| Konu: | Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 12.03.2018 |
AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize iyi sabahlar diliyorum.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi, Anayasa'nın 67'nci maddesinde ifade edilen temsilde adalet ilkesine birkaç noktada aykırıdır. Bu aykırılıkları maalesef, Anayasa'yı korumakla görevli Anayasa Komisyonu dikkate almamıştır ve şu anda görüşmekte olduğumuz yasa teklifi Anayasa'ya aykırı bir yasa teklifidir.
Öncelikle, barajı aşamayan partinin veya partilerin barajı atlamasını sağlamaya yönelik bir düzenlemedir. İttifak yapmayan parti veya partiler, barajı aşması sağlanan partilerden daha çok oyu alsa bile barajı geçemeyebilir. Oysaki barajı atlamayı düşüneceklerine barajı indirmeyi düşünseler çok daha tutarlı olabilirlerdi. Kaldı ki hükûmet Meclisten çıkamayacağından dolayı Meclis çoğunluğunun yeni sistemde hiçbir önemi yoktur. Yeni durumda yönetimde istikrar bir gerekçe olmaktan çıkmış durumdadır.
İkincisi: İttifak yapan parti amblemlerinin dışında, ayrıca bunlardan farklı olarak "ittifak oyu" denilen ve ittifak yapan partilere garameten bölüştürülen, nereye verildiği, hangi partiye verildiği belli olmayan oylar söz konusu; seçmen iradesinin tam olarak belli olmadığı müphem bir oy söz konusu, her iki partiye ait olmayan ama olması arzulanan bir oy kitlesi söz konusu. Ve bu oyun ne anlama geldiği, millî iradenin ne şekilde tecelli ettiği de belirli değil.
Üçüncü Anayasa'ya aykırılık: İttifak yapmayan partiler milletvekili hesabında dezavantajlı durumda. Zira ittifak yapan partilerin toplam oyu milletvekili hesaplamasında dikkate alınacaktır. Bu şekilde diğer partiler de ister istemez ittifak arayışına girmek durumunda kalacaktır. Bunu, birçok noktada, özellikle Anayasa Komisyonu toplantılarında "milletvekilliği hırsızlığı" olarak arkadaşlarımız ortaya koydu. Aslında bu yasa teklifi şapkadan tavşan çıkarma yasa teklifi ama aynı zamanda da sandıktan fazla milletvekili çıkarma teklifi.
Değerli arkadaşlar, dördüncü Anayasa'ya aykırılık: İttifakın belirlenen milletvekili sayısının da ayrı bir hesaplamayla kendi aralarında da D'Hondt sistemiyle bölüştürülmesi. Bu da resmen bir seçim mühendisliğini gösteriyor, bu ganimeti kendi aralarında bölüşmek gibi bir durumu ortaya koyuyor.
Değerli arkadaşlar, hem Komisyonda hem de Genel Kurulda müttefik partilerin yaptıkları ittifakın koalisyon olmadığı, bir ittifak olduğu ortaya konularak her iki durumun da farklılıkları ortaya konmaya çalışılıyor. Aslında böyle bir çabanın hiçbir anlamı yok. Önemli olan iktidarın bölüşülüp bölüşülmediğidir. Eğer ortada bir iktidar bölüşümü varsa adı ister "koalisyon" olsun ister "ittifak" olsun aralarında hiçbir fark yoktur.
Değerli arkadaşlarım, seçimlerde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliğine ait oy pusulalarının aynı zarfa konulacak olması da resmen yasama ve yürütme organlarının sandıkta birleşmesi anlamına geliyor. Kuvvetler birliğinin öngörüldüğünün ayrıca bir yansıması olarak da bunu söyleyebiliriz. Burada seçmenlerin psikolojik olarak ilk verdiği oy ile son verdiği oyun aynı partiye, ittifaka verilmesiyle ilgili bir psikolojik baskı unsuru olduğu da ayrıca görülüyor. Seçmeni yönlendiren bir teklifle karşı karşıyayız.
Değerli arkadaşlar, bu teklifte birçok yanlış düzenlemeler var ama bu düzenlemelerin hangisine bakarsak bakalım hiçbiri demokratik değil, hiçbiri seçmenin iradesinin tam olarak sandığa yansımasını sağlayacak nitelikte değildir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Üstündağ.