| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 15.02.2018 |
CHP GRUBU ADINA ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şu Meclisi oluşturan siyasi partiler bu işler üzerinden polemik yapmayı bıraksa Türkiye'nin ne terör sorunu kalır ne Kürt sorunu kalır, bundan vazgeçmek lazım.
Gelelim, kutuplaşmaya -önerge bu mahiyette olduğu için söylüyorum- yani terör örgütüyle müzakereyi... Sayın Başkan Akçay HDP'ye dedi ki: "Terör örgütüyle müzakere mi istiyorsunuz?" Sayın Akçay, onu AK PARTİ yaptı zaten, bunu yaptı. Biz de zaten o zaman dedik ki: Orta yerde bir sorun var, deve kuşu gibi başımızı kuma gömmeyelim, bu sorunun adı "Kürt sorunu"dur, bundan kaynaklı da devletin baş etmesi gereken bir terör sorunu var dedik. Ve bunun çözüm yeri Kandil değil, İmralı değil, Dolmabahçe değil, Oslo değil; bunun çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisi dedik; dilimizde tüy bitti.
Şimdi, verilen önergede "kutuplaşma ve gerilim politikalarının Türkiye'ye getirdiği zararlar ve bunun çözülmesi..." falan falan.
Değerli milletvekilleri, bu ülkenin başına gelen iyinin de kötünün de müsebbibi burasıdır; Hükûmet iyi bir şey yaparsa da kötü bir şey yaparsa da -devletin güvenlik kuvvetleri, istihbaratı, şusu busu- ülkenin sahibi millettir, bu yetkiyi millet adına kullanan da burasıdır. Meclisin misyonu, varlık sebebi, işlevi bellidir. Meclisin misyonu, varlık sebebi, işlevi milletimizin huzuru, refahı, mutluluğudur ve bu ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin dünya milletler ailesi içindeki saygınlığını, gücünü yüceltmektir. Bana birisi çıksın "Bu Meclisin başka bir şu işi de var." desin. Hâl böyleyken bu bağlamda gerilim, kamplaşma, ötekileştirme, şiddet; yazık bu ülkeye. Birçok meseleyi aşmış bir ülkenin evlatları olarak, çok stratejik bir coğrafyada bulunmamızdan kaynaklı olarak dünyanın değişik emperyal güçlerinin bu bölgeye, bu bölgedeki kovanlara soktukları çomaklara niye alet oluyoruz kardeşim? Bizim birliğimiz, dirliğimiz bu ülkeyi dünyanın en güçlüsü yapacak tek şeydir, tek unsurdur ama devleti yönetenlerin işte "millî mutabakat" "sen yerlisin, o değil" "ben millîyim, sen değilsin" polemiklerinin bu ülkeye hiçbir kârı olmaz. Sizi bizi yani iktidarı muhalefeti, herkesi kastediyorum, içerideki zenginliğimizin yani çok dilliliğimizin yani çok renkliliğimizin yani çok kültürlülüğümüzün kaşınmasına duyarsız kalmasak, çanak tutmasak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın, bir dakika ek süre veriyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla) - ...Türkiye bu hâle gelmez.
Şimdi Afrin'de savaşmıyoruz -savaş bir devletle olur- bir terör örgütüne yönelik olarak sınır ötesi operasyon yapıyoruz. Hep söylediğimizi bir kere daha söylüyoruz: Devlet sınır güvenliğini tesis etmek zorundadır, devlet bununla beraber ulusal bütünlüğünü de korumak zorundadır. Ulusal bütünlüğümüzü korumanın yegâne yolu önce burada güç ve iş birliğidir diyorum. Ulusal meseleler üzerinden kimseyi itham etmiyorum. Polemik yapmak, ulusal konuları bir siyasi partinin başarıları, zaferi gibi sunmak aslında bu ülkeye hiçbir şey kazandırmaz diyorum. Bu bakımdan, Hükûmet dâhil, Cumhurbaşkanı dâhil, çoğunluk partisi dâhil, diğer muhalefet partileri dâhil herkesi bu milletin huzuru, refahı, mutluluğu için sağduyuya davet etmeyi bir görev addediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)