| Konu: | İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 27.02.2018 |
ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Meclis gündemine gelen, Genel Kurula gelen kanun maddeleriyle ilgili parti olarak, genel olarak bir itirazımız yok ancak ben başka bir konuyu gündeme getirmek istiyorum, geçen hafta perşembe günü gözaltına alınan Halkevleri yöneticileri ve üyeleriyle ilgili konuşmak istiyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye'de ilk iktidara geldiğinde "demokrasi" diyerek iktidara geldi. 2010 yılında referandumda Anayasa değişiklikleri görüşülürken de daha çok demokrasi ve daha çok özgürlüklerden bahsederek referandumda "evet" oyu çıkmasını sağladılar. Ama ne yazık ki geldiğimiz noktada ülkemizde "demokrasi" diyen, "özgürlük" diyen, muhalif olan her kesim neredeyse gözaltına alınıyor. Hafta, gün geçmiyor ki muhalif olan kesimden birileri göz altına alınmasın, tutuklanmasın. En son, Halkevleri yöneticileri gözaltına alındı, bugün ifade veriyorlar, yarın mahkemeye çıkarılacaklar. Ümit ediyoruz ve diliyoruz ki yarın mahkemede adil bir karar çıkar ve Halkevleri yöneticilerinin gözaltında olma süresi biter ve tutuklama gibi de bir karar çıkmaz.
Değerli milletvekilleri, Türkiye şöyle bir tabloyu özlüyor, biz de hatırlıyoruz: Eskiden karikatürü yapılan liderler bu karikatürleri makam odalarına asarlardı çünkü liderlerde hoşgörü vardı, demokrasiye inanış vardı ama bugün geldiğimiz noktada ne yazık ki Türkiye koskoca bir hapishaneye döndü. Şu anda devletin yaptığı, Hükûmetin yaptığı en büyük yatırımlardan birisi de hapishanelere yapılan yatırımlar. Buna rağmen, hapishanelerde bulunanların nüfusu mevcut hapishanede barınması gereken tutuklu, hükümlü mahkûmların nüfusundan çok daha fazla. Bu gösteriyor ki ülkemizde özgürlükler adına, demokrasi adına mücadele veren insanlar sosyal medyada bir şey paylaştı diye ya da bir hak arama arayışına girdi diye tutuklanmaktalar ve bu tutukluluklar artık Türkiye'de bir uygulama hâlini almıştır. Biz de diyoruz ki: Artık muhalif olanlara gözdağı vermek adına yargıyı sopa olarak kullanmaktan vazgeçin. Türkiye'de gerçek anlamda yargının bağımsızlığının hayata geçmesi lazımdır ama ne yazık ki bırakın bunları -Sayın Genel Başkanımız bugün grup toplantısında açıkladı- Hâkim ve Savcılar Kurulu artık verilecek kararların kendisine sorulmadan verilmesine bile izin vermiyor. Böyle bir yargı ortamındayız.
Şu anda Komisyonda görüşülen ittifakla ilgili konularda tüm Türkiye'deki seçmenler ve 80 milyonun da artık Türkiye'de adil ve şeffaf seçimlerin olmayacağına dair bir endişesi var, hem muhalefeti susturmak adına yargıyı kullanmak, hem de yasal düzenlemelerle şeffaf ve adil olmayacak bir seçimin önünü açarak seçimlere giren Türkiye, ne yazık ki demokrasi konusunda, özgürlükler konusunda sınıfta kalan bir Türkiye olacaktır ve bu ayıbı hepimiz yaşayacağız.
Diliyor ve umuyoruz ki -tüm mücadelemiz de o yönde olacak- bu ayıpları Türkiye'ye yaşatmayalım.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)