| Konu: | Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 15.02.2018 |
CHP GRUBU ADINA BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
518 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım.
Bu bölüm ağırlıklı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu hükümlerine değişiklik getiren düzenlemelerden oluşuyor.
Değerli arkadaşlarım, bu konular -Plan ve Bütçe Komisyonundan geçti biliyorsunuz- Plan ve Bütçe Komisyonunun ihtisas alanıyla ilgili konular değil, biraz önce söylediğim gibi, Türk Ticaret Kanunu'yla ilgili konular, rehin müessesesiyle ilgili konular. Bunlar ilgili uzmanlık komisyonlarında da yeterince tartışılmadı, sivil toplum ya da meslek kuruluşları da bizim Komisyon çalışmalarına yeterli ölçüde katılmadı maalesef. Onun için bu konularla ilgili olarak yeterli düzenlemeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak yaptığımız konusunda şüphemiz var.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, dünkü görüşmelerimizde 2 kere kürsüye geldim, diğer arkadaşlarım da mümkün olduğunca anlattılar, biz yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili bu tasarıyı destekliyoruz tabii ki fakat yeterli bulmuyoruz. Özellikle bunu belirteyim. Ülke ekonomisinin bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde, Doğu ile Batı arasında kaldığımız bir dönemde, yılların müttefikleriyle karşı karşıya geldiğimiz savaş çığlıkları atılan bir dönemde, Afrin'de harekât yaptığımız bir dönemde, sıkıntıların -kısaca hepiniz biliyorsunuz- had safhada olduğu bir dönemde ekonomimizin çok sağlam olması lazım. Epeydir de ekonomiyle ilgili sıkıntılar var, gittikçe de artıyor ve yapısal reformlara ihtiyaç var. Başbakan Yardımcımız Sayın Şimşek burada. Her zaman kendisi de ifade ediyor, yapısal reformların yapılması lazım. Türkiye'de vergiden sosyal güvenliğe, hukuk reformuna kadar, kamu yönetiminin tekrar düzenlenmesine kadar birçok konuda reforma ihtiyaç var. Bunların yapılması gerekirken bu konularla yani aspirin tedbirlerle uğraşılmasını gerçekten anlamıyoruz. Bu konuyu Hükûmet de biliyor ama bu kadar önemli konularda, bu kadar önemli olan sıkıntılar konusunda bunların getirilmesini anlayamıyoruz yoksa tabii ki bu tasarı çıksın. Çıksın ama neye çözüm oluyor? Yukarıda da şu anda bir tane tasarımız var -oradan geldim- görüşüyoruz. Orada da 82 maddelik bir torba kanun var, konu da aynı aşağı yukarı, o da yatırım ortamının iyileştirilmesini öngörüyor. Ama öyle maddeler var ki, o kadar suyuna tirit maddeler var ki anlamak mümkün değil. Bu kadar önemli bir sorun varken bunların getirilmesini gerçekten anlamak mümkün değil. Bir samimiyetsizlik var. Yukarıda, biraz önce, gelmeden az önce 44'üncü madde görüşülüyordu. İşsizlik Fon'undan 3,4 milyar lira paranın aktarılarak yeni istihdam edileceklere verilmesi, Maliye Bakanlığından da bütçeden de bir miktar artırılarak toplam 4 milyar 600 milyon liralık bir fonun, İşsizlik Fonu ve bütçeden aktarılan bir fonun firmaları teşvik etmesi öngörülüyor. Peki, şimdiye kadar ne kadar teşvik etmişiz diye bakıyorsunuz, hiç teşvik edememişiz.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Başbakan Yardımcılarım da dinlesinler, şu rakamları vereyim, bakın: Dün verdim sigortalı sayısını, zorunlu sigortalı sayısını, Aralık 2015'te 14 milyon, Kasım 2017'de iki yılda 14 milyon 455 bin olmuş; 555 bin artmış bu kadar teşvike rağmen. Esnaf sayısında düşme var, Aralık 2015'te 2 milyon 818 bin olan esnaf sayısı 2 milyon 743 bine düşmüş iki yıl sonra; esnafta azalma var, çok sıkıntılı belli. Peki, durum bu iken bizim yapmamız gerekenler bunlar mıdır? Bunları da yapalım ama yapısal reformları neden yapmıyoruz, yapılması gerekenleri neden yapmıyoruz bunu anlamak mümkün değil. Her defasında bu kürsüye çıktığımda ben bunu ifade ediyorum, değerli arkadaşlarım da ifade ediyorlar. Bu konuları neden gündeme getirmiyoruz, neden yapmıyoruz, neden sadece seçime yönelik yatırım yapıyoruz?
