| Konu: | Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş'ın sataşma nedeniyle yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 07.03.2018 |
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu tartışmalar, beni bu milletin vekili olarak üzüyor, şunun için üzüyor yani dün de aslında biraz değinmiştim bu konuya: Artık bu çağda, bu dönemde işkence iddiasının Türkiye Büyük Millet Meclisinde şu veya bu taraf tarafından ortaya atılması ve siyasi partilerin bu konuda, "Bu ne biçim iş, hep beraber bunun üstüne gidelim." demesi; yakışanı buyken... Ben hiçbir AK PARTİ milletvekilimizin işkenceyi tasvip ettiğine inanmam, hepsinin de reddedeceğine inanıyorum. Ama neticede içinden siyasi iktidarı çıkarmış AK PARTİ'nin bu konulara kısmen de bir defansif yaklaşmasını dahi doğru bulmam.
Vakıa şu da var: Biliyorsunuz taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Sözleşme'nin, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra kimi hükümlerini askıya aldığımızı bildirdik. Bu olabilir, sanıyorum 13 maddeyi askıya aldık ama burada 2 madde var ki, bu iddiaların doğru olabileceğini akla getiriyor. Bunlardan birisi, adil yargılama; birisi de, işkence ve kötü muamele.
Şimdi, elbette 15 Temmuz gibi bir darbe girişiminden sonra kimi olağan olmayan tedbirlerin alınması normal karşılanabilir ama devlet, teröristle aynı noktada, aynı pozisyonda olmaz. Yani, "Ben FETÖ'cülerle hesaplaşacağım, PKK'yla hesaplaşacağım..." Evet, sonuna kadar hesaplaşın, devletin bütün imkânlarını kullanın; bunu, hep söyledik ama burada işkenceyle, kötü muameleyi şimdilik askıya alıyorum, gerekirse bunları da tatbik edeceğim denemez.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın Sayın Altay.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Burada adil yargılamadan yeri geldiği zaman vazgeçerim denemez. Böyle denirse FETÖ'den, PKK'dan, DAİŞ'ten bir farkımız kalmaz. Biz demokratik bir ülkede, bu Parlamentoda, sandıkla gelmiş, bu milletin vekâletini üstlenmiş insanlar olarak her zaman iyiyi, doğruyu ve güzeli yapmak zorundayız.
Ben hakikaten üzüldüm, ortada bir iddia var, siz bir açıklama yaptınız. Ben iktidar partisi sayın grup başkan vekillerinin de, "Ne münasebet kardeşim böyle bir iddianın olduğu yere çökeriz." demesini beklerdim. MESAM'a çökeceğinize, spor kulüplerine çökeceğinize işkence iddialarıyla çalkalanan illerin Emniyetine, Jandarmasına, savcılıklarına çökün diyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)