| Konu: | Elâzığ Milletvekili Ömer Serdar'ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 08.03.2018 |
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Şimdi, sevgili arkadaşlar, her zaman iktidar haklı olamaz ve haklı olması da gerekmez.
İkincisi, sahadaki unsurların yaptığı şeyleri illa savunmak zorunda değiller. Varsa vardır, varsa üstüne gidin, Hükûmetin işi bu; varsa usulsüzlük, ayarsızlık, üzerine gidecek. İsterseniz araştırma önergesini kabul etmeyin fakat bunun gereğini yapın. Bize diyor ki sayın hatip: "Aslında 1 kişi değil, 2 kişiye yapılmış." Daha kötü ya; ben birini biliyorum, ikisini bilsem ikincisini de söyleyeceğim. Bu bir savunma biçimi olabilir mi?
ÖMER SERDAR (Elâzığ) - Yaklaşımımı ortaya koyuyorum orada, yaklaşımımı.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Türkiye gerçeklerinden uzaklıkla bunun alakası yok. Türkiye'de mahkûm kapasitesini artırmak sizin keyfî işlemlerinizle de doğrudan doğruya ilgilidir. Cezaevinde bulunan herkesin orada bulunmayı hak ettiğini nereden biliyoruz? Önüne geleni cezaevine atarsanız cezaevi nüfusu artar. Terörle mücadele ya da darbeyle mücadelenin yolunun bu olduğunu sanmak, terör tanımının ne olduğu hakkında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerini tamamlayın Sayın Kürkcü.
ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Türkiye çok uzun zamandır terör tanımını gözden geçirmeye davet edilmektedir çünkü sadece düşünceleri ve konuşmaları yüzünden cezaevlerinde bulunanların, örneğin Halkların Demokratik Partisi üyelerinin sayısı bir zaman on binlere varmıştı. Şimdi, cezaevi kapasitesini böyle zorlarsanız o zaman tabii ki fiziki altyapı diye bir sorununuz olabilir. Diyeceğim bundan ibarettir.