Şu rakamlara bakın, 2015'te -2015'te seçimler vardı- sigortalı sayısında bir artış görüyorsunuz, sonra tekrar düşüyor. Esnaf sayısında desteklerle bir artış görüyorsunuz, düşüyor. Emekli Sandığına tabi memur sayısında bir artış görüyorsunuz, sonra düşüyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Seçime kadar.
BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Bunlarla belki seçim kazanılır ama ülke ekonomisi için, ülke için doğru bir iş yapılmaz değerli arkadaşlarım, bunun yapılması lazım.
Dünkü rakamlara ilave olarak şunu söyleyeyim: Geçen yıl, 2017'de ne kadar gelir vergisi toplanmış biliyor musunuz? 112 milyar. Hedef 108 milyarmış, 112 milyar toplanmış. Bakın hedefin üzerine çıkmış ama müteahhit gibi, kuyumcu gibi, mobilyacı gibi serbest meslek sahipleri, beyannameli mükellefler sadece 5 milyar lira vergi ödemişler, bildirmişler; 112 milyarın geriye kalan 107 milyarı sadece çalışanlardan yapılan tevkifat, bunların çoğu da kamudan, kamu işçilerinden yapılan tevkifat. Bu kendimizi kandırmaktan başka bir şey değil, demek ki biz gelir vergisi almıyoruz. Dün gelir vergisi mükellef sayılarını söyledim, şu anda 1 milyon 800 bin; bunu da artıramıyoruz yıllardan beri, on yedi yıl içerisinde bunda da önemli bir artış söz konusu olmamış. 81 milyon nüfusumuz var, 60 milyon seçmenimiz var. Yani yaklaşık 60 milyon seçmenimiz olduğuna göre, demek ki 18 yaşın üzerinde 60 milyona yakın vatandaşımız var yurt dışıyla beraber; buna rağmen, 1 milyon 800 bin gelir vergisi mükellefi var. Bir anormallik var burada. Demek ki bizim gelir vergisi mükellef sayımızı artırmamız lazım, kurumlar vergisi mükellef sayısını artırmamız lazım, kurumlar vergisinin gerçek tahsilatını artırmamız lazım. Geçen sene kurumlar vergisinden 52 milyar -yanlış hatırlamıyorsam- tahsil etmişiz, o da hedefin üzerinde bakın, hedefin üzerinde. Bakın, 764 bin kurumlar vergisi mükellefi var ama ilk 100'deki mükellef yüzde 60'ını ödüyor. 2017'de sadece bankaların kazançları 40 milyara yakın, sadece bankaların. İlk bin kurumlar vergisi mükellefi yüzde 80'ini ödüyor yani 764 binden geriye kalan 763 bin mükellef demek ki kazanmıyor, demek ki vergi ödemiyor. Gerçi denetim de yapılmıyor ama ödemiyor. Bunları görmemiz lazım, buna göre bir reform yapmamız lazım. Biz vergi almıyoruz, aldığımız vergi... Bakın, 2018 bütçesine 600 milyar lira vergi geliri koyduk; bunun beyana tabi olan kısmı 70 milyarı geçmiyor, geri kalanı harcamalar üzerinden alınan vergiler. Harcamalar üzerinden vergi aldığınız zaman adaletsiz oluyor. Benzin üzerinden, TEKEL ürünleri üzerinden vesaire, bunlarla harcamalar üzerinden vergi alarak kalkınmak olmaz. Şirketleri büyütmek, geliştirmek lazım, onun için de yapısal reformlarımızı bir an önce yapmamız lazım. Onun için aspirin tedbirlerle bu iş olmaz diyoruz. Bu yapılan işi, hem yukarıdaki torba kanunu hem de buradaki kanunu yetersiz olarak görüyoruz değerli arkadaşlar.
Geçenlerde yine 11'inci Plan hazırlıklarına katıldık, yeni bir plan hazırlanıyor. Orada da aynı şekilde sorunlar belli, sıkıntılar belli ama yapısal reformlar dişe dokunur bir şekilde ele alınmıyor; sadece seçim ekonomisi bu, seçimlere yönelik olarak yatırım yapılıyor.
Değerli arkadaşlarım, seçimlere yönelik yapılan yatırımlar belki bazı seçmenlerin iktidara oy vermesini getirebilir ama ülkeye büyük bir haksızlıktır. Böyle bir ortamda, Türkiye'nin şu şartlarında büyük sıkıntıdır, yazıktır, günahtır. Bunu yapmamamız lazım. Bir an önce bu yapısal reformların gelmesi lazım, bunları oturup konuşmamız lazım. Meclis sıralarının bu kadar boş olmasının önemi yok; bilen, bu konuları anlayan, samimi, değerli arkadaşlarım şimdi olduğu gibi burada olurlar, bunları konuşuruz ve bunlar bir an önce çıkarılır. Türkiye bunu yapacak kapasitededir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)