GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:15.02.2018

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu anda Genel Kurulda görüştüğümüz torba yasanın adı yatırım ortamının iyileştirilmesi ama siz ne yaparsanız yapın, OHAL'i kaldırmadıkça ekonomi düzelmez, yatırımcılar yeni yatırımlar yapmak yerine mevcutlarını korumak için uğraşırlar. Ülkemizdeki tabloya baktığımızda, özel sektör dış borçlarla ayakta durmaya çalışırken yandaşlar ne yazık ki devlet bankalarını babalarının çiftliği gibi kullanmaya çalışıyorlar.

Bakın, özel sektörün dış borcu Aralık 2002'de 43 milyar dolarmış. Bugün, Aralık 2017'de yani sizin on beş yıllık iktidarınızın sonunda özel sektörün dış borcu 307,8 milyar dolar olmuş. Türkiye'nin dış ticaret açığı Aralık 2002'de 247 milyarken Aralık 2017'de 960,7 milyar dolar olmuş. Türkiye ürettiğinden fazlasını tüketen bir ülke olmuş ve ne acı ki kaynaklarımız işçimize, çiftçimize, esnafımıza, sanayicimize değil, yurt dışına gider olmuş arkadaşlar.

Ülkeye baktığımda işçi, çiftçi, esnaf, sanayici, emekçi umutsuz. Ülke büyük bir darboğazda. Hemen her aile ayın sonunu zor getiriyor ve evine giren paranın neredeyse yarısını borca yatırıyor. Milyonlarca aile daha ayın ilk günlerinde parasız kalıyor. Millet âdeta borca çalışıyor. Çalışan geçim sıkıntısı çekerken bir yandan da işsizlik tırmanıyor. Her 5 gencimizden 1'i işsiz ve yaklaşık 5 milyon gencimiz bu ülkede ne eğitim görüyor ne de çalışabiliyor.

Şimdi, bir proje attınız ortaya: Köye Dönüş Projesi. Neymiş? Ekmek parasını kazanamayıp zorunlu olarak kente gidenlere yeniden köye dönme hakkı tanıyacakmışsınız. Ne yapacaklar köyde? Hayvancılık yapacaklarmış. Peki, nasıl yapacaklar hayvancılığı? Bedava yem kaynağı olan meraları talan ettiniz. Bunu da çıkardığınız torba yasaların içine gizlediğiniz sinsice maddelerle yaptınız. Şimdi bu torba yasayla da o meralara baz istasyonu kurulmasının yolunu açıyorsunuz. Baz istasyonunun çevreye karşı olumsuz etkileri umurunuzda bile değil, varsa yoksa yandaşlar ve onların paracıkları.

Bir yandan "Köye dönün, hayvancılık yapın." diyorsunuz bir yandan da meraları yok ediyorsunuz. Bir yandan "Köye dönün, hayvancılık yapın." diyorsunuz bir yandan da besicilerin yüksek maliyetini düşürmek için hiçbir şey yapmıyorsunuz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? 2017 yılının karkas kesim ücretini ödemeden 2018 yılının karkas kesim ücretini nasıl ödemeyi düşünüyorsunuz? Ucuz et diye ithalata sarıldınız, o da çözüm getirmedi.

"Köye dönün." diyorsunuz, şu an köyde çiftçilik yapmak için uğraşan, ürününü satamayan, para kazanamayan, borç batağında yüzen çiftçinin feryadını duymuyorsunuz. Çiftçi borcunu borçla kapatmaya çalışırken, onu, ithal yem, pahalı tohum ve dünyanın en pahalı mazotunu kullanmaya mahkûm ederken, öte yandan hak ettiği desteklemeyi dahi eksik vererek ve bir yandan da ithal ürünler getirerek, ayrıca haşhaş, pancar gibi ürünlerde de kota uygulayarak çiftçiye darbe üstüne darbe vuruyorsunuz.

Hazır pancar derken şunu da belirtmeden edemeyeceğim: Artık pancar da ekilmeyecek bu ülkede yakında. Neden? Çünkü yandaş firmalara, nişasta bazlı şeker üreten firmalara daha fazla pazar payı açmak için şeker fabrikalarını özelleştirip peşkeş çekeceksiniz; bunun için pancar ekilmeyecek bu ülkede. (CHP sıralarından alkışlar)

Bence bu ülkede yatırımcının önündeki en büyük engel de sizsiniz. Çiftçinin, besicinin, emekçinin emeğinin karşılığını almasındaki en büyük engel de sizsiniz. Milyonlarca işsiz gencimizin istihdam olanağından yararlanmasındaki en büyük engel de sizsiniz. Küçük esnafın, işçinin, emeklinin, emekçinin hak ettiği gibi yaşamasının önündeki en büyük engel de sizsiniz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)