| Konu: | 28 Şubat darbesinin 21'inci yıl dönümüne, tüm darbe ve darbe girişimlerini lanetlediğine, demokrasinin en büyük sigortasının Türk milleti olduğuna ve İstanbul Milletvekili Gülay Yedekci'nin sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 28.02.2018 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün demokrasi tarihimizde kara bir leke olan 28 Şubat darbesinin yıl dönümü. Bilindiği üzere, 28 Şubat millî iradeyi hedef alan zelil bir süreç idi. Halkın oylarıyla seçilmiş meşru iktidarı sandık dışı yöntemlerle düşürmek için her türlü rezaletin sergilendiği bir sürecin en büyük mağduru aziz milletimiz olmuştur. "Yüzde 99 bile alsan ülkeyi yönettirmeyiz." diyen vesayet odakları "Demokrasiye balans ayarı" adı altında seçilmiş iktidara karşı her türlü yıldırma yöntemlerini uyguladı. "Gerekirse silah bile kullanırız." "Bu defa işi silahsız kuvvetler halletsin." gibi manşetlerle siyaset mühendisliği yapıldı. Devlet içerisinde illegal yapılanmalara gidilerek Hükûmet aleyhine kara propaganda yürütüldü. Sincan'da tankları yürütmek suretiyle millî iradeye gözdağı verildi. 28 Şubatta halkımıza âdeta zulmedildi, gençlerimizin eğitim hakkı elinden alındı, üniversitelerde ikna odaları oluşturularak gençlerimize baskılar yapıldı. Sırf kıyafetinden dolayı vatandaşlarımız kamu hizmetlerinde ayrımcılığa tabi tutuldu. Meslek liseleri ve imam-hatip liselerinin orta bölümlerinin kapısına kilit vuruldu. Bankalar hortumlandı, ekonomi kaynaklarımız belli çevrelere peşkeş çekildi. Parti kapatma davalarıyla, yargıya verilen brifinglerle hukuk ayaklar altına alındı. Önceden hazırlanmış kurgular üzerinde irtica paronayası hortlatılarak inançlı insanlara iftiralar atıldı, zulümler yapıldı. Üzülerek ifade etmeliyim ki, bugün demokrasiden dem vuran bazı siyasi çevreler de o gün 28 Şubatın bu antidemokratik uygulamalarına alkış tuttu, destek verdi. Bugün Türkiye'de diktatör yalanını dolaşıma sokanların 28 Şubatta darbecilerle nasıl kol kola olduğunu, demokrasi sicillerinin ne kadar bozuk olduğunu milletimiz gayet iyi bilmektedir.
Çok şükür ki, bugün bambaşka bir Türkiye var. O gün millete tepeden bakan bir kibirle "28 Şubat bin yıl sürecek." diyenler bugün tarihin çöplüğünde yerlerini almışlardır. Bugün Türkiye'de iktidarları manşetler değil, millet belirliyor. Bugün Türkiye'de sokak olaylarıyla, vesayet odaklarının algı operasyonlarıyla iktidarlar hizaya getirilemiyor. Bugün Türkiye'de hiç kimse kıyafetinden, dininden, dilinden, etnik kökeninden ötürü ayrımcılığa tabi tutulmuyor, herkes eşit bir şekilde eğitim hakkından ve kamu hizmetlerinden faydalanıyor. Bugün tanklar Sincan'da millî iradeye değil, Afrin'de teröristlere karşı yürüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Çok şükür ki, bugün Türkiye darbeler geçmişine bakarak demokrasiye daha çok sahip çıkıyor, meşruiyetin yegâne kaynağının millet olduğunu bilerek millî iradenin egemen kılınmasından asla taviz vermiyor. Ve herkes biliyor ki, bu ülkede demokrasinin en büyük sigortası 15 Temmuzda olduğu gibi gövdesini tankın önüne koyan aziz Türk milletidir.
Bu duygularla tüm darbe ve darbe girişimlerini lanetliyor, Allah ülkemize bir daha böyle felaketler yaşatmasın temennisinde bulunuyorum.
Burada küçük bir düzeltme ihtiyacı duyuyorum. Az önce Sayın Yedekci konuşuyorken geçmiş Aile Bakanımızın "Bir kereden bir şey olmaz." gibi bir ifade kullandığını söylemiştir. Sayın Bakanın "Bir kereden bir şey olmaz." gibi bir ifadesi yoktur. Sayın Yedekci'yi bunu ispata davet ediyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.