GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:63
Tarih:22.02.2018

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Iğdır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, 519 sıra sayılı Kanun Teklifi AKP Grubunun sunduğu bir teklif. Az önceki hatibin de izah ettiği gibi, aslında Sayın Cumhurbaşkanının bir talimatıyla Meclis gündemine gelen bir teklif. On beş yıllık AKP iktidarının belki Türkiye siyaset tarihinde görülmemiş derecede bürokrasiden yargıya, İŞKUR üzerinden işçi atamasından, işçi çalıştırılmasından meslek örgütlerine, sivil toplum örgütlerine, meslek odalarına kadar partizanca atamalar yapmadığı, müdahale etmediği tek bir alan yok. Belki bunların içerisinde on beş yıllık siyasal iktidarı boyunca en çok üzerinde uğraştığı, en çok değiştirdiği, en çok müdahale ettiği alanların başında da hiç şüphesiz eğitim sistemi gelmekte. İlkokuldan üniversitelere kadar AKP'nin müdahale etmediği, ele geçirmediği, kendi yandaşlarını atamadığı tek bir kurum kalmadı. Dolayısıyla bu teklifle de aslında hedeflenen şey yardımcı doçentlik statüsünü bertaraf edip üniversitelerde yandaş akademisyenler atama, tıpkı kanun hükmünde kararnamelerle nasıl ki kendisine muhalif gördüğü bütün akademisyenleri üniversiteden attıysa bu sefer yeni kadrolar tesis etmek ve üniversiteleri âdeta kontrolü altına almak.

Madem bu konu üzerinde konuşuyoruz. Bu vesileyle ben ilimin bir üniversitesi olan Iğdır Üniversitesinin birtakım sorunlarını da bu vesileyle gündeme getirmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Iğdır Üniversitesi, 2008 yılında kurulmuş genç bir üniversite aslında. Yeni bir üniversite olmasına rağmen, baktığımızda, kurulduğu günden beri Hükûmetin üniversitelere tahsis ettiği bütçeler sıralamasında Iğdır Üniversitesi hep alttan 3'üncü, 4'üncü, 5'inci sırada. Dolayısıyla Iğdır Üniversitesinin bu on yıllık geçmişine rağmen altyapı ve üstyapı sorunları hâlâ çözülmüş değil, çözülmediği gibi her yıl bütçe tahsisinde de Iğdır Üniversitesine en düşük bütçe tahsis ediliyor.

Bakın, mesela, 2017 yılı bütçesinden üniversiteye tahsis edilen bütçe 69 milyon 959 bin liraydı. Bu yıl yani 2018 yılı için Iğdır Üniversitesine tahsis edilen bütçe 72 milyon 46 bin lira yani 2 milyonluk bir artırım söz konusu. Ama üniversite sıralamalarında gördüğümüz nedir? Iğdır alt sıralarda bir noktada. Şimdi, böyle düşük bir bütçeyle... Mesela Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı örneğin yurtlar yok, öğrencilerin ciddi sorunları var, ev kiraları yüksek, bütçe düşük. Bunun yanında örneğin Tuzluca ilçemizde meslek yüksekokulu kurulmuş ama dört yıldır meslek yüksekokulunun açılması için hiçbir kaynak ayrılmıyor. İsmi Tuzluca Meslek Yüksekokulu ama öğrencileri Iğdır'da geçici bir binada eğitim yapıyor, aradan dört yıl geçmiş olmasına rağmen.

Yine, 7 fakülte kurulmuş ama yeteri kadar bölüm açılmıyor, yeteri kadar akademisyen kadrosu yok. YÖK'e başvuruluyor. YÖK yeni bir fakültenin açılmasına ya da yeni bölümlerin açılmasına izin vermiyor. Yani özcesi AKP'nin her zaman yaptığı gibi tabela üzerinde üniversite, üniversite olmaktan öteye lise düzeyinde tutma ve hiçbir katkı sunmama ama bunun üzerinden her ilde reklam yapma gibi bir çabanın içerisine girmektedir.

Değerli arkadaşlar, dolayısıyla bir kurumsal yapı oluşturulurken sadece isimle kurmak, sadece bir tabela üniversitesi yapmak ya da bunun siyaset aracı hâline getirilmesi hem siyaset ahlakına hem bu ülkeye bir fayda getirmez. Dolayısıyla yapılan bu düzenlemenin de gerçekten üniversiteye, bilim alanına ve akademisyenlere hiçbir faydası yok. Yardımcı doçentlik statüsünü düşürürken bu insanların hak kaybına uğradığını göz önünde bulundurmanız lazım. Ama maalesef AKP çoğunluğu bunu dikkate almıyor. Neden almıyor? Muhalefet partileri önergeler veriyor, bu teklifteki eksikliklerin giderilmesi, daha düzgün bir düzenlemenin yapılması için Cumhuriyet Halk Partisi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Ne de olsa soyadınız Adıyaman.

Buyurun.

MEHMET EMİN ADIYAMAN (Devamla) - Evet, fahri hemşehriyiz.

Cumhuriyet Halk Partisi önergeleri AKP çoğunluğu tarafından reddediliyor. Halkların Demokratik Partisi daha olumlu, daha düzgün bir düzenleme, bir yasa geçsin diye teklifler veriyor, AKP çoğunluğu tarafından reddediliyor. Milliyetçi Hareket Partisi önergeler veriyor, yine reddediliyor. Yani anlaşılan şu: 3 muhalefet partisinin bu ülkenin çıkarlarına, faydalarına, üniversitenin ve bilimin gelişmesi konusunda objektif ve pozitif hiçbir katkıları yok, tek bildikleri doğru AKP çoğunluğunun bildiği doğrudur. "Biz yaptık, biz doğru yaptık, siz ne söyleseniz kulaklarımız tıkalı, hiçbir önergeyi, hiçbir teklifi dikkate almıyoruz, böyle dedik, böyle çıkacak." Evet, maalesef öyle çıkacak. Ama her zaman yaptığınız gibi, belki bir yıl geçmeden, bir buçuk yıl geçmeden "A, bu olmadı, yeniden bozalım, yeni bir düzenleme yapalım." diyeceksiniz. Bunu geçmişteki pratiğinizden biliyoruz. Geçmişte altı ay, yani kanunlaştırdıktan altı ay sonra değiştirmek zorunda olduğunuz kanun teklif ve tasarıları var. Bunları da geçmişinizden biliyoruz. Dolayısıyla bu yaklaşımınız da sağlıklı değil diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.