GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:11.11.2012

MEVLÜT DUDU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, dün şehit olan 17 Mehmetçiğimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve ulusumuza başsağlığı diliyorum. Bugün çalışmaların başlangıcında Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi tarafından bir öneri getirildi. Şehit cenazeleri nedeniyle Meclis çalışmalarına bir gün ara verilmesi istendi. Ancak, bu öneri Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından terörle mücadeledeki kararlılığımızı gösterme gerekçesiyle reddedildi ve Meclisin çalışmaya ara vermesi uygun bulunmadı.

Değerli milletvekilleri, biz, Adalet ve Kalkınma Partisinin terörle mücadele konusundaki kararlılığını biliyoruz. Nereden mi biliyoruz? Habur'dan biliyoruz. Nereden mi biliyoruz? Oslo'dan biliyoruz ve bu tasarının siparişinin Oslo'da verildiğini de biliyoruz aynı zamanda. Nereden mi biliyoruz? "Birkaç Mehmet ölmekle Meclis mi toplanır?" demenizden biliyoruz.

Değerli arkadaşlarım, şehit olan Mehmekçiklerimize "birkaç Mehmet" diyerek onları küçük düşürenlere bu millet Ahmet'in, Mehmet'in ne olduğunu gösterecektir, bundan hiç kuşkunuz olmasın.

Bu tasarı yaklaşık bir aydır Parlamento gündeminde, yerel yönetim sistemi konusunda önemli değişiklikler getiriyor. Siz buna "reform" diyorsunuz, ancak bir düzenlemenin reform olarak nitelendirilebilmesi için ülkeyi ileriye götüren düzenlemeler getirmesi gerekir ama ne yazık ki bu düzenleme ülkeyi ileri götürecek değişiklikler getirmiyor.

İl özel idarelerini kapatıyorsunuz, yerine vali başkanlığında atanmışlardan oluşan yatırımları izleme ve koordinasyon merkezleri oluşturuyorsunuz yani yetkiyi seçilmişlerden alarak atanmışlara veriyorsunuz. Köy tüzel kişiliklerini kaldırıyorsunuz, köyleri mahalleye çeviriyorsunuz ve bundan doğacak boşlukların getireceği sakıncaların ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Belde belediyelerini Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın 5'inci maddesine ve aynı zamanda, dolayısıyla Anayasa'nın da 90'ıncı maddesine aykırı olarak kapatıyorsunuz ve tüm bunları milletten kaçırarak, gizleyerek yapıyorsunuz. Ne bir meslek kuruluşunun ne bir sivil toplum örgütünün ne de muhalefetin görüşüne ve bilgisine başvuruyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, siyaset ve devlet adamlığı sorumluluk ister. Siyasetçinin görevi toplumu bütünleştirmektir, ayrıştırmak değil. Ancak bu tasarı ile birkaç belediye fazla kazanmak uğruna, oy avcılığı uğruna milleti bölme yolunda ciddi adımlar attınız. Önceki gece sabaha karşı korsan bir önergeyle Yenimahalle'yi böldünüz. Size bu hakkı ve yetkiyi kim verdi? Buna nasıl cüret ettiniz? Ne ilgili belediyelerin ne de halkın bilgisini ve görüşünü almadan, bunu yaptınız ama bunun cevabını Ankara ve Yenimahalle halkı size verecektir.

Gelelim Hatay'a. Öncelikle, şunu söylemek istiyorum: Hatay'da yeni ilçe oluşumlarıyla ilgili, ilçelerin sınırlarıyla ilgili İçişleri Komisyonunda birkaç değişiklik yapıldı. İlçe olmayı çoktan hak etmiş Payas beldemizin ilçe yapılması da Genel Kurulda kabul edildi, bunlar olumlu değişikler oldu. Ancak Hatay'da bunun dışında insanların arasına mezhep duvarları örüldü. Sadece yüzde 100'ü -inanın- Alevi inancına mensup yurttaşlarımızdan oluşan ilçeler oluşturuldu. Sizi uyarıyorum: Bunu yapmaya hakkınız yok. Bu halkı daha fazla bölmeye, devlete, millete daha fazla zarar vermeye hakkınız yok.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.