GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:12.03.2018

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 12 Martın gecesindeyiz. Bundan kırk yedi yıl önce demokrasiye müdahale edildi; 12 Mart darbesi diyoruz. O gün Parlamento açıktı, o gün siyasi partiler açıktı ama demokrasi kapalıydı. Bugün de ne yazık ki kırk yedi yıl sonra Parlamento açık, üstelik sabaha kadar açık ama -Parlamento üzerinde- tıpkı kırk yedi yıl önceki gibi Parlamentonun şu andaki iradesi dışında böyle bir yasa yapılmasıyla karşı karşıyayız. Öyle ki Sayın Meclis Başkanı bile bu yasanın sabaha kadar biteceğini bu Genel Kurul salonunda öğrendi, ona bile sürpriz oldu.

Bugün bir başka Parlamento daha kapalı sayın milletvekilleri. İsviçre Parlamentosu gündeminde görüşeceği bir konu olmadığı için açılmama kararı aldı ve bununla birlikte, Parlamento Başkanı Sutter 35 bin İsviçre frangı tasarruf edildiğini söyledi. Demokrasinin rayına oturduğu ülkede sorunlar yok, Parlamento kapalı; demokrasinin karaya oturduğu ülkede sabaha kadar bir yasa yapıyoruz ama nasıl yasa yapıyoruz?

Sayın milletvekilleri, demokrasinin en temel kurallarından biridir gizli oy açık sayım ama ne yazık ki şu andaki düzenlemeyle artık bunu genişlettiniz. Şöyle ki: Artık demokrasinin, seçimin kuralı gizli pazarlık, acil yasa, seyyar sandık, bölünmüş seçmen, mühürsüz oy, kontrollü sayım, oynak dağılım, böyle bir tablo artık var. (CHP sıralarından alkışlar)

Bunların her birini tabii ki bu kadar zaman diliminde açacak değilim ama şu anda görüşmekte olduğumuz yasanın bile her maddesi gerçekten demokrasiye bir darbe.

9'uncu maddenin içeriği mühürsüz oy. Arkadaşlar, bir oyun o sandıkta atıldığına ilişkin tek karine, orada mührün, o sandığın mührünün, o seçmen pusulasının arkasına vurulmasıdır ama bunu ortadan kaldırıyorsunuz. Böylece sandık güvenliği için en önemli unsuru ortadan kaldırmış oluyorsunuz.

Halbuki 2015 yılında Yüksek Seçim Kuruluna defalarca başvurdunuz, şu anda yasayla getirdiğiniz pek çok şeyi YSK'ye önerdiniz "Mühürsüz oy kabul edilsin." dediniz "Seyyar sandık kabul edilsin." dediniz ama YSK dedi ki: "Hayır, ben bunu kabul edersem seçmen iradesine darbe vurmuş olurum." Ama şimdi ne yapıyorsunuz? YSK'yle birlikte, YSK'yi de içine katarak tüm bunları yani daha önce YSK'nin de reddettiği bütün maddeleri yasal hâle getiriyorsunuz ve bu ortamda sayın milletvekilleri şu açık ki bu ittifak AKP-MHP-YSK ittifakıdır. Çünkü bir önceki maddede de olduğu gibi, sizin sandık kurulu başkanına güvenmeyip vatandaşın herhangi birinin bir ihbarda bulunup oraya, sandığa güvenlik güçlerinin gelmesini sağlamanız, orada kontrolün artık daha önceden planlanmış görevlilerin elinde olmasını sağlamanız anlamına gelir.

Buradan örnek vereyim sayın milletvekilleri, Sayın Başkan tabii ki böyle bir konuyla muhatap olmak istemez ama Sayın Başkanın iradesinde içimizden birimiz Genel Kurula müdahale edilmesini istese, dışarıdan burayı kontrol edecek, örneğin "İdare amirleri gelsin." dese Meclis Başkanı kabul eder mi? Kabul eder misiniz Sayın Başkan, mümkün mü böyle bir şey? Etmezsiniz.

BAŞKAN - Koşullar gerekiyorsa kabul edebilirim.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Yani sizin dışınızda burayı... Ama siz görmüyor musunuz, siz burada bir olumsuzluk olduğunu fark etmiyor musunuz?

BAŞKAN - Şimdi karşılıklı konuşmayalım ama idare amirlerine de görev düştüğü anları yaşadık bu Mecliste, onu da belirteyim.

MUSTAFA ALİ BALBAY (Devamla) - Ama ben şunu söyledim: O zaman siz kendi iradenizi teslim etmeyi de kabul ediyorsunuz, 12 Martın 47'nci yılı hakikaten maalesef bir kez daha hayata geçmiş oluyor.

Çok özür diliyorum, bu ittifakın sonucu şu ki halka "Sen oy ver, gerisini koyver, oyları biz sayacağız." diyorsunuz. Bu yolun sonu çıkmaz diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.