transfer ücreti olan bir futbolcu, İtalya'da ödese bunun neredeyse yüzde 48'ine yakın vergi öder, başka bir ülkede olsa, Almanya'da olsa yaklaşık yüzde 52'ye yakın vergi öder.
Bunu uzatamayız dedik ama uzatıldı fakat bugün çıkarttığınız madde yani 35'inci madde, bu maddeye maalesef rahmet okutturacak bir madde oldu.
Ne yapıyorsunuz biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Şimdi, bu kişilerden kestiğimiz o küçük kısıntılı vergiler var ya, bunları, bu insanların kulüplerine iade ediyorsunuz. Düşünün, aldığınız bir vergiyi futbol kulübü ya da futbol kulübünün sahibi olan anonim şirkete iade ediyorsunuz. Bu, vergicilik tarihinde görülen bir olay değil. Niye iade ediyorsunuz? Gerekçesinde yazıyor: "Amatör spor branşlarını desteklemek için."
Değerli arkadaşlar, bunun yöntemi gayet nettir. Bütçe hakkı gereği olarak bu vergileri alırsınız, Spor Bakanlığının hesabına aktarırsınız, ne şekilde kullanacağını belirtirsiniz, sadece kendi kulüplerinin amatör branşlarına değil Türkiye'nin bütün amatör branşlarına eşit ve adaletli bir şekilde dağıtılmasını sağlarsınız, bunun yöntemi budur. Yoksa oturup da milyonlarca -47 milyon avro- transfer ücreti ödeyen bir kulüpten kestiğiniz bütün kesintilerin tamamını o kulübe verip bir de üstelik yazdığınız maddeyle 30 bin lira, 40 bin lira -30 bin lira en fazlası- 30'ar bin lira ücret ödettirmezsiniz bu insanlara. Böyle adalet olmaz.
Bizim hukukumuzda bütçede ademitahsis ilkesi uygulanır, ademitahsis ilkesi. Nedir ademitahsis ilkesi? Bütün gelirler devletin bütün giderleri içindir. Yani hiçbir geliri -mali tevzinle ilgili istisnalar hariç- hiçbir şekilde bir gidere ayıramazsınız, olmaz öyle şey. Bütün gelirleri toplarsınız, devletin gereksinimleri çerçevesinde sıralarsınız onların hepsini -bu Meclisin görevidir, Anayasa'nın 2'nci maddesi bu adaleti içerir zaten- bu çerçeve içerisinde de paranız artıyorsa bunun dağıtımını yaparsınız. Bunları bu kulüplere dağıttığınız andan itibaren Anayasa'nın 3 maddesini birden ihlal ediyorsunuz; 106, 87 ve 2. Anayasa'nın 3 maddesine aykırı olarak, ademitahsis ilkesini çiğneyerek ve zaten yapılmaması gereken bir adaletsizliği bütün mali sistemi bozarak 5018'de çok net olarak yazmasına karşın... 5018 sayılı Kanun bizim mali kanunumuz, temel maliyeyi düzenleyen kanunumuz bu ödemelerin kesinlikle herhangi bir amaç için kullanılmayacağını çok net olarak yazar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LEVENT GÖK (Ankara) - Bir dakika daha verin Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Temizel...
ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) - Bunu yapamazsınız.
BAŞKAN - Sayın Temizel, teşekkür ederim.
ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) - "Yaparsak ne olur?" diyeceksiniz. Yaparsanız devlet sistemini zedelersiniz, devlet sistemini ve mali sistemi zedelersiniz.
BAŞKAN - Sayın Temizel...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu kadar önemli bir konuda bir dakika Sayın Bakana süre verin efendim, ne olur yani?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkanım, bir dakika ek süre verin.
ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ederim ben de.
ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) - Yani ek süre vermenizin de pek fazla bir anlamı yok.
BAŞKAN - Talep etseydiniz verirdim.
ZEKERİYA TEMİZEL (Devamla) - Çünkü bu, iki dakikada konuşulacak bir olay falan değil. Yapacak herhangi bir şeyimiz maalesef yok ama herkesin vicdanına tevdi ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)