| Konu: | Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 07.03.2018 |
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; herkesin de malumu, Meclisin ara verdiği bir anda hiç olmaması gereken, Meclisimizin itibarına gölge düşürmekten başka hiçbir şeye yaramayan tatsız bir hadise olmuş.
Hadise değişik şekillerde naklediliyor, bana da burada, Genel Kurul salonunda olan arkadaşlarım tarafından, yakından tanık olan arkadaşlarım tarafından nakledildi. İşte, şurası şöyleydi, burası böyleydi, şöyle oldu, böyle oldu, bunlara girmek istemiyorum. Buna girersek işin içinden çıkamayız. Olmaması gereken bir iş olmuş, keşke olmasaydı, hiç de iyi olmamış. Biz şiddetin her türlüsüne karşı bir partiyiz. Hele hele Türkiye Büyük Millet Meclisinde şiddet asla tasvip edilmeyen, hiçbirimizin de burada bulanan hiçbir sayın milletvekilinin de tasvip etmemesi gereken bir hâldir. Birbirimize tahammül etmek zorundayız, birbirimize hoşgörüyle bakabilmek zorundayız, empati yapabilmeliyiz, anlayışlı olmalıyız. Kimse merak etmesin, ben bu Parlamentoda terör örgütlerini destekleyen bir tek milletvekili olduğuna inanmıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Yapma ya!" sesleri)
MEHMET DEMİR (Kırıkkale) - Yapma ya!
SAİD YÜCE (Isparta) - Yapmayın ya!
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Yapmayın... Arkadaşlar, bunun kararını siz veremezsiniz. Olmamalı, böyle bir şey yok. Onlar da der ki...
SAİD YÜCE (Isparta) - Adamın söylediği şey açık. Askerimize ne diyor, onu sen duymadın mı? Sen nasıl duymuyorsun?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - E, böyle biz... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
SAİD YÜCE (Isparta) - Askerimize hakaret ediyor, nasıl duymuyorsun?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen müdahale etmeyin.
Buyurun Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Hayır, yanlış yapıyorsunuz.
SAİD YÜCE (Isparta) - Askerimize hakaret ediyor, sen bunu duymuyorsun öyle mi? Yazık be!
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Siz 6 milyon insanı terör örgütü olarak itham ederseniz bu ülkeyi peşinen bölmüş olursunuz.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - PKK'ya "terör örgütü" desinler. "Terör örgütü" desinler o zaman.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - E, biz gidelim, Meclisi size bırakalım, öyle mi? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Olmaz kardeşim, söylüyorsa yanlış yapıyor.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Söyleyecekler o zaman.
BAŞKAN - Sözünüzü tamamlayın.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Kim PKK dili kullanıyorsa yanlış yapıyor.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - PKK'ya "terör örgütü" demeleri lazım.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Allah Allah! Size ne oluyor, anlamıyorum ki derdiniz ne? Arkadaşınız bir yanlış yapmış belli ki, bunun şeyinde misiniz siz?
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Yanındakilere söyle onu.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ne diyorsunuz ya? Derdiniz ne?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen konuşmacının sözünü kesmeyelim.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bu ülke sadece sizin değil.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Tutanağı oku, tutanağı oku.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sizin partinizin içinde PKK'ya övgüler düzen 20 milletvekili sayarım. Önce onları partinizden atın. Bırakın bu işleri.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Say, başla. Saymaya başla hadi.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Başkan, müsaade ederseniz bitirmek istiyorum.
BAŞKAN - Buyurun, bitirin siz.
Sayın milletvekilleri, lütfen konuşmacının sözünü kesmeyiniz.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Yarın o kürsüden hepsini tek tek sayacağım. PKK'ya nasıl övgü düzen AK PARTİ'lilerin olduğunu sayacağım, bunu mu istiyorsunuz?
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - CHP'dekileri de say.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayarım, hepsini sayarım merak etme; Tayyip Erdoğan'dan başlarım, hepsini sayarım.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - PKK'yla kol kola yürüyen CHP'lileri de say.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bir tatsızlık olmuş yatıştırmaya çalışıyoruz. Hayır, siz, "Biz artık bu Parlamentoda muhalefete tahammül edemiyoruz." diyorsanız o ayrı bir iş.
