| Konu: | İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 28.02.2018 |
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun tasarısının üzerindeki ilk kelimeler "Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla..." diye başlayıp devam ediyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili değişiklikler, kanunlar çıkartılırken, sayın vekiller, Ankara'da görev yapıyorsunuz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, hepiniz Türkiye'nin çok değişik yerlerinden geldiniz ama acaba, başkentin ilçeleri nasıldır diye hiç civar ilçelere gidip, gezip gördünüz mü? Başkentin ilçelerini tanıyor musunuz? Başkentin ilçelerindeki yoksulluğu, giderek kötüleşen ekonomik durumu, halkın ümitsizliğini ve verilen göçlerle âdeta yaşanamaz hâle gelen başkent Ankara'nın ilçelerine hiç gittiniz mi acaba değerli milletvekilleri?
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakın, Haymana ilçesine gitmenizi öneririm ben sizlere. Haymana, dünyanın en iyi kaplıca suyuna sahip bir ilçe; dünyada 2'nci diye nitelendirilir, bana kalırsa 1'incidir. Dünyada en iyi kaplıca suyuna sahip olan Haymana ilçesinin nüfusu iktidara geldiğinizden bu yana tam 28 bine düşmüştür 60 bin nüfustan. İlçede çok önemli kamu kuruluşları kalkmıştır gitmiştir, büyük bir göç yaşanmaktadır ama Fransa'da Vichy kasabası aynı kaplıca turizmiyle 1 milyon turist çekerken Haymana'nın nüfusu giderek küçülüyor, daralıyor. İşte, yatırım ortamını iyileştirirken gelin, Ankara'nın güzide bir ilçesi Haymana'daki termal turizmi ayağa kaldıralım. Ben yatırım ortamının iyileştirilmesinden bunu anlarım.
Keza, Evren ilçesi, 6 bin nüfustan düştü 2.500-3 bin nüfusa değerli arkadaşlarım, bir tane kamu kuruluşu kalmadı belediye dışında, her şey dağıldı gitti yani Ankara'nın en köklü ilçelerinden bir tanesi.
Yine, bakın, Balâ ilçesi -bilmezsiniz- alçı konusunda Türkiye'de 1 numara ilçelerden bir tanesidir. Türkiye'deki önemli alçı kuruluşlarının en önemlilerinden bazıları Balâ ilçesinde bulunur ama teknoloji yetersizliğinden dolayı alçı taşı üretimi durdu Balâ'da. Balâ da bu yüzden büyük bir göç veriyor.
Hükûmeti uyarmak isterim yani bu konuların üzerine gidin. Bunlar başkentin ilçeleri değerli arkadaşlarım, küçülen ilçeler.
Peki, Gölbaşı... "Sevgi çiçeği" diye bir çiçek var, bu sevgi çiçeği bütün turistlerin merak ettiği bir ürün. Bunu yetiştirmek, Hollanda'daki lale gibi pazarlamak mümkünken Gölbaşı'nda bu yapılmıyor değerli arkadaşlarım. Niçin? Dikkatlerinizi çekiyoruz bu noktalara.
Polatlı, Ankara'nın ve Türkiye'nin en büyük tarım ambarlarından bir tanesi, Haymana gibi. Şeker pancarı var, patates var, soğan var ama orada çiftçilik neredeyse yok denecek düzeye düştü değerli arkadaşlarım. Şeker pancarı konusundaki kotalar nedeniyle -ve özelleştirmeden sonra ne olacağı da belli olmaz- soğan ve diğer ürünlerin hepsi toprağa bırakılarak terk edildi, işçi, çiftçi elini çekti üründen; artık boş tarlalara atılmış, soğan tarlalarıyla dolu Polatlı. Bunları kullanmak lazım değerli arkadaşlarım. Biz niçin bir ürünümüzü iç ticarete dönüştüremiyoruz?
Yani "yatırım ortamının iyileştirilmesi" derken elbette şirketlerin varsa sorunlarını giderelim ama bizim gariban köylümüzün sorunlarını, çiftçimizin sorunlarını sizler görmeyecek misiniz, bunların üzerine gidilmeyecek mi?
Ankara... Ankara'nın kendisi "kurak bir bozkır kenti" diye bilinir. Oysa Ankara'mızın -hatırlayın hepiniz şu anda Ankara'nın semtlerini- pek çok semtinin adı dereyle ilgilidir değerli arkadaşlarım, deredir. Bülbülderesi, Dikmen Deresi, İncesu Deresi, Kavaklıdere, Çayyolu, Hacıkadın Deresi yani neresine baksanız Ankara'nın, bütün semtleri dereyle ilgilidir çünkü Ankara daha önceden birçok suyun geçtiği, ırmağın geçtiği, nehrin geçtiği bir kentken şu anda belediye uygulamaları nedeniyle bir bozkır kasabası, bir il hâline, başkent hâline dönüştü. Bir bozkır kasabası derelerdi; geldiğimiz yer, başkent susuz bir kent hâline geldi.
Değerli arkadaşlarım, ne oldu bu Melih Gökçek? Tam 11 katrilyonluk bütçeyi kullanan Melih Gökçek'i elinizin tersiyle ittiniz ama acaba ne oldu değerli arkadaşlarım? Ankara'daki bütün yatırımlar durdu, Ankara'nın kendisi küçülüyor, Ankara ekonomik olarak gelişmiyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "yatırımın geliştirilmesi" derken mum dibine ışık versin. Öncelikle, sayın milletvekilleri, bir yaşadığınız, şu anda bulunduğunuz Ankara'nın sorunlarına da birazcık eğilin diyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Gök.