GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:15.02.2018

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu önümüzde görüşmekte olduğumuz tasarı yatırım ortamı iyileşsin diye getirildi. Sayın Başbakan Yardımcısı hem Komisyonda hem burada bu amaçla bunu sundu, "Bu bir reform." dedi. Daha önce Haziran 2016'da 77 maddelik bir kanun daha çıkarmıştık hep birlikte, şimdi 35 maddelik bir kanun daha geldi. Tabii ki çıkarılsın, tabii ki ülkemize eğer yatırım gelmesini sağlayacaksa, vatandaşlarımızın refahını artıracaksa biz her türlü desteği vermeye hazırız. Ancak şunu samimiyetle itiraf etmek isterim ki burada düzenlemekte olduğunuz 35 madde çıktığında yatırım ortamı işte uluslararası göstergelere göre arttığında ülkemize yatırım yağacak değil. Gerçekten bir reform olması için, gerçekten Türkiye'de yatırım ortamının iyileşmesi için yapılması gereken başka şeyler var. Bunların başında da ülkemizin gerçek bir hukuk devleti olması geliyor değerli arkadaşlarım.

Gerçek bir hukuk devleti nasıl olacak? Örnekler vereyim, hep konuştuğumuz konular, hukukun üstünlüğü olacak. Hepimiz hukukun üstünlüğüne saygı göstereceğiz. Ama bakıyoruz uluslararası göstergelerde 111 ülke arasında 101'inci sıradayız hukukun üstünlüğü konusunda. Adalet olacak, hak, hukuk olacak, buna hem biz güveneceğiz hem yurt dışından bakanlar güvenecek. Yatırımcı sadece burada geçireceğimiz bazı formaliteler nedeniyle Türkiye'ye yatırım yağdıracak değil ne içeride ne dışarıda. Evrensel hukuka bakacak, Türkiye'de gazeteciler rahatlıkla fikirlerini ifade edebiliyor mu, ona bakacak. Basın özgürlüğünde 166'ncı sıradayız tüm dünya ülkeleri arasında. Yine, tüm dünyada özgürlükleri değerlendiren uluslararası örgütler bizi on sekiz yıldır "kısmen özgür" diye değerlendirirken ilk defa bu yıl artık özgür olmadığımızı ortaya koymaktalar. İşte, Murat Sabuncu dört yüz yetmiş üç gündür, Akın Atalay dört yüz yetmiş üç gündür, Ahmet Şık dört yüz on iki gündür cezaevinde. Anayasa Mahkemesi "Tahliye edilsinler." dedi, "Düşünce özgürlükleri, basın özgürlükleri ihlal ediliyor." dedi. On dokuz aydır tutuklu olan Şahin Alpay ve Mehmet Altan için yarın mahkeme karar verecek, 3 kez müebbet isteniyor. Eğer müebbet cezası verilirse bu gazetecilere, o zaman Anayasa Mahkemesi kararını biz ne yapacağız? Yani hukuk olacaksa hepimizin buna saygı duyması gerekiyor değerli arkadaşlarım.

Deniz Yücel... Bir yıldır iddianamesi yok. Bugün Sayın Başbakan -sizler de okudunuz- Almanya yolunda, Merkel'le görüşmeye giderken, yakında serbest kalacağını düşündüğünü söylüyor henüz ortada iddianamesi olmayan bir gazeteci için.

Benzer şekilde Yolsuzluk Endeksi'nde son iki yıl içinde 22 sıra geriye gittik, 75'inci sıradayız. Küresel Rekabet Endeksi'nde eğitim alanında 104'üncü sıradayız. Bakın, kendi seçim bölgemden söyleyeyim. Eskişehir'de gençler geçtiğimiz günlerde, Kasım ayında "Atatürk'süz bir müfredata hayır!" basın açıklaması yaptılar. İşte bugün, dün Eskişehir basınında vardı, bu gençlerin bursu kesilmiş, kredisi kesilmiş, yurttan atılıyorlar. Benzer şekilde "Müftüler tarafından nikâh kıyılmasına hayır." diyen kadınlarımız aynı şekilde para cezalarına çarptırılıyor, ödemezlerse haklarında adli soruşturmalar yapılıyor.

Milletvekillerimiz, burada bizlerle birlikte yasama faaliyetine katılması gereken milletvekillerimiz cezaevinde, İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu iki yüz kırk sekiz gündür cezaevinde. İstinaf mahkemesi 2 kez hakkındaki kararı bozdu, buna rağmen hâlâ cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Anayasa Mahkemesine buradan çağrıda bulunuyoruz. Kendisinin başvurusu altı aydır önlerinde. Bir an önce Sayın Berberoğlu'nun -ki masum olduğu mahkeme kararlarıyla ortadadır- serbest bırakılması, beraat etmesi konusunda Anayasa Mahkemesinin -öncelikle tabii ki milletvekili olduğu için- onun özgürlüğünü kendisine iade etmesi gerekir.

Değerli arkadaşlarım, biz burada yatırım ortamı iyileşsin diye 35 maddelik kanunu çıkarıyoruz, hemen bir üst katta Plan ve Bütçe Komisyonunda bir torba var, orada interneti nasıl yasaklarız diye uğraşıyoruz. Bakın "İnternette muhalif sesleri, farklı görüşleri seslendiren yayınları nasıl yasaklarız?" diye madde var.

Benzer şekilde hak, hukuk, adalet lazım ama yine aynı, yukarıda görüştüğümüz torba yasada milletvekili, yani bizlerin çocuklarına ve diğer kırmızı -şimdi siyah oldu- diplomatik pasaport sahiplerinin, yeşil pasaport sahiplerinin çocuklarına iş kurmaları hâlinde bu pasaportlarını korumalarına imkân veren bir düzenlemeyi getiriyor Hükûmet. Böyle hak, hukuk, adalet olmaz. İşin yolu, yatırım ortamı iyileşecekse bu, OHAL'i kaldırmaktan, hayatı normalleştirmekten, hukuk devletinden ve demokrasiden geçer.

Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)