MEHMET DEMİR (Kırıkkale) - Muhalefete tahammül ediyoruz da hainliğe tahammül edemiyoruz.
VURAL KAVUNCU (Kütahya) - Senin içine siniyor mu? Askere laf edilmesi siniyor mu içine?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - "Sayın Başkan, Parlamentonun bir kısım milletvekilleri..." Böyle mi diyeyim şimdi? Beni dinlemeyen milletvekillerini ayırayım. Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Askerimiz Afrin'de terör örgütleriyle mücadele ediyor. 80 milyonun birlik içinde olması gereken bir dönemden geçiyoruz. Türkiye'nin üç şeye ihtiyacı var... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, lütfen...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bakın, beni sinirlendirmeyin tamam mı?
BAŞKAN - Lütfen Sayın Altay, Genel Kurula hitap edin.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Benim ağzımı bozdurmayın. Biraz edepli olun ya!
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Bozulunca ne olacak ya? Ne demek "Ağzımı bozdurmayın." be?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ne demek ya?
BAŞKAN - Sayın Altay...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sayın Elitaş, siz konuştunuz, buradan çıt çıkmadı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama "Ağzımı bozdurmayın." ne demek? Olur mu öyle şey ya?
ENGİN Altay (İstanbul) - Bozarım canım.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Ağzın bozulunca ne olacak? Terbiyesizlik yapıyorsun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yapma gözünü seveyim ya!
BAŞKAN - Lütfen karşılıklı konuşmayın.
Sayın Altay, Genel Kurula hitap edin lütfen.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - "Ağzımı bozdurmayın." ne demek o?
MUSA ÇAM (İzmir) - İkinizin arasındaki mesele o, ikinizin arasındaki mesele.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Arkadaşlarına bir "Sus." de o zaman ya!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ama buradan bağıranlara ne yapıyorsun sen?
ENGİN Altay (İstanbul) - Kime bağırıyor ya, kim bağırıyor? Kimse bağırmadı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ben burada konuşurken...
MUSA ÇAM (İzmir) - Ayıp ya! Hakikaten senin yüreğin taş olmuş ya!
BAŞKAN - Sayın Elitaş, lütfen müdahale etmeyin.
ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) - Boz bakalım ağzını, nasıl bozuyorsun, boz!
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Ne söylediğini duymuyorsun herhâlde.(CHP sıralarından gürültüler)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - İşte, bak, yanında konuşanı susturmuyorsun.
BAŞKAN - Sayın Elitaş, biraz önce müdahaleden şikâyet ettiniz şimdi de siz müdahale ediyorsunuz, lütfen bırakın hatip sözünü tamamlasın.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ben anlamıyorum Sayın Başkan. Parlamento böyle olursa ülke ne hâlde olur?
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Ajitasyon yapma, ajitasyon!
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Son cümle...
Değerli milletvekilleri, Parlamentoyu bu saate kadar çalıştırırsanız da böyle olur işte, herkes geriliyor.
SALİH CORA (Trabzon) - Biz ne saatler çalıştık.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ülkenin, 80 milyon, Kürt-Türk ayırmadan, Alevi-Sünni ayırmadan, yaşam tarzına bakmadan, 80 milyonun birliğini, dirliğini istiyoruz.
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Mesele o değil, başka mesele konuşuyoruz ya!
BAŞKAN - Lütfen müdahale etmeyin sayın milletvekilleri.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Allah'ım, ya Rabbi ya! Ne diyorsun sen ya?
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Mesele, başka mesele!
ENGİN ALTAY (İstanbul) - İndir o elini! Terbiyesizlik yapma!
BAŞKAN - Sayın Altay, lütfen...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bir sus be! FETÖ'cü seni. FETÖ'ye övgüler düzüyordun, şimdi terör örgütü...
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bu mudur ya?
BAŞKAN - Sayın Altay, sözlerinizi tamamlayın lütfen.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Böyle bir gruba karşı konuşmaktan zül duyarım, konuşmuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Bir şey konuşmadın ki!
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Başkan.